Macron'dan Yunanistan hamlesi
Fransa ve Yunanistan arasında kapsamlı bir "Savunma ve Güvenlik için Stratejik Ortaklık Anlaşması" imzalandı.
Anlaşma, Yunanistan'ın Fransa’dan 3 milyar değerinde, 3 adet FDI Belharra tipi fırkateyn satın alımını da öngörüyor.
Anlaşmanın ikinci maddesinde, "Taraflar, her ikisinden herhangi birinin ülkesine karşı silahlı bir saldırı yapıldığında, ellerindeki tüm uygun araçlarla ve gerekirse silahlı güç de kullanarak birbirlerine yardım ve katkıda bulunacaklardır." deniyor. Türkiye kast edilerek söz konusu maddenin, saldırının NATO ittifakına üye üçüncü bir ülke tarafından gelmesi durumunda bile geçerli olacağı iddia ediliyor.
FRANSA’NIN ABD’YE TEPKİSİ Mİ?
Fransa’nın ABD’nin başını çektiği Anglosakson İttifak’tan yediği AUKUS kazığı ile iptal edilen 60 milyar avroluk denizaltı anlaşmasından iki hafta sonra, Yunanistan’a 3 fırkateyn satmayı da içeren stratejik ortaklık anlaşmasını ABD’ye tepki olarak değerlendirmek ne kadar doğrudur?
Denizaltı krizinin bir öncesi bir de sonrası var. Temmuz 2020’de Fransız Naval Grubu ile Atina arasında 2 adet Savunma ve Müdahale Fırkateyni (FDI) anlaşması için imzaların atılmasından üç gün önce anlaşma Washington tarafından engellendi (La Tribune). ABD Yunanistan’a ‘Fransa’dan almayacaksın!’ demiş onlar da vazgeçmişler.
Denizaltı anlaşmasının iptalinden bir hafta sonra Biden-Macron telefon görüşmesinde, aralarındaki krizin normalleşmesine karar vermişler ve ilişkilerinde güven tazelemişlerdi.
Fransa, ABD tarafından “aşağılanmış” ve Macron’un karizması çizilmişti. Macron kamuoyunda zedelenen imajını düzeltmek için Yunanistan hamlesini yapmış ve zaten bu tipte modern bir dijital savaş gemisini almak isteyen Yunanistan ile Fransa anlaşmayı imzalamıştır.
ABD SESSİZ KALDI
Yapılan yorumlarda, Macron’un iyi bir zamanlama ile fırsatı değerlendirdiği ifade edilmektedir. Çünkü bu hamleye, Fransa’yı zarara uğratan ama gelinen aşamada ilişkilerin normalleşmesini isteyen ABD’nin sessiz kalacağı öngörüsünden hareket edilmiştir.
Yine de Yunanistan üzerinde önemli bir nüfuzu olan ABD’nin anlaşmayı iptal ettirebileceği korkusunun olduğu değerlendiriliyor. Öyle ki gazeteciler, basın toplantısında, Fransa'nın ihaleyi almasında Macron'un Biden ile yaptığı telefon görüşmesinin etkili olup olmadığı, Biden'ın denizaltı krizini yatıştırmak için Yunanistan ihalesinden çekilip çekilmediği sorusu yöneltilmiştir.
Yani denizaltı anlaşmasından 60 milyar kaybeden Fransa’nın 3 milyarlık fırkateyn satması zafer olarak görülebilir mi?
MACRON’A TEPKİLER SÜRÜYOR
Şu gerçeği unutmayalım; Yunanistan’ın patronu Amerika’dır. Fransa Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile ilişkilerini ancak ABD şemsiyesi altında devam ettirebilir. Macron istediği kadar “Avrupa’nın özerkliği”nden bahsetsin. Fransa ABD’den yakasını kurtarmadığı sürece bunlar bir laf kalabalığından başka bir şey olmayacaktır.
Atlantikçi çizgisini sürdüren Macron’a karşı Fransa’nın ulusal çıkarlarından yana olan muhalefet partilerinin tepkileri devam ediyor. Fransa’nın NATO’dan çıkması ve ABD’den bağımsız bir politika izlenmesi yüksek sesle dillendiriliyor.