Sen var ya, sen…

Dünya liderlerini biraraya getiren G8 Zirvesi protestolara sahne oluyor. Son derece yoğun güvenlik önlemleri alınmış durumda. Londra’da gerçekleşen toplantının protestoları öne çıkıyor ve burada polisin tavrı eleştiriliyor.

Bu konu zaten başlı başına bir eleştiri konusuyken, bu konuya özellikle intikam duygusu içinde yaklaşan Anadolu Ajansı’nın tavrını anlamak güç. Oradan bazı protestocularla yapılan röportajlarla Başbakan’ın söylemlerini doğrulamaya çalışan ve Türkiye’yi AKlamaya çalışan bu tavır anlaşılır gibi değil.

Öncelikle fikir hürriyeti dünyanın fikren gelişmiş hangi ülkesine giderseniz gidin kutsal ve aynıdır. Orantısız gücün ve aşırı emniyet müdahalesinin yanlış olduğu gibi... İşte Başbakan ve kadrolarının bir türlü anlamadığı bu. İki yanlış bir doğru etmez.

Orantısız güç, İngiltere’de de aynı, Çin’de de aynı, ABD’de aynı, Türkiye’de de aynı derecede yanlıştır. Tek fark biber gazını kurallara uymadan kullanan polis ABD’de görevden alınır, bizde ‘silah mı sıksaydı’ denir.

Yanlış, her zaman yanlıştır. ‘Ama bak sen de yanlışsın’ diyerek, yapılan ayıbın üzeri örtülmez. Tıpkı yine bugün basına servis edilen Mehmet Şimşek’e yönelik dinlemenin yapıldığı gibi.

The Guardian’a göre Mehmet Şimşek, İngiltere Devlet İletişim Birimi tarafından dinlendi. Hedef mali reformlara bakışı anlamak imiş. Şimdi bu yanlış mı, yanlış. Hoş bana sorsanız anlamsız bir iş ya neyse. İngiltere Şimşek’e sorsa, bizim küreselci olduğunu gururla söyleyen bakan zaten ne var ne yok anlatırdı.

Fakat yine de yanlış yanlıştır. Peki ama ‘Bakın Avrupa’nın gerçek yüzünü görün’ diye yansıtılan bu haberi, Türkiye ile paylaşırken tamamlayıcı bir cümle daha koymak gerekmiyor muydu? Bu iktidar yıllardır insanları hukuksuzca dinliyor. O ne olacak?

Başbakan başladı, memurları devam ediyor. Avrupa’dan gelen tepkiler üzerine ‘sen var ya sen’ haberleri yapılıyor. Dönelim tekrar başa… G8 Zirvesi kapsamında yapılan protestolar ve polisin müdahale şekli eleştiriliyor.

Peki Anadolu Ajansı ‘Suriye’ gündemiyle toplanan bu zirveden Başbakan’ın istediği bir sonuç çıkarsa ne yazacak? ‘Gördünüz mü?’ Aldıkları istihbarat böyle bir karar çıkmayacağı ve Başbakan’ın da buna sinirlendiği ise o ayrı.

Ama ısrarla anlamadıkları noktanın tekrar altını çizelim. Yanlışı kim yapıyorsa yanlıştır. Dünyada yapılan bir yanlış da, buradaki bir yanlışın ayıbını örtmez. Yani iki iki daha beş etmez.

Sen var ya, sen… Tertemizsin ve dünyada herkes hatalı değil mi? Sizce bu mümkün mü? Babası oğlunun elindeki karneyi alıp “Bu ne böyle, hep zayıf” der. Çocuk da babasına yanıt verir: “Babacığım ben bunu tavan arasında buldum. Üzerinde de senin adın yazıyor.” Anlayana sivri sinek saz…

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr