Can Dündar Kadri Gürsel İsmail Saymaz Aleviciliği
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) denen Türkiye düşmanı örgüt çatırdıyor ve hiç kuşkusuz gelecek günlerde kopuşlar hızlanacak. "Alevilik dini" oluşturmak için yıllardır çalışma sürdüren AABK yıkıcı faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Almanya'nın Esslingen kentinde PKK'nin Alevici örgütü FEDA yöneticisiyle beraber konferans veren AABK Onursal Başkanı dönek solcu Turgut Öker, Aleviliği emperyalist devletlere yamama girişimlerini sürdürdü. Avrupa'da yaşayan Alevilerimizi ikna turlarına çıkan AABK yöneticileri, Aleviliği İslamın dışına sürerek hıristiyanlığa yaklaştırma eylemlilikleri ters tepecektir.
Ülkemiz içinde de Aleviliğin İslam dışı olduğuna yönelik anlayışların serpilmesi için AABK ile beraber hareket edenlerin olduğunu biliyoruz. Ankara'ya gelen ve Çankaya'da gözaltına alınan Turgut Öker, "Alevilik İslam dışıdır" fikrinin tepesindeki isimlerden biridir. AABK ve bağlı federasyonların, derneklerin başına çöreklenmiş bölücü ve sahte solcuların Anadolu Aleviliğini dönüştürme çalışmalarının durdurulması için Alevi kanaat önderleri ve kuruluşları birleşerek ortak tavır almalıdır.
Alisiz Alevilik propagandası, Müslümanlığı horlayan hoyratlık, İslam dışı Alevilik projesi, Alevici haber ağlarında 12 İmamların üzerine çarpı işareti konulması, İmam Cafer-i Sadık'ın Buyruğu'na karşı çirkince saldırılar ve İslamiyetin Alevilerce benimsenen tüm anlayış ve değerlerine karşı başlatılan "yeni türden haçlı savaşı" karşısında sessiz kalmak onaylamak demektir. Evet, yanlış duymadınız; bu emperyalizmin projelendirdiği ve devşirmeler aracılığıyla Alevileri karşıt konuma yerleştirmek amacıyla başlatılan "yeni tipte haçlı savaşı"dır ve baş piyonu ise hiç tartışmasız PKK/ HDP ile kol kola olan AABK'dır.
Peki, durduk yerde Alevileri tekrar gündemleştiren ve mezhep tartışmaları girdabına çekenler kimlerdir? Alevilerimizin böylesi bir talebi olmuş mudur? Aleviler üzerinden neler tezgahlanmak isteniyor? Yurt içi ve yurt dışındaki tüm Alevi kuruluşlarını buradan kardeşçe uyarıyoruz; Evet, bir kışkırtma var ve Aleviler üzerinden ülke içinde yaratılması beklenen kaosun taraflarından biri olması isteniyor. Buna izin vermeyelim.
Bu türden girişimlerin zamanlamasına dikkatleri çekiyoruz. Ülkemizin farklı bölgelerinde halkın tepki duyacağı provokasyonların aniden artış göstermesi tesadüflerle açıklanamaz. Ayrıca, Türkiye, Zeytindalı Harekat Bölgesinde PKK/PYD'ye karşı operasyon hazırlığı içinde, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya başvurusunu Veto edeceğini açıklıyor, NATO'ya rağmen Rusya ile ilişkilerini muhafaza ediyor, Irak'ın Kuzeyinde PKK'ya Zap ve Avaşin'de ağır darbeler indirdi ve operasyon sürüyor, Yunanistan'a karşı sert açıklamalar art arda geliyor ve bunun yanı sıra içeride ekonomik olarak sorunların arttığı bir dönemde Alevilik üzerine tartışma başlatılması anlamlı olduğu kadar düşündürücüdür! Emperyalizmin maşası Aleviciler, Alevilerimizi felakete sürüklemenin peşindeler. Kardeş kavgasının fitilini ateşleme görevini üstlenen Alevici tacirlerin önünün kesilmesi hayati önem taşıyor.
ALEVİLİK KADRİ GÜRSEL'E KALDIYSA
İyi Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mezhepsel kökenine yönelik açıklaması sonrası konuyu ele alan Kadri Gürsel 9 Haziran akşamı Halk TV'de Türkiye'de Alevilere "Apartheid" uygulandığını ballandıra ballandıra anlattı. İsmail Saymaz'da Alevilerin Almanya'da ve Avrupa'da iyi karşılandıklarını söyledi. PKK/HDP kontenjanından vekil seçilen Ahmet ŞIK'ın Sayın Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması nedeniyle cumhurbaşkanı adaylığı üzerine sözleri eklenince tablo tamamlanıyor. Çünkü hepsi aynı kapıya çıkıyor. Peki nedir bu Alevi ilgisi? TV Kanallarının Aleviliği gündemde tutmaları şüpheleri artıran bir rol oynuyor! Konu üzerinde bu kadar durulması bir yerlerden "düğmeye basıldığı" hissini veriyor!
Her şey üzerine konuşan İsmail Saymazı saymazsak, Kadri Gürsel'in durduk yerde Türkiye'yi Güney Afrika'nın rasist beyazların diktatörlüğüyle bir tutması ancak "akıl tutulması" ile açıklanabilir. Güney Afrika nire Türkiye nire? Kadri bey zahmet buyursa da Aleviler üzerinde hangi ırkçı uygulamalar hayata geçirilmiş yazsın öğrenelim! Alevilik, Kadri Gürsellere, Can Dündarlara, İsmail Saymazlara kaldıysa vay hallerine!
CAN DÜNDAR'IN ALEVİCİLİĞİ
Can Dündar Avrupa'da Alevicilerin (Alevilerimiz değil) eylemlerini kaçırmıyor. AABK'ya bağlı federasyonların etkinliklerinde baş konuk olarak karşılanıyor. Barış ve Adalet’ şiarıyla 29 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında AABK'ya bağlı federasyonca düzenlenen 11. Britanya Alevi Festivali’ne katılan Can Dündar 8 Haziran tarihinde bir sitede "Alevilik tarih yazıyor" başlığı altında izlenimlerini aktarıyor.
Can Dündar AB'nin ve Almanya'nın şemsiyesi altında ve onların devlet çıkarlarını gözeterek hareket ediyor. O, Türkiye'ye karşı konumlanan ve düşmanlık yapanların sözcüsü ve bu görevi yerine getiriyor. Katıldığı etkinliği, “Belki bunlar Alevi canlar için küçük ama bağnazlığın teslim aldığı Türkiye şartlarında büyük adımlar” sözleriyle değerlendiriyor. Bay Dündar, Türkiye'yi ne bugün ve ne de yarın bağnazlık teslim alamaz. Asıl bağnaz olanlar Türkiye'ye kin besleyen, emperyalizme biat eden FETÖ tipi, Süleymancılar ve Nurcular gibi tarikatlarla kol kola olanlardır. PKK ve FETÖ'nün cirit attığı Avrupalarda Türkiye'yi hedef tahtasına oturtarak nemalanmak kolay ve bunun kapıları sonuna kadar açık.
İslam dışı Aleviliği savunan Can Dündar beslendiği Almanya'yı övmeden geçemiyor. O da Turgut Ökerler kervanına katılarak "özgürlük ve barışın" emperyalist devletlere yamanmakla gerçekleşebileceğine inanıyor. Şu sözler Dündar'a ait: "Biliyorsunuz, Aleviler Almanya’da kamu tüzel kişiliği statüsü kazandı, böylece Alevi inancı Almanya’da resmen tanındı. Türkiye’de bir yasaklar silsilesine dönüşen inanç, özgürlükçü bir siyasal iklimde büyüyor." İnsan emperyalizmin hizmetine girmeye görsün hemen nevri dönüyor ve yurdunu düşman belliyor!
SONUÇ YERİNE
İslam dışı Alevilik savunucuları hüsrana uğrayacaktır. Alevileri hiç bir kuvvet ne anavatanları Türkiye'den ve ne de İslamiyetten koparamayacaktır. Buna güçleri yetmeyecektir. Zaman geçtikçe tepkiler çığ gibi çoğalacak, tecrit olacaklardır. Zaten şimdiden kopuşlar başladı ve gün geçtikçe sayıları artacak. AABK denilen şer örgütü ve benzerleri Alevilerimizin bağrından sökülüp atılacaktır.
Şu an İslam dışı Aleviliği AABK ve bağlı federasyonlar içinde örgütlerini terk etmiş sahte solcular ve Kürtçüler yoğun olarak savunmaktadır. Alevici federasyonların yapısına baktığınızda esas unsurların bunlar olduğunu hemen fark edersiniz. Sahte solcular ve Kürtçüler AABK ve bağlı federasyonlar içinde binlerle ifade edebileceğimiz sayıdalar ve o nedenle bu kadar etkinler. Küçük kulüplere dönüşen sahte solcu örgütlerden ayrılan Alevi kökenlilerin neredeyse tümü Alevici oldular. Peki, Alevilerimiz daha neyi bekliyor?
Son bir kaç aya baktığımızda ileri gelen Alevi dedelerinin AABK ve bağlı federasyonlardan istifa ettiklerini görüyoruz. Bu üyelik bazında daha fazladır. Derneklere üye Alevilerin sabrı sona doğru yaklaşmaktadır ve toplu kopuşların olacağı döneme giriyoruz.
Alevilerimiz, AABK'dan ne kadar erken üyelikten ayrılırlarsa o derece iyi olur. AABK artık düşkündür, dönülmez yoldadır ve değiştirilmesi mümkün değildir. O nedenle alternatifinin oluşturulması sürecine girilmelidir.
Gün 24 saat Alevilerin içine nifak tohumları eken AABK ile bağları bulunan Lefkoşa merkezli KKTC Alevi Kültür Merkezi, Balkanlardaki Alevi-Bektaşi kuruluşları, Türkiye'deki federasyon, dernek, vakıf adı altında faaliyet sürdüren Alevi kuruluşları bir kez daha bu düşüncelerini, tavırlarını, ilişkilerini gözden geçirmeli ve AABK ile tüm bağlarını koparmalıdır. AABK'dan tek bir yönetici Türkiye ve KKTC'deki etkinliklere çağrılmamalıdır. AABK ülkemize, Alevilerimize yabancı bir örgüttür ve misyoner faaliyetlerinin bir başka biçimini uygulamaktadır.
Anadolu Alevilerini Kürtçü yapmaya çalıştılar olmadı, Hıristiyanlığın ilkel biçimi dediler tutmadı, gençlerin boyunlarına haç taktılar olmadı, Alevilerin epey bir kısmı Ermenidir (Ermenilerimizi tenzih ederiz) dediler o da olmadı ve şimdi Alevilik islam dışıdır provokasyonu da tutmayacaktır.
