AB’nin gaz kumarı
AB ve Almanya’nın Rusya’ya karşı Atlantik merkezinde planlanan yaptırımları uygulamasının dönüp kendilerini vurduğu çok yazıldı. Durum bunun ötesine geçmiştir. Biden yönetiminin AB’yi arkasına alarak NATO’yu Doğu’ya sürüp Rusya’yı kuşatma planı Ukrayna’da durdurulmuştur. Çökmekte olan Atlantik sistemi, kendisiyle birlikte öne sürdüğü AB’yi de dağılmaya itmektedir. Emperyalist sistemin ezilenler dünyasına hükmetmek için şekillendirdiği “ Avrupa Merkezcilik” de, çözülme yolundadır. Atlantik sistemi bütün alanlarda yenilgi yaşamakla kalmıyor, tek kutuplulkta tutunmak için aldığı tedbirler ters tepiyor. Bunun bir örneği de Rusya’ya karşı doğal gaz alımındaki ödeme araçlarında görüyoruz. Rusya’dan petrol alımına karşı ambargo da ters tepmiştir. Moskova bu yıl petrolde rekor satış bekliyor.
AVRUPA ATLANTİK DAYATMALARININ CEZASINI ÇEKİYOR
Üçlü koalisyonla Atlantik etkisinin arttığı Almanya, Rusya'dan doğalgaz ithalatında ilk somut düşüşleri kaydetti. ABD ile sıvı gaz ithalatına ilişkin müzakereler ise iyi gitmiyor. Alman Dışpolitika Bülteni German Foreign Policy (GFP) 13 Mayıs bülteni Avrupa’nın çıkmazını ortaya koyuyor. Dizi analizin başlığı “AB’nin gaz ile pokeri.” AB kaybedilmiş kumar masasına Atlantik zoruyla oturmaktadır.
Almanya'nın doğal gaz arzı, Ukrayna sorunu ve Batı yaptırımlarıyla çok etkilendi. Ukrayna'nın boru hatlarından birini bloke etmesiyle, Rus gazının teslimatı belirgin olarak azaldı. Moskova daha sonra “ Gazprom Germania” da dahil olmak üzere 31 Avrupalı şirkete karşı yaptırım uygulamayı duyurdu. Şirket daha önce Almanya'nın yaptırım ve kamulaştırma tehditleri nedeniyle Rus ana şirketi için önemli ölçüde önemini kaybetmişti; federal hükümet de ona bir kayyum atamıştı. Berlin Rus yaptırımlarının yönetilebilir olduğunu iddia etse de, yeni doğal gaz kaynakları bulma baskısı artıyor. Şimdiye kadar, Berlin çok az ilerleme kaydetti. Katar ve ABD sıvı gaz grupları, yirmi yıl satın alma garantisinde istiyor, ayrıca, yeterli miktarda sıvı gaz ancak birkaç yıl sonra mevcut olacak.
GFP‘nin 30 Mart’taki makalesinde yazdığı gibi AB Ruble ile ödemeyi reddetti, alımı dondurmakla tehdit etti. Bu durum Rusya’dan gelen doğal gazın birkaç gün içinde kesileceği şeklinde hesaplandı. G7 ülkeleri doğalgazı avro ve dolar ile almaya devam edeceklerini açıkladılar. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'nın yaptırımlar nedeniyle artık euro ve ABD dolarını her zamanki gibi kullanamayacağını ve bu nedenle sadece ruble kabul edeceğini açıkladığı için, Rusya teslimatlarının durdurulma riski doğdu.
ISINMADAN ÖNCE EKONOMİ BÜYÜK RİSK ALTINDA, KITLIK GÜNDEMDE
Alman ekonomisi alarma geçti; BASF gibi şirketler, devasa üretim birimlerini kapatmak zorunda kalabilir; sendikalar işsizlikte tırmanma konusunda uyarıyor. Alman kriz yönetimi birkaç yıl önce gaz akımında yüzde 30'luk bir düşüşün arz kesintilerine ve gıda kıtlığına yol açabileceğini açıkladı. Almanya'da tüketilen gazın yüzde 55'i Rusya'dan geliyor. Bazı çevrelerin iyimserlik yaymaya çalışmaları ne kadar işe yarar, bilinmiyor.
Kiev, taşıma altyapısı güvenli olmadığı gerekçesiyle Luhansk bölgesinden geçen boru hattıyla gaz teslim edilmeyeceğini açıkladı. Moskova ise bir zorluk olmadığını ilan etti. Altyapı sağlam ve personel kısıtlaması yoktu. Federal hükümet, kayıp gazın yerini Norveç ve Hollanda'dan gelenin alabileceğini açıkladı. Ancak iş çevreleri kayıpların "bazılarının düşündüğü kadar önemsiz" olmadığını belirtti. Bu şekilde en azından önümüzdeki kıştan önce Alman doğal gaz depolama tesislerinin yeterince doldurulmasını zorlaştırdılar.
Moskova, “Gazprom Germania” ve yan kuruluşlarının da aralarında bulunduğu 31 Avrupalı şirketin yaptırım listesine alınacağını duyurdu. Gazprom Germania, Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesinden sonra Batı'nın yaptırımlarından doğrudan etkilenmedi, ancak faaliyetlerini sürdürmekte önemli zorluklar yaşadı. Bu nedenle Rus ana şirketi Gazprom, 1 Nisan'da Gazprom Germania'yı satmak istediğini açıkladı. Berlin'e göre, cezai önlemler Rusya'dan her gün yaklaşık on milyon metreküp daha az gaz ithal edilmesiyle sonuçlanacak.
UFUKTA RUS GAZINA ALTERNATİF GÖRÜLMÜYOR
Gerekli olan sıvı gazın nereden geleceği tamamen belirsiz. Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck, yeni teslimatlar için Mart ayında Katar'ı ziyaret etti, başarılı olamadı. Katar’ın kısa vadede büyük miktarları harekete geçiremeyeceği açık. Şu anda çok sayıda ülkenin ek sıvı gaz teslimatları elde etmeye çalıştığı da açık; rekabet şiddetli. Emirlik 20 yıl gibi uzun vadeli tedarik sözleşmelerinde ısrar ediyor. Emirlik ayrıca Asya'da yaygın olan fiyatlarda ısrar ediyor ve Almanya'nın satın aldığı sıvı gazı tekrar satmayacağına dair taahhüt istiyor. AB buna yanaşmıyor.
Benzer zorluklar, ABD'deki sıvı gaz şirketleriyle yapılan müzakerelerde de sürüyor. Daha fazla sıvı gaz üretilecekse, ek kaynakların kullanılması gerekir, bu da pahalı yatırımlar gerektiriyor. Biden yönetimi yenilenebilir enerjilere doğru hızlı bir dönüşe güvendiğinden, satın alma garantileri olmadan yeni üretim tesisleri inşa etmeye istekli değil. ABD'den yeterli miktarda gaz alabilmek için, Berlin'in iklim koruması açısından hassas tavizler vermesi gerekiyor. ABD kaynaklarının yeterince geliştirilmesi için yıllar gerek. Washington Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin (CSIS) tahminlerine göre, ilk kapsamlı teslimatların 2026'dan önce gerçekleşmesi beklenemez. O zamana kadar, arz belirsizliğini koruyor.
2 Mayıs bülteninde de şu görüşler yer aldı: AB'nin Rusya'dan doğal gaz ithalatını durdurma olasılığı, AB enerji bakanları toplantısı öncesinde oldukça arttı. Rusya, avro olarak ödenen gaz satın alma fiyatının ruble ile değiştirilmesiyle işlemin tamamlanacağını öngörüyor. AB, yaptırım uyguladığı Rusya merkez bankasının değişim sürecine dahil olacağı için bunu kabul etmiyor. Rusya'nın arzı uygun koşullarda bile başarısız olursa, Almanya gaz tüketiminin beşte birinden tasarruf etmek zorunda kalacak. Alman doğal gaz tüccarları gaz satın almasalarda yıllar boyu milyarlarca dolar ödemek zorundalar.
RUSYA ÇİN VE HİNDİSTAN’IN YEREL PARALARLA TİCARETİ GELİŞİYOR
Moskova, rublede ısrar ediyor. Bu durum Rus para birimini güçlendirirken, doların baskın rolünü zayıflatıyor. Rusya, Çin ile ticaretinin bir kısmını yerel parayla yürütüyor, Hindistan ile de buna yöneliyor.
AB, ruble ile ödemeye yanaşmadığı için Moskova, iki hesaplı bir model önerdi; Buna göre, Gazprombank'taki hesaba dolar veya avro ile ödenip, tutar ruble ile değiştirilerek diğer ruble hesabına aktarılacak. Moskova, ödemenin rubleye çevrildikten ve ikinci hesaba aktarıldıktan sonra ödemeyi kabul edecek. AB Komisyonu'nun geçen Perşembe günü yaptığı bir açıklamaya göre, bu durum yaptırımları ihlal ediyor. Endüstri şu anda umutsuzca bir çözüm arıyor. Doğal gazının yüzde 60'ını Rusya'dan alan Almanya'nın en büyük gaz ithalatçısı Uniper’e bir sonraki ödemesi Mayıs sonunda. Sorunun o zamana kadar çözülmesi gerekiyor.
POLİTİKACILARA KARA KARA DÜŞÜNMEK KALIYOR
Ekonomi Bakanı Robert Habeck'in Almanya'nın Rus doğalgazının toplam gaz ithalatındaki payını yüzde 35'e düşürdüğüne dair açıklamaları, sektörde şüphe uyandırıyor. Çünkü Rus gazı piyasadan satılmıyor. Bunun dışında, doğal gaz ithalatçılarının kısa sürede köklü bir değişimi nasıl finanse edecekleri belli değil. Alman ithalat sözleşmelerinin büyük bir kısmı uzun vadelidir. Çok sayıda sözleşme on yıl devam ediyor. Hatta bazı durumlarda Uniper, 2036 yılına kadar Gazprom'a sözleşmeyle bağlıdır. Sözleşmeler, taahhüt edilen doğal gaz satın alınmasa bile, toplam miktarın yüzde 80'ine kadar asgari ödeme yapılmasını öngörüyor.
Rus doğal gazının yeri kısa ve hatta orta vadede alternatif tedarikçiler tarafından telafi edilemeyecektir. Köln Enerji Ekonomisi Enstitüsü (EWI) bu konuda bir çalışma sundu: Norveç'in sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimini artırabileceğini, Ekim ayına kadar Hollanda'da Eemshaven'de ve yıl sonuna kadar Almanya'da Wilhelmshaven'da yeni bir LNG terminalinin devreye alınabileceğini hesaplıyorlar. Önümüzdeki kışın orta dereceli soğuklukta olacağı da bir teselli. EWI'ye göre, depolama rezervleri en azından mevcut seviyede tutulması için bir yıl içinde tahmin edilen doğal gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 18'inden tasarruf edilmesi gerekecek. Mevcut planlara göre AB'nin hedeflediği depolama düzeyine - 1 Kasım'a kadar yüzde 80 - ulaşmak istiyorsanız, bir an önce tasarruf etmeye başlamalısınız. Yüzde 18'lik tasarruf, Alman endüstrisinin toplam tüketiminin yarısından biraz fazla. Kışın ortalamadan daha soğuk olması durumunda, özel ısıtma talebi önemli ölçüde artar ve toplam tüketimi artırır.
Alman ekonomisinde, doğal gaz arzının kesilmesiyle büyük düşüşler kaçınılmazdır. Doğalgazın yüzde 15'ini tek başına tüketen kimya sektörü, doğalgazı hammadde olarak kullanırken tasarruf etmenin mümkün olmadığını söylüyor. Enerji Denetleme Kurulu Başkanı Karl-Ludwig Kley, politikacıların "çok ciddi düşünmesi" gerektiğini söylüyor.
NATO’nun Baltık üzerinden yayılma planının sonuçlarını bir sonraki yazıda ele alacağız.