Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Aracıyı bırak alıcıya bak

‘Ver coşkuyu’ sürecine girdik; aman dikkat… Öyle hin oğlu hinlikler yapıyorlar ki, detaylara bakmazsanız bir an için inanabilirsiniz. Konumuz Türkiye ekonomisi, konuğumuz sazan…

SETA (Siyaset, Ekonomi Toplum Araştırmaları) Vakfı Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl tarafından hazırlanan AKP’nin başarılı ekonomi karnesi bir rapor halinde sunuldu. SETA Vakfı, çoğunluğu yurtdışında eğitim görmüş, İngiltere ve ABD hızarından geçmiş cin gibi adamların oluşturduğu bir yapılanma.

Hadi diyelim ki, bu çok önemli değil. Ama öyle bir rapor ki, Türkiye’nin başarısı yere göğe sığdırılamıyor. Üstelik 10 yıllık bir süreci kapsıyor. Yalnız ufak bir ayrıntıyla. 2011-2017 dönemi… Yani iyi kötü tartışmasını bir kenara bırakın, bu arkadaşlar vatandaş yerine çoktan kararını vermiş, ekonomiyi de şimdiden başarılı ilan etmişler.

Dünyada ülkelerin yarını konuşamadığı bir süreçte dehalık düzeyinde bir çalışma. Yalnız tarih hatası yapmanın yanı sıra, sanki birçok söylemi de 2000 yılı IMF ve Dünya Bankası açıklamalarından almışlar.

Gelelim ikinci detaya… IMF Türkiye Direktörü Mark Lewis’in Türkiye övgüsüne… Bizi bir övdü, bir övdü göğsümüz kabardı. Ama araya da sıkıştırmış, borç bitince kuruluştaki rolümüz ve etkinliğimiz artacak.

Bu ne demek? Daha çok katılım payı… Yani adamlar sırtımızı sıvazlaya sıvazlaya cebimizden parayı çekiyorlar. Bunu da öyle güzel yapıyorlar ki, gururdan cebimizdeki cüzdanın yürüdüğünü hissedemiyoruz.

Fakat tüm bunların sağlamasını yine ajanslara düşen üçüncü bir haberle yapabiliyoruz. Malumunuz Türk-Yunan İş Forumu İstanbul’da toplandı. Toplantı öncesinde gırtlağına kadar batan borcumuzun, kendi özelleştirmeleri için geldiği duyuruldu.

Neydi canım medyamızın yansıttığı? Yunan Başbakan’ı limanlardan doğalgaza, piyangodan adalara kadar satışı Türkiye’den başlatıyordu. Forum toplandı toplanmasına da ortaya çıkan tablo hiç de sevgili yandaşlarımızın yansıttığı gibi değildi.

Yunan Intralot’un Üst Yöneticisi Constantinos Antonopoulos Milli Piyango ihalesiyle ilgilendiklerini açıkladı. Hayda! Hani adamlar satış için gelmişti. Meğer bizim züğürt komşu alıcı imiş. Üstelik sadece milli piyango ile değil, spor odaklı bahis ekonomisine de sıcak bakıyorlar.

Peki şimdi sormak gerekmiyor mu? Yunanistan’ın durumu ne? Osmanlı’nın Düyun-u Umumiye’den beter olduğu şeklindeki fotoğrafı Avrupa Birliği Uzmanı Can Baydarol bizzat benim yayınımda söyledi. Yani gelirleri de, giderleri de borç verenlerin imtiyazında ve yetki sahasında.

O zaman sizce bizdeki özelleştirmeye talip olan Yunanistan mı? Dedim ya, aracıyı bırak alıcıya bak. Şimdi tüm bu haberleri eş zamanlı düşündüğünüzde ne demeli? En iyisi yanıtını bir fıkra ile vermeli.

Bir gün Kayserililer’le lazlar savaş yapıyorlarmış. Kayserililer’in aklına bir fikir gelmiş. Demişler ki; “Bu lazların hemen hemen yarısı Temel, diğer yarısı da Dursun’dur. Daha sonra savaşın ortasında bağırmaya başlamışlar:

- “Temel! Temel!”

Lazlardaki Temeller kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar. Daha sonra Kayserililer:

- “Dursun! Dursun” diye bağırmışlar. Dursunlar da kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar. Lazlardan çok az kişi kalmış. Onların da aklına bir fikir gelmiş. Ve:

- “Yerde para buldum bu kimin” diye bağırmışlar. Bütün Kayserililer kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

bırak Bak