Murat İnce
Murat İnce Köşe Yazısı

Alman İslamı

 “Alman İslamı” kitabı İşçi Partisi Yurt Dışı Temsilciliği’nin (Vatan Partisi) sürdürdüğü mücadeleler içinde şekillendi. Aydınlık Dergisi ve daha sonra Gazetesi’nde düzenli aralıklarla konu çok boyutlu olarak işlendi. Yine Avrupa Hürriyet Gazetesi’nde de konu üzerine Vatan Partililerin yazıları yayınlandı.

“Alman İslamı” kitabı Kaynak Yayınlarından çıkmadan önce, Almanya’nın Stuttgart kentinde beyaz kapaklı 93 sayfa, “Alman İslamı ve Almanca Din Dersleri” ismiyle basıldı ve dağıtıldı. İletişim adreslerinin bulunduğu kitapçık ilgi gördü ve bunun üzerine Kaynak Yayınları arasında 119 sayfa olarak basıldı. Kitap ülkemizde de etkili oldu, alanında örnek oluşturdu.

Emperyalist Batının bizim gibi gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelere yönelik etnik ve dini bölücülük projeleri üzerinden yoğun propagandaya giriştiklerini görüyoruz. İslam dünyasındaki pek çok gerici, şeriatçı örgütün liderlerinin ABD ve AB’de nasıl kollanıp korunduklarını biliyoruz. Bunlar basın yayın organlarına da yansımıştır. Emperyalist devletler ikiyüzlüdür ve çıkarlarına göre örgütlerin sağ ya da sol veya dinci olmalarına bakmaksızın hepsinden sonuna kadar yararlanırlar.

İşçi Partisi Yurt Dışı Temsilciliği olarak “Alman İslamı” kitabının yanı sıra “Alman Aleviliği” kitabı üzerine de gerekli materyalleri toplamaya başlamıştık. Ancak o dönem “konunun hassasiyeti ve zamanlama” dikkate alınarak ertelenmişti. Ancak isminin “EuroDolar Aleviliği ve Alevilerimiz” başlığı altında bir kitabın yayınlanma zamanının geldiğini düşünüyoruz!

“Alman İslamı” derken bunu Almanya ile sınırlı tutmuyoruz. İlk olarak Almanya’da “Almanca İslam Din Dersleri” projesi Türkiye dışlanarak hayata geçirilmeye çalışılmasından dolayı o isim altında yayınlandı. “Alman İslamı” kitabında Alman yerine Fransız, İngiliz, Amerikan İslamı yazılabilir ve doğruda yapılmış olunur.

“Alman İslamı” kitabını okuduğunuzda Alman politikacıların, oryantalistlerin, “uzman” adı altında istihbarat çalışması sürdürenlerin görüşlerini yakından izleme olanağına sahip olacaksınız.

TÜRK TOPLUMUNU BÖLME OPERASYONU

Kitap, kısa bir Alman/Türk ilişkilerine vurgu yaptıktan sonra Almanya’nın devlet çıkarlarının gereğini yerine getirmede ne kadar ustalaştığını göreceksiniz. Almanya’da yaşayan Türk toplumunun etnik ve dini parçalanmasını özendiren girişimlerin sistematik bir biçimde sürdürülmesine tanıklık edeceksiniz. Kitap bu bağlamda bir boşluğu dolduruyor.

“Yeşil Kuşak”, “Modern İslam”, “Ilımlı İslam”, “Radikal İslam”, “Popüler İslam”, “uslandırılmış İslam”, “Türk-İslam Sentezi”,  “Siyasal İslam” sözlerinin emperyalistler tarafından söz olsun diye piyasaya sürülmediğini ve genel bir projenin en önemli parçalarından biri olduğunu 15 Temmuz 2016 Amerikancı FETÖ darbesi bize yeterince öğretti! Dinler arası diyalog çağrılarının da aynı dönemde daha sıklıkla dile getirilmesi gözlerden ırak tutulmamalıdır!

Emperyalist Batı Türkiye’yi parçalamada siyasal İslam’ı kullandı, kullanıyor ve kullanmaya devam edecek. Bu olgu “EuroDolar Aleviliği” içinde aynen geçerlidir. Gerek irticacı örgütler ve gerekse onun başka bir biçimi olan ve Alevici tacirler olarak değerlendirdiğimiz “EuroDolar Aleviliği” ile Amerikancı PKK/FETÖ aynı yolun yolcularıdır ve kaderleri birleşmiştir.

Ulusal aidiyet duygularının tahrip edilerek “Alman pasaportlu Müslüman” oluşturmak için “uzmanların” gece gündüz çalıştıklarını söylersek abartmış olmayız. “Almanya İslamı” ve “Almanya Aleviliği” projeleri Türk toplumu içinde kimlik krizi yaratılması açısından kullanılıyor. Berlin derin devleti “sipariş araştırmalarını” eski dönek solculara, yurduna yabancılaştırılmış devşirmelere ısmarlamaktadır!  

Emperyalistler, her nedense “Türkiye’nin etnik özelliklerini ve azınlıklarını çok seviyor.” Şu son kırk yıla baktığımızda onların bizi ne kadar çok sevdiklerini gördük! ABD ile AB, Müslümanları ve onların yoğun olarak yaşadıkları devletlere hiçbir zaman iyi gözle bakmazlar. Sorunların batağında çırpınan ülkelerin varlığı emperyalistler açısından istenen şeydir. Emperyalistlerin en korktukları durum ise; bizim gibi ülkelerin bağımsız davranış içine girmeleri ve istikrarlı olmalarıdır. Çünkü emperyalizm kanla beslenir, emek hırsızlığıyla beslenir, haksız savaşlardan beslenir ve bu muslukların kapanmasını istemez.

ALMAN İSLAMI İLE HEDEFLENEN

Kitapta “Alman İslamı”nın neye hizmet ettiği sorusuna da net yanıt veriliyor. Buna göre:

  • “İslam” Alman toplumu ve kültürüyle sorunludur,
  • “İslam”, dünya işleriyle fazla ilgili bir dindir,
  • “Müslüman” Türkler, “bambaşka” ve “apayrı” dinleriyle Alman toplumu ve kültürüyle uyum sağlayamayacakları için, bir türlü “entegre” olamıyorlar(mış)! “Alman İslamı” denilen proje İslamı Türk’ten kurtarma ve Almanya’nın emrine verme girişimidir. Geçerken belirtelim, pek çok çevre “entegrasyon” kelimesini “uyum” yerine kullanarak hata yapıyor. Entegrasyon bütünleşme demektir ve doğal ya da doğal olmayan asimilasyonun alıştırma kapısıdır, ön kapısıdır.

Alman devleti ve diğer emperyalist devletler Türk kimliği yerine İslamcı ve Alevici kimliği ikame etmek istiyor. Türk toplumu yerine cemaatleşmeyi özendiriyor ve “Türkiyesiz Türkler” yaratmayı amaçlıyor. Hatta ellerinden gelse “Türklersiz Türkiye” kurmak içinde uğraşırlar! Türkleri Türkiye’den uzaklaştırma hatta koparma yönündeki çalışmalarında İslam ve Alevilik önemli yer tutuyor.

Kitabın altıncı bölümünün başlığı “Alman Aleviliği”. Ancak sadece kısaca değinmek zorunda kalmıştık. “Aleviliği daha da Alevileştirmek ve Hıristiyanlaştırmak” onların asıl amaçlarıdır. Bu bölümü okuduğunuzda konunun istihbaratçı uzmanlarının görüşlerini, yaklaşımlarını, önerilerini kısaca göreceksiniz. Oyunun boyutunun sanılandan da büyük olduğuna tanıklık edeceksiniz.

Anadolu Alevilerini “azınlık” statüsüne sokarak başka bir mecraya doğru (Alevilik dini) gitmelerinin önünü açan AB’nin kodaman devletleri, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) aracılığıyla hem yurt dışında ve hem de ülkemizde Alevileri yaratıcı yıkıcılığın parçası haline getirmek için çalışmalarına hız verdiler.

AB’nin öncü devletleri Türk toplumunun dilini, kültürünü, geleneklerini, inançlarını iğdiş ederek Türk toplumunun etnik ve dini olarak parçalanmasını hedeflemekteler. Bu amaçlarına ulaşmak içinde İslamcı ve Alevici tacirleri kullanıyor ve yeni devşirmeler aracılığıyla da alanı genişletmeyi amaçlıyorlar.

EMPERYALİZMİN İNANÇLARI KULLANMASINA KARŞI ÇIKALIM

Uzun yıllardır Batılı emperyalist devletlerin bizim gibi ülkelerde kurdukları vakıflar, okullar, sözde yardım kuruluşları vb. bütününe yakınının ilgili ülkelerin istihbarat toplama, ajan devşirme ve etki ajanı aracılığıyla yıkıcılığı tetikleme görevleri üstlendiklerini biliyoruz. Bunun yanı sıra yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ile Türkiye içinde etnik ve dini etiketli kuruluşları fonladıklarını, “Türk tarihinin hakkından gelmeleri” için işbirlikçileri örgütlediklerini, yaratıcı yıkıcılığın hayat bulması yönelik olarak sağ/sol demeden girişimlerde bulunduklarını gördük.

Emperyalistler hem irticacı tarikatları destekler ve hem de ülkeleri içindeki farklı inançtaki toplulukları devlet çıkarlarına göre örgütleyerek kullanırlar. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın birlikteliğini bozmak ve karşıtlıklar yaratmada dini farklılıklar önemli yer tutuyor. Yıllardır ABD emperyalizminin kara gücü PKK/ HDP’yi her alanda destekleyen Batı, FETÖ tipi kontra örgütleri de kullanmaktan çekinmez. Almanya’da FETÖ’cülerin, Süleymancıların, Nurcuların değişik kollarının, Kaplancıların vd. ile Alevici tacirlerin nasıl kollandıklarına ve önlerinin açıldığına şahit olmuştuk.

 “Alman İslamı” kitabını birde bu gözle okumakta yarar var. 4. Baskısının ardından beşinci baskıya hazırlarken bazı eklemelere, genişletilerek daha etkili olmasına gerek duyulmaktadır.

abd türkiye pkk hdp batı Bir ilk son