Kadim Ülker
Kadim Ülker Köşe Yazısı

Bizim Çocuklar

Gurbetçi ya da bilinen ifadesiyle “Misafir işçi” deyince onlar hem Avrupa’da yaşadıkları ülkede hem de Türkiye’de küçümsenmekteler ve horlanmaktadılar. Bu küçümseme ve hor görülme günümüze toplumun her katmanında kendini hissettirmektedir. Uzun ve zor oldu ama artık çok iyi derecede en az üç dil bilen eğitimli kuşak kendilerini kabul ettirmeye başladılar. Bu kuşak kendilerinden önceki kuşakla kıyaslandığında daha kaliteli bir yaşam sürdürüyor.

Onların arasında hastanelerde hemşireler ve hekimler bulunmaktadır. Covid belasına karşı da Avusturyalı meslektaşlarıyla omuz omuza çalışmaların içinde yer alıyorlar.

Avukatlar anadili Türkçe olan müvekkillerini, anadillerinde anlayıp, dinleyip mahkemede savunmalarını yapıyorlar.

Çok çeşitli işletmelerde Türk kökenli usta işçiler emek veriyorlar. Gazetelerde başyazı yazan Türk isimli gazeteciler bulunmaktadır.

Avusturya’nın büyük süpermarket zincirleriyle rekabet içinde bulunan, yıllık ciroları üç rakamlı milyonlarla ifade edilen ve yüzlerce kişiyi istihdam eden işadamlarımız mevcut.

Avusturya’nın okullarında öğretmenlerimiz, üniversitelerinde öğretim görevlilerimiz eğitim alanında çalışmalarını sürdürürken, yenileri üniversitelerdeki eğitimlerini tamamlamak üzereler. Bakalım hangi okul ve üniversitede görev alacaklar.

Almanya’da yetişmiş Türk futbolcuları düşünerek, Viyanalı dostlarımız “Avusturya’da neden Türk çocukları arasında iyi futbolcu yetişmiyor?” sorularına, “onlara olanak verilirse daha iyileri de yetişir” biçimindeki konuşmalarımızı hatırlıyorum. Yetişti de. Onlar Avusturya Milli Takımı’nda görev alarak, uluslararası müsabakalarda Avusturya’yı temsil ettiler. Bunlar: Ümit Korkmaz, Yüksel Sarıyar, Muhammet Akagündüz, Cem Atan, Volkan Kahraman, Veli Kavlak, Ekrem Dağ, Yasin Pehlivan, Turgay Bahadır, Ramazan Özcan.

Dünya futbol şampiyonası eleme maçlarının oynandığı bugünlerde bu Türk kökenli futbolcular Avusturya’da gündemdeler. Avusturya Milli Takımı, Mert Müldür’ü Türk Milli Takımı’na kaptırdığına üzülürken, aynı hataya diğer bir futbolcuda da düşmek istememektedir. Viyana’nın Rapid takımında top koşturan, 1996 doğumlu Ercan Kara Avusturya Milli Takımı’na dahil edildi. Geleceğin Messi’si olarak da görülen genç yetenek Ercan Kara’yı Türk Milli Takımı kadrosuna dahil etmemesi için, Avusturya Milli Takımı’nın onu bir an önce en az üç karşılaştırmaya çıkarması gerekmektedir. Üç maç oynayan Avusturya Milli Takımı, gelmiş geçmiş en genç milli olan Ercan Kara’yı takım kadrosuna henüz sahaya çıkarmadı. Onun için de Türkiye’den genç futbolcuya Türk Milli Takımı’nda oyna çağrısı gelir ve Kara da bu çağrıyı kabul ederse, Mert Müldür de olduğu gibi onu da ellerinden kaçıracaklarından endişe duymaktalar.

Türk Milli futbol takımı kadrosunda şu anda bulunan 11 oyuncunun Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde doğmuş gurbetçi çocuğu olduğunu ve son günlerde oynadıkları başarılı futboldan dolayı alkışlanan futbolcuların anne ve babalarını küçümseyip hor görenler utanır mı, bilmem.

Diğer taraftan ise kendilerince “Misafir işçi” olarak görülen gurbetçi anne ve babaların başarılı çocuklarını başka ülkelere kaptırmak istemeyen Avusturya, anne ve babalarının yollarına taş döşeyerek yaşamlarını zorlaştırma isteminden uzaklaşır, hoşgörülü ve ayrımcılık yapmayan bir davranış içinde olur mu? Hem yaşadıkları ülkede hem de Türkiye’de paylaşılamayan gurbetçi çocukları alkışlanan başarılarıyla her iki toplumda da ciddi hoşgörü yaratmış olmaları arzumuzdur.

makale yazı kadim ülker