Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Kuş kapanına kim girecek?

Yirminci yüzyılın ilk yarısında çocukların kuş yakalamak için uyguladığı en yaygın yöntemmiş kuş kapanı kurmak. Ortaya bir kutu, ucuna çubuk, içine yem koyup, mesela bizde genellikle saka yakalamak için kullanılan bir tür avcılık.

Elbette yakalanan kuşlar av olarak kullanılmaz, kafese konur, beslenir, sonra da büyüklerin telkinleriyle doğaya salınırmış. Şüphesiz çocuk masumiyeti içerisinde, bugün bizlere çok sıcak gelmeyen bir hareket olsa da, bir yöntem tanımı olarak da literatüre girmiş.

Şimdi ekonomide de aynı şeyi hissetmiyor musunuz? FED’in faiz düşürme eğiliminin pompalanması, ardından eş zamanlı olarak İran’da, Ukrayna’da arttırılan jeopolitik riskler, yapılan açıklamalar, bir yandan ‘parasal genişleme olacak’ hissinin pompalanması size de garip gelmiyor mu?

Gelişmiş ülkelerin faiz hamlelerine baktığınızda bunda dünyanın kabullenilmese de ciddi bir daralma içinde olmasının etkisi büyük. Artan ya da bilhassa körüklenen ticaret savaşları ve mesela bizde, daha önce bunların sadece biri olsa bile büyük etkilere neden olacakken, küçük ve nispeten stabil hareketleri yaratması...

Dünya ekonomisi rahatsız ama bunun da ötesinde birileri diğerlerinden daha açık durumda. Zaten para harcamadan sözlü yönetme biçimi de bize bu kokuyu ağırlaştırıyor. Ama para vereceğiz deniliyor; gerçek manada bir genişlemeye gidilmeyeceğini herkesin bildiği halde.

Çünkü ortada bir 2 binli yıllar havucu var. Sıkışan ve ekonomileri açıkta olan, bizim de dahil olduğumuz grup, yeniden parasal genişleme hayalleri kurması için ikna edilmeye çalışılıyor. Şüphesiz bunda uyanık olanlar var. Çin’in karşı hamleleri de bunun en güzel göstergesi...

2008 krizine dönüp, İngiliz Dışişleri Bakanı’nın söylediği, sonradan tepkiler üzerine hızla yalanlanan hedefi unutmamak lazım. Ne demişti? “Bu krizin faturasını gelişmekte olan ülkeler ödeyecek.”

Amerikan ekonomisinin de Çin ekonomisinin de görece sağlıklı olduğunu biliyoruz. Yani herkesin kötü olduğu yerde, birilerinin daha iyi gözükmesi, onların iyi durumda olduğu anlamına gelmez.

Öte yandan şüphesiz bu süreç böyle devam etmeyecek. Bir noktaya gelindiğinde büyük bir sarsıntı oluşacak, ekonomide yaratıcı yıkım denilen hadise gerçekleşecek, herkes gerçeğiyle yüzleşecek ve sonrasında süreç olumluya doğru seyretmeye başlayacak. Hatta yeni endüstri devriminin de startı resmen verilecek.

İşte o ana gelindiğinde yaratıcı yıkımda, evini sağlam yapanlar ve önlem alanlar ayakta kalacak. Yıllardır didindiğimiz, anlatmaya çalıştığımız gerçek de zaten bu önlemlerin alınması. Çünkü dünyada ortada bir fatura varsa, bunun eşit paylaşılmayacağını biliyoruz.

Şimdi FED faizini de, FED Başkanı’nın açıklamalarını da, yaratılan havayı da, Trump’un birden bire İran mesajı vermesini de bir de pencereden okuyun. Sizce kuş kapanına kim ya da kimler girecek?

[email protected]

kuş girecek