Soner Polat
Soner Polat Köşe Yazısı

Kuzey Suriye’ye dikkat!

Kuduz köpek lakabı ile tanınan ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Suriye’nin sahibi gibi davranıyor... Bilindiği üzere Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ülkesindeki ABD güdümündeki güçleri ‘vatan haini’ olarak suçlamıştı. Mattis’in, bu açıklamaya cevaben 29 Aralık 2017 günü Pentagon’da gazetecilere verdiği demece hep birlikte göz atalım:

GENEL DURUM

“Esat Hükümeti’nin ABD’nin desteklediği güçlere saldırması hata olur. Strateji değişikliği yapıyoruz. Taarruz ile alan kontrolü sağlayan (offensive terrain-seizing approach) bir konsepti uygulayacağız. Suriye’de artık daha çok ABD’li diplomat ve diğer özel personel göreceksiniz!”

Bu açıklamayı şöyle yorumlayabiliriz: ABD, PKK vasıtasıyla Suriye’nin yüzde 30 kadarlık bir bölümünü denetim altında tutuyor. Bu alanı güç kullanarak korumayı planlıyor. Bu bölgede zaten ‘Kuzey Suriye Ordusu’ maskesi ile 100 bin kişilik bir PKK/PYD ordusu kurmak için harekete geçti. 2018 yılı bütçesinden bu maksatla 400 milyon dolar tahsis edildi. Diplomatlar ve diğer sivil görevlileri ile bu bölgeyi devletleştirme çalışmalarına destek sağlayacak! Diğer bir ifade ile ABD güdümünde bir terör devletçiğinin kurulması için adımlar atılıyor.

TEHDİT:

ABD hamiliğinde Suriye’nin kuzeyinde öncelikle Türkiye’yi hedef alacak ve Suriye’yi bölmek için kullanılacak 100 bin kişilik ordusu olan bir PKK/PYD terör devletçiğinin kurulması!

BÖLGEDEKİ KUVVETLER

RUSYA: 30 Eylül 2015’ten bu yana Suriye ile işbirliği içinde faaliyet göstermektedir. Ancak şimdiye dek PYD karşıtı bir girişimine ne siyasi ne de askeri düzeyde rastlanmamıştır. Türkiye’nin Karaçok’ta PYD’yi vurmasına karşı çıkmış, PYD ile birlikte IŞİD’e karşı operasyona (!) katılmıştır.

İRAN: Krizin başından beri Suriye’ye destek vermiştir. Askeri olarak PYD karşıtı bir girişimi yoktur. Ancak siyasi açıdan sert bir şekilde PYD’yi eleştirmektedir. Dini Rehber Dış Politika Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, “PYD varlığının yok edileceğini” ifade etmiştir.

SURİYE: Zaman zaman PYD ile askeri olarak karşı karşıya gelmekte, her defasında ABD ve koalisyon güçleri tarafından ya doğrudan hedef alınmakta ya da tehdit edilmektedir. Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basına yansıyan ifadelerine göre, Başkan Esat, PYD’in özel statüsüne karşıdır. Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, PKK’yı yeni DEAŞ olarak isimlendirmiştir.

TÜRKİYE: PYD’ye karşı hem askeri hem de siyasi açıdan en sert mücadeleyi veren ülkedir.

ABD: İsrail, Fransız ve İngiliz özel kuvvetleri ile birlikte PKK/PYD devletçiğini kurmak için açık ve örtülü her türlü yol ve yöntemi kullanmaktadır.

DEĞERLENDİRME:

1.ABD askeri yöntemlerle Suriye’de bir PKK/PYD devletçiği kurmak için kararlı adımlar atmaktadır.

2.Bölgedeki ülkeler, askeri kuvvetler ve gelişmeler dikkate alındığında, bu tehdite askeri olarak karşılık verebilecek iki ülke, tehditin asıl muhatapları olan Türkiye ve Suriye’dir.

3.ABD’ye siyasi ve diplomatik olarak karşı çıkacak ülkeler Türkiye, Suriye ve İran’dır. Rusya’nın, “IŞİD tehdidi bitti; ABD’nin kalma gerekçesi kalmadı!” şeklinde dolaylı bir desteği söz konusudur.

4.Suriye, PKK/PYD denetimindeki toprakların meşru sahibi olduğundan, Rusya örneğinde olduğu gibi, ittifak yaptığı ülkelere askeri, psikolojik, diplomatik ve uluslararası hukuk açısından avantajlar sağlar.

SONUÇ

1.Mevcut koşullar altında en uygun hareket tarzı Türkiye ve Suriye’nin askeri işbirliğidir. Kuzeyden ve güneyden kuşatılan PKK/PYD iç hat durumuna düşürülür. Böyle bir durumda, İran ve Rusya’nın siyasi ve diplomatik desteği ve hatta açık/örtülü askeri desteği sürpriz sayılmamalıdır. Irak batıdan PKK/PYD’nin takviye edilmesini engeller.

2.Türkiye, Suriye’yi karşısına aldığı takdirde, sınırlarının ötesinde ABD desteğindeki PKK/PYD ile tek başına savaşmak zorunda kalır. Astana ve Soçi süreçleri biter. Suriye ve muhtemelen Rusya ve belki de İran bu girişime karşı çıkar. Türkiye, ilave diplomatik ve uluslararası hukuk sorunları ile boğuşmak zorunda kalır. İnisiyatif yeniden Atlantik cephesine geçer. Maliyet büyürken, başarı şansı azalır...

Bu koşullar altında Esat ile dalaşmak, jeopolitik ve strateji disiplinlerine bıçak çekmektir!

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

suriye ye dikkat kuzey