Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Çağlar neden kötü çocuk?

Ziraat Bankası eski Genel Müdürü, BDDK Kurul Üyesi Can Akın Çağlar, Turkcell’e atanacak üç bağımsız üye arasında listede ismi varken, Başbakan tarafından üzeri çizildi. Çağlar’ın üzerinin çizilmesi ise Ankara kulislerinin bir numaralı konusu oldu.

Ziraat Bankası’ndaki görevin sonlanmasından son çizik olayına kadar baktığınızda ortada bir kırgınlık olduğu göze çarpıyor. Nitekim taraflar da bunu basına düşen haberlere bakılırsa inkâr etmiyorlar.

Banka yönetimi sırasında Ziraat’in kuruluş amacına yönelik faaliyetleriyle ilgili eleştirilerimiz oldu. Elbette her iş yapan insan gibi, kritik edilme son derece doğal bir sonuç. Ama mesela Çağlar’ın Genel Müdürlüğü sırasında ortaya konulan TOBİ Projesi son derece önemliydi ve ne yazık ki ülkeye yeterince anlatılamadı.

Tarım sektöründe köylüyü çiftçi yapmaya yönelik, tarım sektörünün orta büyüklükte işletmelerini hedefleyen bir kredilendirme mekanizması çıkarmıştı. Belli bir yol da alındı. Ama Türkiye’de çiftçi kesimin yapısını göz ardı eden bir uygulama olduğundan istenen noktaya getirilemedi.

Elbette Çağlar’ın Ziraat Bankası’nı bir ihtisas bankası olmaktan çıkarıp, mevduat bankası haline getirmesi ve bu yolla da kârlılığını artıran bir görüntü sergilemesi eleştirilecek yanlardan biriydi. Yanlış anlaşılmasın, elbette banka batmasın, ama bu tip reel sektör odaklı ihtisas bankalarının çok kâr güdüsüyle hareket etmemesi gerekir. Nitekim kuruluş ve faaliyet amaçları da bu kapsamdadır.

Ama son durum farklı… İddialara göre Başbakan, Çağlar’a olan kırgınlığını da dile getirdi ve ilk zamanlarda iyi çalıştıklarını ama sonradan kendilerini gücendirdiğini söyledi. Peki Sayın Çağlar ne yapmış da Sayın Başbakan’ı gücendirmiş olabilir?

Ortada bir şey var ki, Finans Gündem kaynaklı haber sitesinin aktardığı bilgiye göre Sayın Çağlar da ‘Başbakan’ın bana neden alındığını şimdi anladım’ demiş. O zaman sorumuzu tekrar ortaya koyalım. Sayın Çağlar ne yapmış da Başbakan’ı gücendirmiş olabilir?

Acaba bütün bu kırgınlığın bir medya grubunun özelleştirilmesinde talep edilen ama Sayın Çağlar’ın kredi olarak veremeyeceğini belirterek, gerekirse istifa edeceğini söyleyen ve yönetim kurulunun da desteklediği bilinen o süreçle ilgisi var mı?

Çünkü o süreçte ben de yayın için her hafta Ankara’ya gidip geliyordum ve çok sağlam kaynaklardan, hadi daha açık söyleyeyim bankanın içinden bu konuya ilişkin gelişmeleri dinleme fırsatım oldu.

O süreçte Ziraat yönetiminin basiretli, bankacılık ilkelerine sadık ve dürüst bir bürokrat olarak sergiledikleri tavırdan gurur duyduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu meseleyi daha açık seçik de yazarım ama basına yansıyan kısım, kulis haber olunca, yani bire bir beyanata dayanmayınca ben de bu kadarını söylemekle yetindim. Ve son söz Sayın Başbakan’a:

Bence Sayın Çağlar’a kızmayınız. Çünkü kırgınlığınız haksız yere. Kendisi doğrusu yaptı. Düşünmesi gerekenler ise o süreçte yanlışı yapanlar. Anlayan anladı…

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

Çağlar neden kötü çocuk