Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Tefeci tehlikesi yaklaşıyor

BDDK yıllar içerisinde uygulanan ekonomi modelinin bir sonucu olan kredi kartı batağına önlem için öngördüğü uygulamaya başlıyor. Kredilerde, taksitlerde, alışverişte ve kredi kartlarında kısıtlamanın söz konusu olacağı 1 Şubat tarihi yaklaştıkça da organize işler devreye giriyor.

Daha önce asgari ödeme tutarı üzerinden devreye sokulan uygulamanın ikinci adımı ile, olası batakların önüne geçilmeye çalışılıyor. Fakat burada da kredilendirmede gelir/limit oranı banka bazında yapıldığı için sonuç alınması zor.

Böyle bir uygulamaya ihtiyaç var mıydı? Kesinlikle evet… Bunun için bir kanuni düzenleme gerekiyor muydu? Kesinlikle hayır… Zaten mevcut yasalar çerçevesinde yapılması gerekip de, uyulmayan normlara göz yumulduğu için bu noktaya geldik.

Bankalar bu sayede yüksek kârlar elde etti; iktidar da vatandaşın iflasını öteleyerek borçlandırma pahasına gizli iflas statüsünde tutmayı sağladı. Aba altından sopa göstererek de seçimler kazandı.

Fakat son bir kaç yıldır deniz bitti… Artık ödemelerdeki bataklar, güncel bir hal almaya başladı. Bu nedenle de ‘sahte alışveriş’ kavramı üzerinden bir takım esnaf, kredi kartı kapatma işini girişti.

İşin yasal bir zemini olmadığından, uygulama da tam bir hülle olduğundan önlem alındı. Bunu yapanlara da tefeci dendi. Aldıkları faiz oranı, bankalarınkinin yarısı iken… Artık buradan sonra bankalara ne demek gerektiğini takdirlerinize bırakıyorum.

Şimdi 1 Şubat ile yeni bir noktaya geliniyor. Bundan böyle alışverişten kredilendirmeye koşullar, yasalar çerçevesine oturtuluyor. Ama ortada bir sorun var. Yıllarca bunu ekonomi modeli olarak uygulayıp, bankaların fahiş kârlarına da göz yuman bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Bu kesim de iktidar, BDDK ve bankalar üçgeninden oluşuyor.

Şimdi sert bir frene basılıyor ve iflas riski, risk olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşme aşamasına geliyor. Bunu fırsat bilen bazı uyanıklar atağa kalktı. Çok sayıda kişinin cep telefonlarına, elektronik postalarına mesajlar geliyor. İçerik şu:

“Son gün 1 Şubat. Yeni yasa öncesi kredi kartı borçlarınızı 12 taksit ve 3 ay erteleme avatajı ile yapılandırmak için hemen şu numarayı arayın.” Bu iletilerin sahipleri içinde dolandırıcılar da olabilir. Muhtemelen tefeciler de ağırlıklı bir paya sahip.

Şimdi yanıt bekleyen sorular şunlar: Bu insanlar kim? Hangi yetkiye dayanarak bunu yapıyorlar? Nasıl bu kadar aleni duyuruda bulunabiliyorlar? Buradan alınacak kredilerde daha büyük borçlar, felaketler ve belki de cinayetler ne oranda risk?

Yok bunların hiçbiri değilse ve bu denli pervasızca teklif sunabiliyorlarsa, bir seçenek daha kalıyor: Bunlar varlık yönetim şirketleri mi? Vatandaşa nasıl bir felaket hazırlıyorsunuz? Yanıt verin.

Çetin Ünsalan

Tefeci tehlikesi yaklaşıyor