Türk’sen papazı buldun

Çocukken oynadığımız ‘papaz kaçtı’ diye bir oyun vardı; birçoğunuz hatırlayacaksınızdır. Herkes yanındaki rakipten bir kağıt çeker, eşleşenler çıkarılır, sonunda papaz kimde kalırsa oyunu kaybeder. Eğer ‘Türk’ün anlamına gelen Türkiye’de Türk isen ne yazık ki papaz hep sende kalıyor.

Hemen altını çizeyim ben bazıları gibi şu, şu, şu diye sayacak kadar aymaz bir zihniyete sahip değilim. Elbette son dönemde Osmanlı’da savaş ve vergi zamanları dışında akla gelmeyen Türk Milleti var ve bununla da gurur duyuyorum. Ama papazı bulan Türk tanımı daha farklı.

Bu ülkenin o değiştirilmeye çalışılan Anayasa’nın 66. Maddesi tanımı çok net ortaya koyar. “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” Kast ettiğim ve olması gerektiğine inandığım tanım da budur. İşte bu Türklük çok zor şey bizim memlekette.

Ülkenin bir tarafını fakirliğe, diğer tarafını köleliğe mahkum ederler; sonra da ‘kavga edin’ derler. İşsizliğine yanarsın, işsiz kabul etmezler. Çocuğunun işsiz olduğunu söylersin ‘o da işsiz kalsın’ derler. Umursamazlar seni. Yine savaş ve vergi zamanı gelir bazılarının aklına Türkler…

Cezayirli’ye Fransız olmak, Japon’a Amerikalı, Ganalı’ya İngiliz olmak serbestir de sana yasaktır Türk olmak… Yıllarca iltica hakkı kazanmak için Türkiye’ye hakaret etmeyi şart koşmadılar mı? Türk’e, Türkiye’ye küfür et, tüm kapılar açılır. Dedim ya Türk isen papazı buldun.

Borsada yatırım yaparsın Türk isen vergi ödersin, yabancı isen teşekkür alırsın. Bir firma kurup iş ve aş yaratma derdine düşersin, Türk firması isen gırtlağına basarlar, adına sözde yabancı yatırım diyenlerin kârlarını kendi memleketlerine uçurmasına ses çıkarmazlar.

Üniversite sınavına girip, bir mesleğe atılmanın kumarını oynarsın, şansın varsa tutturursun, ama yabancı isen kontenjandan okula sokulursun. Türk askeri isen senin başına çuval geçirilebilir; ama Alman ya da Amerikalı isen hemen mağdur olursun.

Deprem olur Van’da sokakta kalırsın. Yıl geçer; konteynerde yaşamana şükretmeni isterler; sözde Suriyeli olursun cebine para koyarlar, özel kent yaparlar, seçmen yaparlar; parasını da Türk’ten isterler. Yetmez bir de Fatma Şahin’in ağzından kaçırdığı üzere şimdi olduğu gibi bir de çalışma izni verirler.

Terörist başı olursun yeterince spor yapamadığını söyleyip üzülürler; gözyaşı dökerler; Tuncay Özkan olursun günde 5 taksitte 9 saat verilen suyunu 10 dakikaya düşürürler.

Zordur bu memlekette Türk olmak. Ama anlamadıkları bir şey var. Bu Çılgın Türkler, Türk olmaktan her zaman gurur duydular. Şucu, bucu diye ayrılmadan omuz omuza verip istiklâllerini kazandılar. Merak etmeyin; yine kazanırlar.

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr