Bu seçim çok anlamlı
Türkiye, Devlet Bahçeli’nin yaktığı ateşin ardından giderek erken seçime doğru yol aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre seçimlerin tarihi 24 Haziran 2018. Bakın bu tarihi çok doğru okumak gerekiyor.
Bence bu seçim çok anlamlı. Seçimlerin sonuçlarından ya da kimin kazanacağından bahsetmiyorum. Şu an yapılacak bir erken seçimi, ben kalp spazmı geçiren hastayı, mide ameliyatına sokmaya benzetiyorum.
Yani siyasilerin kendi iç mücadeleleri benim adıma bir anlam teşkil etmiyor. Fakat bir gün önce Bahçeli’nin Ağustos’u telaffuz etmesiyle erken bulunan tarihin, Cumhurbaşkanı tarafından Haziran ayına çekilmiş olması anlamlı. Neden?
Bir iktidar düşünün ki;
Yaz aylarında doğal olarak düşen fiyatların yaratacağı enflasyondaki baz etkili düşüş trendini yaşamak istemesin. Gerçi son yazlarda bu gelenek bozuldu ya, neyse....
Yine yaz aylarında mevsimlik işçilerden kaynaklanan işsizlikteki gevşemeyi cebine avantaj olarak koymasın.
Teşvik açıklayıp, bu teşviklerden sonuç alınmasını beklemesin.
Önünde seçim ekonomisi uygulamaya bile yetmeyecek bir süre bıraksın.
İhracattaki olası artışları hanesine artı puan olarak yazdırmasın.
Terörle sınır ötesinde başlattığı mücadeleyi sonuçlandırıp, halkın gözünde artı puan kazanmasın.
Yüzde 7,4 büyümüşken, hızını alıp, aynı büyümeyi (!) 2018 senesinde de hanesine yazdırmasın.
Kendince özelleştirmeleri yapıp, bütçeyi biraz toparlayan bir görüntüye kavuşturmasın.
Bakın bunların hiç biri sorunların tamamen çözüldüğü anlamına gelmiyor. Sadece baz etkisiyle yaratılacak bir sahte bahar havasından söz ediyorum. Bugüne kadar iktidar bunların hepsini kullandı.
Şimdi kimse bana büyük bir erdem sahibi iktidarımızın bunları kullanmak istemediğinden bahsetmesin. Çünkü bu iktidarın ülkede kullanmadığı değer kalmadı. Bir gün Erdal Eren’i kahraman ilan edip, başka bir gün suçmuş gibi komünistliğin örneği olarak veren bu iktidardı.
Öyleyse insanın aklına tek bir sonuç geliyor. Ekonomi bizim gördüğümüzün de ötesinde sıkıntılı ve dönmüyor. Öyle olmalı ki, iktidar apar topar, fazla boya dökülmeden seçime gitmek istedi. İşte anlamlı olan seçimin kendisi değil, seçilen aceleci tarih. Belki de karga tulumba Mehmet Şimşek’in susturulmasın sırrı budur. Kim bilir?