Soner Polat
Soner Polat Köşe Yazısı

Çanlar Kıbrıs için çalıyor

Kıbrıs Türkiye açısından kasvetli ve endişe dolu gelişmelere sahne oluyor. Akıncı adlı şahıs Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Anastasiadis’in ayağına gidiyor. BM Genel Sekreteri Guterres’in en kabul edilmeyecek belgesi esas alınarak müzakerelerin yeniden başlamasını teklif ediyor.

AKINCI KİMDEN CESARET ALIYOR?

Türk askeri ve Türkiye’nin garantörlüğünün masaya yatırılmasını istiyor. Kıbrıs’ta kıyamet kopuyor. Akıncı’nın Kıbrıs’ta kimseye danışmadan bu teklifi yaptığı ortaya çıkıyor. Türkiye ise derin bir sessizliğe bürünüyor. Akıncı’ya hiç kimse toz kondurmuyor. Hükümetin Kıbrıs’la ilgili politikaları takip eden bakanları Akıncı’nın yanından ayrılmıyor. Her gün “yerlilik ve millilik”ten bahsedenler Kıbrıs söz konusu olunca sırra kadem basıyor. Suya sabuna dokunmayan, her yöne çekilebilecek muğlak ve karmaşık demeçler veriliyor. Şu soru hâlâ ortada asılı duruyor: “Akıncı kimden cesaret alarak EOKA hayranı Anastasiadis’in kapısını çaldı ve Türkiye’yi tuş, KKTC’yi ve Kıbrıs Türk’ünü yok edecek teklifi yaptı?”

KIBRIS’TA SİNSİ VE KİRLİ SENARYO

Kıbrıs’tan Türk’ü kovmak için uluslararası düzeyde sinsi bir oyun tezgâhlanıyor. İnşallah, bu oyunda figüran rolü oynayan vatansever (!) Türkler de yoktur. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias GKRY’ye resmi bir ziyarette bulundu. Yaptığı açıklama (16 Eylül 2018) ile bu kirli oyundaki bazı sırları ifşa etti. Söylediklerini Türk ve KKTC hükümetleri hiçbir zaman gündeme getirmedi. Nikos Kocias’ı dinleyelim: “Yakında Kıbrıs müzakereleri yeniden başlayacak! Akıncı’nın güvenlik ve garantilerin müzakere edilmesine onay vermesi lehte bir kazanımdır. Müzakere masasında artık güvenlik ve garantiler de var! BM Genel Sekreteri de bunu İsviçre’de kabul etti. Öncekine nazaran çok daha iyi bir pozisyonla başlayacağız. Önceki müzakerelere “çöküş” diyemeyiz. Yeterli hazırlık yapılsaydı, Crans Montana’da sonuç alınırdı.” Kendini akıllı, âlemi sersem sanıyor. Bütün dünya biliyor ki Anastasiadis her kritik aşamada Atina’ya danıştı.

Görüldüğü gibi bütünüyle AB-D ve İsrail teslim olan Yunanistan’a, replikleri biri sürü prova ile çok iyi ezberletilmiş! Konu Türkiye olunca kaba saba ve küstah bir çizgiye bürünen Yunan diplomasisi de oyunun içine sokulmuş. Akıncı’nın teklifine, “Türkiye de garantiler ve güvenlik konusunda kâğıt imzalasın!” diyen Anastasiadis gibi uçuk yaklaşımlar yok! Herhalde Anastasiadis’e, “Be adam! En kritik aşamada kamuoyu baskısı da zirvedeyken, Türkiye böyle bir kâğıt imzalar mı? Onu anlaşma masasında imzalatacağız. Biraz akıllı ol!” denilmiş! Türkiye’deki manzara-i umumiyeyi tahlil etmeye çalışalım:

TÜRKİYE’DE MANZARA-İ UMUMİYE

Akıncı’nın kimden yetki alarak Anastasiadis’e böyle tehlikeli bir teklif yaptığını bilmiyoruz. Eğer Akıncı kafasına göre hareket ettiyse, Türkiye’nin de hayati çıkarlarını rulet masasına sürüyor. Kulağı da mı çekilmeyecek? AKP, Annan Planı’nın destekçidir. Bu planın ismi dışında Annan ile hiçbir ilgisi yoktur. Londra’nın loş ve kirli dehlizlerinde emperyalizm adına hazırlanmıştır. Bu nedenle sözde değil özde yerli ve milli kahraman, dünyadaki bütün Türklerin gurur kaynağı, onurlu önder Rauf Denktaş hayatın sonuna kadar bu plana bütün varlığıyla karşı çıkmıştır.

Yerlilik, millilik, vatanseverlik zamana ve zemine göre değişmez. Beşikte başlar, mezarda biter! Atatürk gibi ölümsüz önderler ebediyete intikal ettikten sonra da milletlerine kol kanat gerer. İşte Ulu Önderimiz, ebedi ve ezeli Başkomutanımız hâlâ ülkemizin semalarında yükselen en parlak yıldız! Fikirleri ile bize yol gösteriyor. Kafamız karıştığında yeniden ona koşuyoruz…

Genel Başkan’ın eylem ve söylemleri bütün partiyi bağlar. Kılıçdaroğlu, Annan’ı överek Kıbrıs konusunda emperyalist merkezlere selam çakmıştır. Parti’nin önceki Dışişleri Sorumlusu Öztürk Yılmaz’ın Ulusal Kanal’da yayımlanan Kıbrıs belgeselinde söylediklerini hatırlatıyoruz. Yeni Sorumlu Büyükelçi Ünal Çeviköz ile bazı televizyon programlarında birlikte oldum. Bende koyu bir AB-D yanlısı olduğu izlenimi uyandırdı. Göreve geldikten sonra verdiği demeçler bu izlenimi kuvvetlendiriyor. İnşallah, yanılırım.

TÜRK MİLLETİ VAR!

AKP seçmeni de, CHP seçmeni de millidir. Kıbrıs milli davadır ve Türk milleti ezici çoğunluğu ile Kıbrıs konusunda duyarlı ve hassastır. Müzakereler, kapalı kapılar ardında sürdürülen oyunlarla Yunanistan’ın söylediği koşullarla başlarsa, Türk milleti bunu asla affetmez. Ulusal çıkarlar halkın kalbinde atar. Bu dava kerameti kendinden menkul kurumlarla savunulamaz! Günümüzde vatanseverlik Kıbrıs davasını halka mal etmektir.

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

Kıbrıs Çanlar çalıyor