''İncindiğin yerdir gurbet''
Yurdumuzda gurbet üstüne türkülerin sayısı oldukça yüksektir. Gurbet türküleri yoksulluğu, ayrılığı, aile facialarını, acıları, hasreti dile getirir. 1950'li 60'lı yıllarda gurbete çıkmak İstanbul'a gitmekle eş anlamlıydı! Birisi gurbete gidiyorum dediğinde İstanbul'la birlikte Zonguldak, Soma gibi maden ocaklarının bulunduğu yerler akla gelirdi. Daha sonra bunun yerini Almanya ve diğer Batı Avrupa devletleri aldı. Gurbetçi denildiğinde artık Almancılar (Fransa ve diğer devletlerde yaşayanlar dahil) anılır oldu. Şimdi ise gurbetçi vatandaşlarımız artık gurbetçiden öte Almanyaların birer parçası oldular ve ezici çoğunluğu oralarda kalacak, dönmeyecek.
Türklerin Almanya'ya ayak basması asırlar öncesine dayanır ve bunu Margret Spohn "Her Şey Türk İşi" kitabında örneklerle anlatır. Sayın Spohn "Almanların Türkler hakkında 500 yıllık (Ön)Yargıları"nın kökenlerini incelediği kitabında bugüne de ışık tutacak tahliller yapar. "Yeniçağın ilk dönemlerinden beri Alman dili, edebiyatı ve müziğinde, kilisenin öğretilerinde ve dinsel törelerinde Türkler hakkında belli anlayışlar görülüyor" saptamasında bulunan Lydia Potts'un bu görüşü yabana atılır gibi değil! Kısacası Türklerin Avrupa'ya gidişini 1960'lara tarihlendiremeyiz.
1878/1917 yılları arasında Osmanlı Devleti ile Almanya arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde binlerce Türk işçilik ve meslek öğrenmek üzere gider. Bazıları temelli kalarak mesleklerini icra ettiler. Birinci Dünya Savaşı koşullarında dahi Türkler Almanya'ya giderek farklı iş kollarında çalıştılar.
1957 yılından itibaren Türk işçileri Almanya'ya yeniden gitmeye başladı ve 1961 yılında sayıları 8 bin'i bulmuştu. 2021 yılına gelindiğinde çoktan 3 milyon sınırını aşmıştı. Türk toplumu 60 yılın birikimiyle Almanya'da artık kalıcıdır ve bu olgunun faydalarını görmemiz gerekiyor. Özelliklede hükümetler vatandaşlarımızın bu yönünü iyi değerlendirmeli ve gereken özeni göstermelidir.
Gurbet ömür yer ve hayatın tadını istediğiniz gibi alamazsınız. Geldiğiniz toprakların her şeyine özlem duyarsınız. Koşturduğunuz sokaklar, okullar, komşular, arkadaşlıklar, kavgalar, aşklar bir film şeridi gibi geçer gözlerinizin önünden. Ha döndüm döneceğim derken bir de bakmışsınız ömrün sonuna gelinmiş! Almanyalar'da ne kadar çok kazanırsanız kazanın kaybettiklerinizin zerresini size bir daha geri veremez!
Yüksel Pazarkaya'nın "İncindiğin yerdir gurbet" şiiri hafızalarımızda silinmez iz bıraktı. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın ızdıraplarını, zorluklarını pek çok yazar konu edinmiştir. Ama 60 yılın derli toplu bir değerlendirmesi maalesef yapılamadı. Bölük pörçük şeyler yeterli olamıyor. Yeni ve kapsamlı çalışmaların olması dileğiyle...