Metin Akgerman
Metin Akgerman Köşe Yazısı

Kaçak sigara ekonomisi

Cumhurbaşkanımız geçenlerde, bazı kaçakçılık olayları ile ilgili rakamlar verdi. Son 3 yılda, 42 milyon kaçak sigara yakalandığını belirtti. Bu rakama mutlak olarak bakınca çok bir şey ifade etmiyor. Önceki senelere göre değişimi görmek ve trendi saptamak lazım.. Ayrıca toplam kaçak miktarının ne oranda yakalanabildiğine de bakmak lazım. Ticaret Bakanlığının web sayfasında yakalanan sigara paket sayısı ile ilgili veriler mevcut. Rakamlar Cumhurbaşkanımızın beyanı ile uyumlu.

Bu verilerden, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında her sene artan şekilde rekor yakalama yapıldığını görüyoruz. Emniyet ekiplerimize tebrikler. 2020 yılında performans önemli ölçüde (40%) düşmüş.. 2021’in ilk 4 ayında yine performans çok düşük.

Son yılların performansını baz alırsak, yılda ortalama 15 milyon paket kaçak sigara yakalandığını varsayabiliriz.

Ortalama sigara paket satış fiyatını 16 TL alırsak, kaçak sigaranın da yuvarlak hesap 8 TL den satılabileceğini varsayarsak, yılda 120 milyon TL’lik malın yakalandığını varsayabiliriz. Yakalanan tütün ve filtre miktarı ile birlikte bu rakam yıllık yaklaşık 150 milyon TL ye çıkmaktadır.

Kaçak sigara oranı

Peki kaçak sigara oranı nedir? Ticaret bakanımız, 2019 yılında Türkiye’de kaçak sigara oranını 21% seviyesinden 6% seviyesine indirdiklerini açıkladı. Avrupa ortalaması olan 10-15%’lik kaçak sigara oranının çok altına kaçak sigara kullanımının indirildiğini belirtti. ( KPMG’nin 2020 raporuna göre Avrupa’da kaçak sigara oranı 39 milyar ‘dal’ ile 7,9%)

2019’da 119 milyar ‘dal’ sigara satış adedi. 6% kaçak oranı ile 7,15 milyar dal toplam kaçak miktarı. Yılda yakalanan 15 milyon paket ise 300 milyon ‘dal’ yapmakta. Bu hesaba göre kaçağın 4% kadarını yakalayabilmişiz.

Yıllık sigaraya, resmi rakamlara göre yaklaşık 80 milyar TL harcanıyor ve yaklaşık hazineye 60 milyar TL vergi geliri üretiyor. 6% kaçak hesabıyla 5 milyar TL kaçak sigara pazarından bahsedebiliriz.

Elbette tüm bu rakamları, Ticaret bakanımızın 21% kaçak sigara oranını 6%’a indirdikleri senaryosunda ortaya çıkıyor. Acaba Sn. Bakan kaçak oranının 21% dan 6%’a düştüğünü nasıl hesaplamış? Acaba kaçakçılar bakanlığa sınırdan geçirilen her kaçak sigara paketinin bilgisini mi veriyor? Bu durumda kaçak sigara miktarının ticaret bakanlığı web sitesinde her ay yayınlanması uygun olacaktır. Bakanlığın iddialı söylemlerine şüphe ile yaklaşmak ile beraber, piyasadaki kaçak sigara satış kanallarında azalma olduğu ve başta büyükşehirler olmak üzere kaçak sigaraya erişimin bir nebze zorlaştığı bilgisi sosyal medyada üzerinde mutabık kalınmış bir konu. Bu mücadelede, gidişatın doğru yöne doğru olduğunu söyleyebiliriz.

Zorluklar

Kabul etmemiz lazım, sigara kaçakçılığı konusu muhtemelen kaçakçılık türleri içerisinde önlemesi en zor olan tur. Sınırın bir tarafında, ucuza satılan sigara, binlerce km sınırın öteki tarafında pahalıya satılıyor. Sınırdan her gün, on binlerce araç ve insan girip çıkıyor ve bu insanların zaten belirli miktarda yanlarında ‘vergisiz ’sigara geçirme hakları yasal olarak var. Doğal olarak zaten yasal yollardan şoför ve yolcu beraberinde komşu ülkelerden gelen önemli miktarda “vergi kaybı yaratan’ sigara mevcut. Bunlara ek olarak kamyon, konteyner ve TIR’ların, ticari mallarının arasında gelen veya yanlış beyan ile gelen kaçak sigaralar mevcut. Son olarak sınırdan katırlar, eşekler ile geçen kaçak sigaralar mevcut. Hatta belki dronlar ile ve sinir bölgelerindeki kaçak tüneller ile dahi bu iş yapılabiliyordur.

Önlenmesi en zor olan konu, kanımca, ticari mallar arasında, TIR’ların içinde gelen kaçak sigaralar. Bunu çözmek için tüm TIR’ları durdurup tam kontrol etmek ticarete çok büyük zarar verir ve hiçbir aklı başında ülkenin yapacağı iş değil. Yapılması gereken büyük ölçüde istihbarat ağları ve ticaret veri tabanları üzerinde koşturulacak, sürekli yeni veriler ile beslenen risk değerlendirme yazılımları ile, az miktarda fiziki muayene ile yüksek kaçak yakalama oranlarını elde edebilmek olmalıdır. Ayrıca perakende satış kanalları üzerinde güçlü bir ihbar mekanizması devreye alınmalıdır.

Kaçak sigara ekonomisinin büyük ölçüde terör örgütlerini beslediğini biliyoruz. Bu bağlamda bu konu hakkında samimi, sürekli, koordineli ve yeni teknolojik imkanlar ile devamlı geliştirilen bir mücadele gerekli.

Kaçak sigaraların kaynağı neresi? Kısmen Bulgaristan’daki bazı fabrikalardan geliyormuş, kimi Irak’taki bazı atölyelerde üretiliyormuş, kimi ise Uzakdoğu menşeili imiş. Türkiye’de kaçak tütün ile yapılan kaçak sigara imalatı da mevcut. Türkiye’ye kaçak sigaraların giriş kapısı ise büyük ölçüde doğu illerimizin kara sınırları imiş ve daha az miktarda Mersin limanı kullanılıyormuş. Yani Bulgaristan’da üretilen sigara dahi dönüp dolaşıp doğu illerimizin sınırlarından giriyormuş.

Kaçak sigarayı kaçak yapan olay, vergisinin ödenmemiş olması. Yoksa bu sigaralar büyük ölçüde normal sigara fabrikalarında üretilen, yasal sigaralar ile aynı ‘zarar’ seviyesindeki sigaralar.

Kaçak sigara ekonomiyi ne yönde etkiliyor?

1. PKK başta olmak üzere terör örgütlerine para kaynağı sağlıyor

2. Yerli tütün üretimini azaltıyor ve çiftçilerimize zarar veriyor

3. Hazine’nin vergi gelirini azaltıyor

4. Binlerce kaçakçı her sene yakalanıp hapse atılıyor ve bu işler ile binlerce devlet görevlimiz mesai harcıyor. Yani vergi kaçağı haricinde, hem hapishanelerin bütçesi üzerinden hem güvenlik güçlerine aktarılan bütçeler üzerinden ilave bir toplumsal maliyet oluşuyor.

İnternette kaçak sigara imhası konusunda arama yaptığınızda birçok imha videosu görüyorsunuz. Ağrı’da, Erzincan’da, Osmaniye’de, İstanbul’da, Uşak’ta ele geçirilen ve imha edilen sigaraların videoları mevcut. Genelde videolarda açık kasa bir kamyon var, içerisinden paket paket sigaralar bir araziye dökülüyor, arazide bu sigara paketleri yakılıyor. Genel imha süreci bu şekilde. Bir kısmında ise kamyona bir öğütücü alet dayanmış, bir memur paketleri ( hiçbir KKD kullanmadan) parçalayıcıya atıyor ve aşağıdan ufalanmış olarak dökülen atıklar çuvallara dolduruluyor..

En amatör göz dahi sürecin yanlış tasarlanmış olduğunu tespit edebilir. Ortada en az yüzbinlerce liralık sigara var, açık kasa kamyon var ve birkaç işçiden açık bir arazide bunların ‘gözetim altında’ imha etmeleri bekleniyor. O kamyon oraya gelene kadar kaç paket kayboldu? O yakılan kutuların içinde gerçekten sigara var mı? Kaç adet kutu yakıldığını kim sayıyor? vs. Süreç belli ki suistimale açık. Bu şekilde laçka süreçlerin devrede olması, işini doğru yapmak isteyen kamu görevlilerini zan altında bırakabilir ve yanlış yapmaya teşvik edebilir.

Kaçak sigaralar bu şekilde imha ediliyorsa ele geçirilen uyuşturucular ne şekilde imha ediliyor acaba?

Bu süreçleri daha güvenli tasarlayacak personelimiz yok mudur? Elbette vardır.. Ancak belli ki bu pek istenmemiş… Zaten Sn. Soylu, emniyet içinde 15 Temmuz’dan sonra ne ölçüde temizlik yapıldığından bahsetti. Bu gevşek süreçlerin de zamanında hangi örgütler tarafından suistimal edildiğini tahmin etmek güç olmasa gerek.

Tedbirler

Peki, kaçak sigara ile mücadele ve imhası konusunda ne tür tedbirler alınabilir?

1) Kaçak sigara ile mücadele konusunda kamuoyu bilinçlendirilmeli ve ihbar mekanizması devreye alınmalı. Kaçak sigara kullanımının PKK’ya yardım demek olduğunun iletişimi yapılmalı.

2) Emniyet teşkilatının kaçak sigara operasyonları konusunda teşvik edilmesi ve ödüllendirilmeleri lazım. Ele geçirilen ekonomik değerin belirli kısmı ilgili emniyet birimlerine, bunların vakıflarına, ilgili şehit ailelerine vs. aktarılmalı ve genel merkezinden saha sorumlusuna kadar tüm emniyet güçlerinin kaçak sigara operasyonlarını yüksek motivasyon ile desteklemesi sağlanmalı.

3) Kaçak sigara mücadelesine T.C. sınırları içinden değil, dışından başlamak lazım. Sadece saha istihbaratı değil, yoğun elektronik istihbarat kullanmak gerekli.

4) Kaçak sigara operasyonlarında kask kamerası türü ekipmanların kullanımı ile ele geçen miktarın tam olarak kayıt altına alınması sağlanmalı ve ilgili miktar güvenlikli torbalara konup mühürlenmeli.

5) Bu torbalar az elleçlenmeli, hızlı ve güvenli şekilde merkezi bir kaçak sigara imhası birimine gönderilmeli. Gönderi sürecinde lisanslı taşıyıcılar kullanılabilir veya envanter sayımı yapılarak PTT ile gönderilebilir.

6) Merkezi bir kaçak imha birimi nerede kurulabilir? Türkiye genelinde bu anlamda hem lojistik Merkez, hem emniyet birimlerinin merkezi olarak Ankara öne çıkıyor. Ankara’da bu iş için özel, kapalı ve güvenlikli bir imha merkezi yapılabilir. Türkiye’nin her bölgesinde ele geçen irili ufaklı tüm kaçak sigara paketleri bu merkeze gönderilir ve merkezde ilgili ürünler kayıt altına alınır, analiz edilir. Üreticiler ve tütün karışımları tespit edilir ve öğrenilen bilgiler ile kaçakçılar ile daha etkili mücadele yöntemleri geliştirilir.

7) Satılabilir durumda olan sigaralar bandrol yapıştırılarak imha yerine piyasaya sürülemez mi? Misal mevcut durumda yılda yakalanan 150 milyon TL sigara ve tütünün içinde yarısı tekrar satışa uygun olsa, 75 milyon TL bir kamu tasarrufu sağlanabilir.

8) Bandrol yapıştırılan ve satışa sunulan sigaralar nerede satılmalı? Büyük şehirlere bu ürünleri sokmak uygun olmaz ancak kaçakçılığın en yaygın olduğu illerde yetkilendirilecek bayiler üzerinden bu sigaralar piyasaya yarı fiyatına sürülebilir. Böylece kaçakçılığın zaten yaygın olduğu illerde kaçakçılığın cazibesi azaltılmış olacaktır.

9) Özel sektörde yaygın olarak “ihbar telefon numaraları” ( “ethic hot lines” veya “whistleblower hotline”) sistemleri mevcuttur. İlgili organizasyondaki herkes bu numaraları arayarak anonim şekilde veya isim belirterek organizasyonda tespit ettiği veya maruz kaldığı usulsüzlük, rüşvet, taciz vs. konularında ihbarda bulunabilir. Bu çağrıları genelde şirket yönetim kuruluna raporlayan uzman hukuk ekipleri ve uyum yönetimi ekipleri değerlendirir ve bazı durumlarda bu işin ucu şirketin CEO ‘sunun görevden alınmasına kadar gidebilir. Kaçakçılık konuları bu uygulama için iyi bir uygulama alanıdır. Böyle bir ihbar sisteminin mevcut olduğunun ve düzgün şekilde çalıştığının kamu personeli tarafından bilinmesi dahi usulsüzlükleri azaltacaktır. Ayrıca kaçakçılık ihbar hatlarının kurum dışına da açılması daha çok kaçak sigara ihbarının gelebilmesi için faydalı olacaktır. İhbarlara ödül mekanizması da faydalı olabilir.

10) Uyuşturucu imhası konusunda da benzer bir mekanizma faydalı olabilir. Belki aynı merkez bu amaç ile kullanılabilir.

Duman Operasyonları

Kaçak sigara ile mücadele operasyonlarına baktığımızda 2017 Haziran ayından itibaren başlatılan “Duman Operasyonları”nı görüyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar ile mücadele daire başkanlığı bu operasyonları başarı ile yürütüyor. Tipik bir Duman operasyonu, yurt genelinde binlerce polisin katılımı ile yapılıyor ve eş zamanlı olarak onlarca adrese baskın yapılıyor.. Bu baskınlarda tipik olarak on binlerce kaçak sigara paketi, sigara sarma makineleri, boş ve dolu makaronlar, kaçak tütünler ve elektronik sigara sıvıları ele geçiriliyor.

Son yapılan Duman operasyonu Ocak 2020’de yapılan “Duman 9” operasyonu olmuş. Nedense Ocak 2020’den sonra bu başarılı serinin devamı gelmemiş. Ticaret bakanlığının kaçak sigara verileri de bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Duman operasyonları olduğu dönemde büyük miktarda kaçak sigara yakalanıyor. Operasyonların durduğu Ocak başından itibaren ele geçen kaçak miktarı hızla azalıyor.

Tütün Üretimi

Türkiye’de tütün üretimi konusuna değinmez isek konu eksik kalır.

2000’li yıllar Türkiye’de tütün üretiminin trajedi yıllarıdır. 2002 yılında dünya tütün üretiminde 150 bin ton ile 6 .sırada olan Türkiye, 2020 yılında 80 bin ton ile 14. Sıraya gerilemiş durumda. Bunun sebebi tüketim azalışı değil ithalat artışı. Dünyanın en güzel tütününün üretildiği Ege bölgesindeki tütün üreticisi sayısında son 20 yılda dramatik bir düşüş yaşandı.

Yerli tütün sanayimizi özelleştirdik.. Umudumuz ne idi? Yabancı üreticiler tütün üretimini artıracak, verimi artıracak, dünyanın en iyi tütününü tüm dünyaya pazarlayacaklar, bizim çiftçimizin yüzü gülecek ve her sene ihracat rekorları kıracak idik…. Peki ne oldu? Çiftçi sayısı 80% azaldı, verim arttı. Yabancı oyuncular bizim tütünü kullanmak yerine ithal tütün türleri ile karışımlara öncelik verdi ve kullanıcının ağız tadı değiştirildi. 2008 özelleştirme yılından itibaren tütün ihracatımız hızla azaldı, ithalatımız arttı. Bir süre sonra insanlar belirli ithal tütün karışımlarını talep eder hale geldiler. 2020 itibariyle 50 bin ton tütün ihraç etmişiz, 115 bin ton ithal etmişiz. Dünyanın en kaliteli tütünlerinin üretildiği ülkenin getirildiği hale bakar mısınız?

Bu gidişatı düzeltmek için hükümet yerli oranlarının artırılması konusunda geçen sene bazı düzenlemeler yaptı. Bir miktar toparlama beklemeliyiz ancak yeterli olmayacaktır.

Neler yapılabilir?

1)Yerli sermaye ile milli bir tütün ürünleri firması kurulabilir

2)Dünyanın en büyük tütün üreticisi ve tüketicisi Çin’dir. Çin tütün firmaları ile işbirliği yapılarak Ege’deki tütün üretiminin ve ihracatının artması sağlanabilir. Çin tüketicisinin alıştığı harmana Türk tütünü katılabilir mi? Tütünlerin deniz konteyneri ile ihracatı nem kontrolü kaynaklı bozulma yaratabilir. Demiryolu ile ihracat daha uygun olabilir.

3)Kaçak sigara operasyonlarında ele geçirilen tütün sarma makinaları, makaronlar, tütünler vs. yerli tütün işletmesinde değerlendirilebilir.

4)Türkiye’de son dönemde talep edilen türde tütün türlerinin üretimi geliştirilebilir. Yeni tütün türlerinin geliştirilmesi için gerekli akademi işbirlikleri kurulabilir.

5)Elektronik sigara ve türevi ürünlerin özellikle batı ülkelerinde satışı hızla artıyor. Bu alanda üretim politikaları geliştirilmelidir.

6)Puro tütünü üretimi konusunda Rize bölgesindeki potansiyel değerlendirilmeli.

7)Nargile tütününde de Türkiye önemli üretim kaybı yaşadı, bu alandaki dışa bağımlılık sonlandırılmalı.

8)Büyük ülkeler arasında kişi başı en çok sigara içen ülke Rusya’dır. Rusya’da tütün üretimi yok derecede azdır ve pazar ithalata bağımlıdır. Ege tütününün Rus pazarından daha çok pay almasını sağlayacak girişimler yapılmalıdır.

9)Bulgaristan’daki sigara üreticileri gibi Türkiye yakınındaki ülkelerdeki üreticilerin daha çok Türk tütünü kullanmasını sağlayacak politikalar geliştirilebilir.

10)Kaliteli tütünün belirli nem ortamlarında özel koşullarda saklanması gereklidir ve buna uygun gerekli yatırımlar Ege bölgesinde tercihen kooperatifler üzerinden yapılmalıdır.

11)Türk sigara pazarına hakim olan yabancı oyuncuların tamamen veya yüksek oranda Türk tütünü içeren yeni ürünler piyasaya çıkarmaları teşvik edilmelidir. Yurtiçi sigara satışlarındaki vergi politikası, yerli tütün kullanımına göre düzenlenebilir.

12)Tütün ithalatına ilave gümrük vergisi ve kota getirilebilir. İthal tütün, sadece ihraç kayıtlı sigara üretimi ile sınırlandırılabilir.

13)Amerika kıtasından tütün ithal edilmesi gerekiyorsa, Türkiye ile iyi siyasi ilişkileri olan Latin Amerika veya Karayip ülkelerine öncelik verilmelidir.

yazı Metin akgerman