Murat İnce
Murat İnce Köşe Yazısı

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Cumhuriyetimizle hesaplaşacağını ilan etti

AABK Eşit Başkan Hüseyin Mat: Aleviler 1. yüz yıl cumhuriyeti ile yüzleşmeli ve hesaplaşmalıdır…

 21 Haziran 2022  tarihinde Alevicilerin eşit başkanı sıfatıyla Hüseyin Mat Kurtuluş Savaşımızı, Cumhuriyet Devrimlerimizi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan açıklamada bulundu. Bu hiç kuşkusuz ne ilkti ve ne de son olacaktır. Türkiye'nin son yüz yılını emperyalistlerin ağzıyla hedef alan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ipini ABD/AB'nin eline vermiştir. Onlar Aleviliği emperyalist piyasada pazarlayan yeni tipte din tacirleridir.

"İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına organize edilen fakat arkasında Diyanet İşleri Bakanlığı‘nın bulunduğu Genç Alevi dedesi Aleviliği İslama entegre edilme çalışmalarında kullanılmak üzere Kerbela’ya götürülmek isteniyor." gerekçesinin arkasına saklanarak sosyal medya üzerinden Türkiye'ye kin kusan Hüseyin Mat üstlendiği görev icabı oklarını Türkiye'ye yöneltti.

Şu sözler Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyon ( AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat'a ait:

"Aleviler 1. yüzyıl cumhuriyeti ile yüzleşmeli ve hesaplaşmalıdır…

Anayasanın 2. maddesi: “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” yazmasına rağmen ne hukuk, ne adalet, ne de laiklik ilkesi işletildi.

Yüz yıl cumhuriyetinde Alevilerin başına gelmeyen kalmadı:

> İnkar ve asimilasyon politikaları
> Hakaretler
> İftiralar
> Ötekileştiren ve dışlayan Türk/İslam sentezi
> Katliamlar

Yani, “pişmiş tavuğun başına gelmeyen” Aleviler ve Aleviler gibi mazlum halkların başına geldi.

Aleviler; 1. yüzyıl cumhuriyetinde yaşadıklarını 2. yüzyıl cumhuriyetinde yaşamak istemiyorlarsa, 1.yüzyıl cumhuriyet ile yüzleşmek ve hesaplaşmak zorundadır.

Cemevlerini ibadethane saymayan, Ana/Dedelerini inanç önderi olarak kabul etmeyen devlet aklı, Alevi Ana/Dedelerini Hacca götürüyor. Alevi gençlerini Hace Bektaş Veli Dergahında buluşturmaya çalışıyor.

Son sözüm:

Artık Aleviler ve Alevi kurumları konuşmalı, sürece öncülük etmeli ve tüm Alevi kurumları ile birlikte Ankara’da en kısa zaman içerisinde 10 binlerin katılımıyla büyük Alevi Buluşmasını sağlamalı ve nasıl bir 2. yüz yıl cumhuriyeti istediğini ortak bir deklarasyon ile kamuoyuna sunmalıdır.

Avrupa Alevi hareketi bu kapsamda her koşulda göreve ve sorumluluk üstlenmeye hazırdır."

Açıklamanın neresinden tutsanız dökülüyor! İnsan bu kadar mı yurduna yabancılaşır ve düşman kesilir? Avrupa'da turla, istediğin gibi Alevilerin sırtından geçin ve bunun yanı sıra emperyalistlerin hizmetinde Alevicik yap! Bu kadarına pes doğrusu denir!

Binlerle ifade edilen Cemevlerinin, sayısız Alevi konfederasyon, federasyon, dernek ve vakıfların bulunduğu ülkemizde bu gerçeği görme dışarıdan maval oku! Bu nasıl gerici bir mantıkdır ki gerçeğe gözlerini kapıyor ve uydurduğu şeylere inanıyor! Tabiki bazı çözüm bekleyen sorunlar var ve bunu kimse inkar etmiyor. Ancak gerçeği de görmemiz gerekiyor. Gözü kapalı uydurulan yalan yanlış ve art niyetli açıklamalar Alevilere yalnızca zarar veriyor.

Turgut Öker tipi döneklerin Alevi derneklerine musallat olmasından sonra Türk Bayrağı, Atatürk Posterleri derneklerin duvarlarından indirilmiş ya da görülemeyecek kuytu yerlere sürülmüştür. Federasyon ve bağlı derneklerde ne kadar cumhuriyetçi, Atatürkçü, devrimci, sosyalist varsa hepsi adım adım dışlanmış ve örgüt sahte solcu, bölücü yuvasına dönüştürülmüştür.

YARATICI YIKICILIĞIN PİYONLARI

AABK, sahte solcuların cirit attığı ve yönettiği bir yapılanmaya sahip. PKK'nin Alevileri bölücülüğe monte etmek için kurduğu FEDA ile kol kola etkinlikler düzenleyen AABK,  Alevileri PKK'den sonra bölen ikinci örgüttür. Emperyalistlerin "Türk olma ne olursan ol!" projesini hayata geçirmeye ve Alevileri ulusal aidiyet duygusundan soğutmak için çalışan piyondur.  

Turgut Öker'in hınk deyicisi  Hüseyin Mat'ın yukarıda sarf ettiği sözler Alevilerimizi uyarmalıdır. Bunlar Alevi değil, Aleviliği Alevilikten koparma uğraşısı içindeki emperyalizmin maşalarıdır.

Turgut Ökerleri, Hüseyin Matları irticacılarla, yobazlarla birleştiren kaynak aynı merkezdir. AABK yöneticileri ile yobazların dili Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet Devrimleri, Atatürk, Türk Bayrağı ve İstiklal Marşımız noktasında tıpatıp aynıdır. Bazı kelimelerin ardına sığınarak Türkiye'ye saldırma hastalığı AABK'yı PKK/ FETÖ eksenine kaydırmış ve benzeri tavır almalarını sağlamıştır. Çünkü hepsinin ipi ABD/AB'nin elinde.

ABD/AB ve israil amacı için Türkiye Cumhuriyeti İle, tarihiyle, kazanımlarıyla hesaplaşmak için FETÖ ve PKK tipi örgütleri beslemedi mi? Bu kervana AABK'yı da katmak lazım. Çünkü onlarda Türkiye ile hesaplaşmak istemektedirler.

"Aleviler gibi mazlum halklar" ne demek? Aleviler başlı başına bir millet mi? Türk milletinin bir parçası değil mi? "Gibi" diyerek PKK/HDP Kürtçülüğünü meşrulaştırma zihniyetini hangi hakla Alevilerimize yedirmeye çalışıyorsunuz? Siz kurnazsanız Aleviler gerçekçidir ve sizleri susuz suya götürüp getireceklerdir ve de o günler yakındır!

Anarşizmin tipik devlet düşmanlığını düstur edinen AABK'nın karanlık yüzlü yöneticileri, sahte solcu örgütlerde edindiklerini Alevilere satmaya çalışıyorlar. Süslenmiş sol lafazanlıkları Aleviliği iğdiş etmede kullandıklarını biliyoruz.

Ayrıca, "Alevi buluşması" maskesi altında onbinlerin katılacağı etkinlik adı altındaki provokasyonun engellenmesi hayati önem taşıyor. AABK'nın yöneticileriyle yürüyenleri uyarmak ve bu yöneticilerin ülkemiz içinde faaliyet sürdürmelerine müsaade etmemek gerekiyor.

Yıllardır dillerine pelesenk ettikleri şablonları tekrarlayarak parsa toplamaya çalışan Alevici din tacirlerini tecrit etmek, Alevi kanaat önderlerine, kurumlarına ve hepimize düşüyor.

AABK, gerici ve karşı devrimci bir örgüttür. Türkiye'ye düşmanlık ana hedefiyle çalışan ve Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın arasına kama gibi sokulmuş bölücü bir organizasyondur. AABK, yalnız Alevilerimize değil Avrupa'da yaşayan tüm vatandaşlarımıza zarar veren yıkıcı bir harekettir.

Aslında Hüseyin Mat'ın açıklaması eleştiri yapmaya gerek duyulmayacak kadar açık ve net ifadelerle dolu. Emperyalist devletler dışında kendi özel devleti, silahlı kuvvetleri, halkı olmadığına göre kime dayanarak Cumhuriyetimizle hesaplaşacaklar? Bir tek olgu kalıyor; Amerikan emperyalizmi, AB'nin emperyalist devletleri ve İsrail denen devletimsi oluşum. Başka türlü hesaplaşmaları mümkün müdür? Türkiye halkını dini ve etnik köken üzerinden bölmenin imkansız olduğu koşullarda, Ökerlere, Matlara yaratıcı yıkıcılık denilen emperyalist projenin piyonu olmaktan başka bir yol gözükmemektedir.

abd ankara türkiye fetö türk Ulusal Haziran son