Emperyalizm ortak düşman ise direnme mevzi neresidir?
Zarif Hanımefendi Engin SarıkartalDemirkollu ilkeli, duyarlı ve saygın bir aydındır. Silivri, Hasdal ve diğer cezaevlerini dolduran yurtseverlere gönülden destek olan İzmir’deki Latife Hanım Grubu’nun kurmay heyetindedir. Onunla tanışma onuruna sahip olduğum için kendimi şanslı sayarım… Latife Hanım Grubu, biz esir düşen askerlerle yaptıkları yazışmaları, “Hüznün Adresi Sessiz Çığlık” adlı eserle ölümsüzleştirmiştir.
Onlara şükran borçluyum…
Engin Hanım aynı zamanda ulusal konulardaki görüş ve düşüncelerini birbirinden güzel yazıları ile topluma sunmaktadır. Lütfedip bendenize de gönderdiği son yazısının bir bölümünü sizlerle de paylaşmak istiyorum:
Ortak Düşman Konusunda Anlaşmalıyız
Dün, Türkiye nefesini tutup AKP ile CHP’nin birbirini yeniden keşfetme toplantısının neticesinde “kuş mu çıkacak civciv mi?“ diye bekledi durdu.
Gözler kulaklar koalisyon çalışmalarında ola dursun, biz önümüze getirilecek sandığa bakalım.
Birileri istiyor diye, koyun gibi gidip kerhen oy verecek miyiz?
Aynı seçim yasaları ve sistemi ile gidip oy vereceğiz ve bundan hayırlı bir sonuç çıkmasını mı bekleyeceğiz?
Ortak hiçbir duruş sergilemeden, ortak düşman konusunda anlaşmadan bu mücadeleyi kazanmamız mümkün gözükmüyor. Bu şartlarda başarabilmemiz için tek şansımız “EMPERYALİZME KARŞI ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞRI” yaparak seçime gitmektir. Aydınlar, Sanatçılar, Demokratik Kitle Örgütleri; biz yurtseverleri de yanlarına alarak öne atılmalıdırlar…
Ortak ve tek düşmanımız Emperyalizme karşı ortak mücadele için!
Türk Aydınına Çağrı
Saygı değer aydınım! Seninle konuşmak istiyorum.
Bu güzel vatana, en çok kötülüğü dokunanların başında ve en az siyasiler kadar suçlu, KİRLENMİŞ bir MEDYA içinde,tertemiz kalmış, yüreğindeki vatan sevgisini yitirmemiş ve her türlü tehlikeyi göze alarak yazan, AYDINIM !
Sen ve senin gibi temiz kalmışlarlakonuşmak istiyorum.Milyonlarca yürek yanıyor.O yanan yüreklerden biri, benim yüreğim!Sen bunu biliyorsun.Çünkü yanan yüreklerden biri de, senin!
Ben halkım, seninkardeşin yani.Yani, seninle aynıvatan için kaygı duyan, üzülen ve bir şeyler yapmak isteyenkardeşin. Sen de biliyorsun ki, işgal günlerinden beter günler yaşıyoruz.O günlerden dersalmadığımızdan,Mustafa Kemal’i anlamaya çalışmadığımızdan, tarih, tekerrür ediyor bizim için.
O haldeen büyük Türk’ün yaptığını yapacağız demektir.Birbirimize güvenip, güç verip, el verip, bu cennet vatanı, ateşe atanlardan KURTARACAĞIZ! İşte, şimdi sana daha çok ihtiyacım var.Sen de yanımda olmalısın AYDINIM ve senin yanımda olduğunu ben, görmeliyim…
Herkes görmeli seni.Biraya geldiğimizi ve birlikte mücadele ettiğimizi herkes bilmeli.Dağdaki çoban da, köydeki, kasabadaki, şehirdeki yurdum insanı da. Ve onları bu mücadeleye çağırmak sana düşüyor, AYDINIM!
Yurdun dört bir köşesinde yanan çoban ateşlerini gördüğünü,sessiz çığlıklarımızı duyduğunu biliyorum. Derinden, dipten gelen bu çığlıklara, sen ses vereceksin AYDINIM!
Yazacaksın köşenden ve ekranlara çıkıp diyeceksin ki bu milletimin yaşam mücadelesi!Bu, benim de mücadelem!Ben de varım! Ve düşeceksin önümüze,çığ gibi büyüyeceğiz.Mustafa Kemal’in yolunu izleyip, ortak ve tek düşmanımızın üzerine yürüyeceğiz!
Bu Çağrının Hayatta Bir Karşılığı Var mı?
Sayın Demirkollu’nun düşünceleri özetle böyle. Genel bir çerçeve çizebilmek, ön yargıları kırmak için bu yazıdaki siyasi partiler ile ilgili kısımları özellikle metinden çıkardım. Ortak düşman emperyalizm olarak belirleniyor.
O halde soralım. TBMM içindeki partilerden herhangi birisi bu tehdit algılamasına katılıyor mu?
AKP, HDP ve MHP’yi bir kenara bırakalım. Cumhuriyeti antiemperyalist bir savaş sonucunda kuran CHP, böyle bir düşman tanımına sıcak bakıyor mu? CHP’den de vazgeçtim! CHP içindeki en güvendiğiniz isimler olan Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, İlhan Cihaner gibi vekillerin ağzından bir kez olsun “emperyalizm” sözcüğünü duydunuz mu?
Eğer Sayın Demirkollu’nun çağrı yaptığı aydınlar ayrı ayrı uyarıcı yazılar yazıp, konuşmalar yapsalar ne kadarlık bir etki yaratabilirler… Kendisini antiemperyalist olarak gören aydınlar kimlerdir? Bu yazı ve konuşmalardan belirleyici bir sonuç çıkar mı? Örgütsüz bir mücadelenin başarı şansı olabilir mi? Bir büyük buluşma düşünülüyorsa, bunun adresi nedir? Akan bir büyük antiemperyalist nehir varsa, biz de dereden çıkıp salımızı bu nehirde yüzdürelim!
Ama böyle bir nehir yoksa biz de masumane soralım! Acaba, Türkiye’de temel programı antiemperyalizm olan ve bu nedenle ağır bedeller ödeyen bir siyasi parti var mı?Bu partinin ne kötülüğünü gördünüz. Niçin böyle bir oluşumu yok sayıyorsunuz?
Emperyalizm güçlüdür ve silahı çoktur. Kimsenin gözyaşına bakmaz! Tatlı su muhalefeti ona sinek vızıltısı gibi gelir? Acaba, bu mücadele biraz ağır geliyor da, daha korunaklı mevzilere yapışıp kendimizi mi avutmak istiyoruz…
Sayın Demirkollu, ben de sizin gibi emperyalizmi ortak düşman olarak görüyorum. Aydın olduğumu iddia etmiyorum ama sizin kaygılarınızı yazıyor, çiziyor ve dillendiriyorum…
İçinde bulunduğum mevziden daha bilinçli, daha kararlı, daha cesur ve sonuç alacağına inandığınız başka bir adres varsa, lütfen söyleyin de biz de bilelim…
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr