Soner Polat
Soner Polat Köşe Yazısı

Dikkat! CHP giderek AKP'leşiyor!

CHP’nin yeni yönetimi partiyi AKP’ye benzetme çabalarını hızlandırıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bundan böyle parti iç muhalefete karşı acımasız olacağını ve sert tedbirler alacağını ilan etti. Bu ise şu anlama geliyor. Parti bir fikir partisi olmaktan çıkıp, “parmak kaldıran milletvekilleri partisi” haline getirilecek! Yönetemeyen, başarısız olan ve gerçeklerle yüzleşme cesareti olmayan insanlar, baskı uygulayarak ve korku salarak ayakta kalmaya çalışırlar. Ancak korku ve baskıya dayanan bir düzen sürekli olarak hüküm süremez!

CHP’nin yeni yönetimine soralım:

Mustafa Sarıgül’ü İstanbul Belediye Başkanı adayı yaparken kime danıştınız?

Ekmelettin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak çatıya çıkarırken, partinin hangi organının fikrini aldınız?

Sorumluluk duyan milletvekilleri, “Cumhurbaşkanlığı seçim stratejinizin yanlış olduğunu, bu hareket tarzının, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ilk turda Cumhurbaşkanlığı’na taşıyacağını” söylediğinde, niçin dudak büktünüz? Onları öngörülü oldukları için mi suçluyorsunuz?

Risk aldığını söyleyenler ve kumarı kaybedenler, faturayı yurtsever milletvekillerine mi kesecek?

Hizmet’in avukatlığını üstlenmek partinin oylanmış ve karara bağlanmış bir politikası mıdır?

Milletvekili yaptığınız PKK avukatı, Kürt kökenli vatandaşlarımızın partinize yönelik oylarını ne kadar artırmıştır?

Cemaat kontenjanından partinize girenler, oy hesabı yaparsak, ne getirdi ne götürdü?

TESEVci, SOROSçu, dinci, ikinci cumhuriyetçi ve liberal olarak vitrine çıkardığınız milletvekilleriniz size hangi illerde ne kadar oy kazandırdı?

Art arda aldığınız seçim yenilgilerini koltuk beklentisi ile alkışlayan milletvekillerini baş tacı ederken, ülkenin geleceği için ilkeli davranan milletvekillerini niçin kara listeye koyuyorsunuz?

Önemli kararlarınızda etkili olan oligarşik çevreler, her seçim yenilginizden sonra sizleri yok sayarak, egemenlerin dümen suyuna girmiyor mu? Bu yalın gerçeklere rağmen, niçin bir türlü onlardan kopamıyorsunuz? Sizi bir araya getiren nedir?

Altı oku yeniden yorumlama hakkını size kim ya da kimler verdi? Cumhuriyeti kuran kadrolarla aranızdaki sıklet farkını göremiyor musunuz?

Görünen köy kılavuz istemez! CHP’nin yeni yönetimi köşeye sıkışmış ve dengeli hareket etme yeteneğini kaybetmiştir. Bu durum davranışlara da yansımaktadır. Basına düşen haberlere göre, Teğmen Çelebi’nin düğününde bir vatandaşın “Altı oku nasıl yorumlayacaksınız?” şeklindeki sorusuna Kılıçdaroğlu, “Randevu al gel anlatayım!” diyerek karşılık vermiştir. Ama daha da önemlisi soru soran vatandaş korumalar tarafından tartaklanmıştır. Bu ifadeler ve korumaların tepkisini, acaba neye benzetebiliriz?

CHP, herhangi bir toplumsal kitleye ve sosyal bir sınıfa dayanmadan, ABD, AB, hizmet (!) hareketi ve Türkiye’deki oligarşik çevrelerin dümen suyuna girerek hazır ve kolay bir başarı beklemektedir. Ancak tarih böyle bir çarpıklığı kaydetmemiştir. Girilen yol değil, çıkmaz sokaktır. Parti, şu anda bir menfaat örgütlenmesine dönen delege- milletvekili koalisyonu ile durumu idare etmek, zaman kazanmak istemektedir.

Yeni yönetim ayrıca, uyguladığı “tıpış tıpış stratejisi” gereğince, CHP tabanının Atatürkçü ve Cumhuriyetçi ezici çoğunluğunun, kendilerine mecbur ve mahkûm olduğunu düşünmektedir. Ama unuttukları bir konu var. ABD Başkanı Abraham Lincoln’ün (1809-1865) şu sözlerini hiçbir zaman unutmasınlar: “Herkesi bir defa, bazılarını her zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!” Bu kesim yavaş, fakat kararlı bir şekilde, tıpkı deprem öncesinde olduğu gibi enerji topluyor. Bir gün patlarsa ortalık toz duman olur!

Yeni yönetime şunu da hatırlatalım. Savunduğunuz fikir ve düşüncelerinizin seçmenlerdeki karşılığı yüzde bir bile değildir. Çünkü bu düşüncelerinizin gerçek adresi AKP’dir. Kimse, aynı ücretle aslı dururken fason mala para vermez! Eğer, çok sevdiğiniz ve dilinizden düşürmediğiniz demokrasi diliyle konuşursak, savunduğunuz ideolojinin gerçek anlamda seçmen karşılığı olmadığından, sizleri ancak parti yönetimine el koyan bir grup olarak değerlendirebiliriz!

CHP, devleti kuran parti olarak kimsenin babasının çiftliği değildir. Tarihsel bir çerçeveye oturan fikir, düşünce ve ideolojisi, günümüz siyasetçilerinin anlayamayacağı kadar erdemli, derin ve bilimseldir. Bir devlet kurma ve devleti idame etme vizyonudur. Öncelleri olan Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, DYP gibi AKP de günün birinde yok olup gidecektir. Ama CHP, iktidar olamasa da, Cumhuriyetimizin güvencesi olarak, sizlere rağmen dimdik ayakta kalacaktır.

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

dikkat chp giderek AKP