İrlanda notları
Geçenlerde birkaç günlüğüne iş için Dublin'deydim. Bu yazıdaki amacım, bazı gözlemlerimi paylaşmak ve Türkiye-İrlanda ekonomik ilişkilerini geliştirebilecek önerilerde bulunmaktır.
EKONOMİ
İrlanda'nın başkenti ve en büyük şehri Dublin, ikinci şehir Cork. İrlanda ekonomisi hızlı yükseliş içinde. Ülke özellikle ABD'ye büyük miktarda ( yılda 60 milyar USD) ihracat yapıyor. İhracatın lokomotifi ilaç sektörü. Global ilaç üreticileri genelde güneydeki liman şehri olan Cork şehri çevresinde bulunuyor. İlaç veya daha genel adıyla 'farma' dan (hayli) sonra bilişim, gıda (özellikle alkollü içkiler), turizm, telekom, havacılık sektörleri geliyor.
İrlanda'da kişi başı gelir 90 bin dolar civarlarında ve Avrupa’nın en zengin (kişi başı gelir hesabıyla) ülkesi haline gelmişler.( Lüksemburg'u ülkeden saymıyorum). 5 milyonluk nüfus ile 560 milyar USD milli geliri (PPP) üretebilmekteler. Brexit ile beraber Birleşik Krallık ‘tan İrlanda'ya bazı firmalar taşınmış ve bu da ekonomiyi hızlı büyüten faktörler arasında.
Her ne kadar kağıt üzerinde çok zengin bir ülke gibi görünse dahi, şehirleri ve yolları bu zenginliği tam olarak yansıtmıyor. Dublin'deki trafik sorununu çözememişler ki bu kadar küçük nüfusu olan ve bu kadar zengin bir ülke için kabul edilebilir bir durum değil.
İrlanda'da iş yapmak için İngiliz olmak bir avantaj mı emin değilim. Sosyal mühendislik çıkarımları yapacak kadar zaman geçirmedim ama İrlandalıların İngilizlere karşı, en azından ticari konulardaki yaklaşımlarında bir problem olduğu hissediliyor. Haritaya bakınca İngiltere ofisinden İrlanda'daki işler yönetilebilir gibi görünmekle beraber işin içine sosyal faktörler girdiği için durum pek öyle değil. İrlanda ile iş yapmak için İrlandalılar ile çalışmak gerekiyor.
BÜYÜK KITLIK
İrlanda tarihindeki dönüm noktası 1850'lerde halkı perişan eden kıtlık. Kıtlık öncesi İrlanda ve kıtlık sonrası İrlanda olarak dönemleri ayrı incelemekte fayda var. Kıtlık sonrası İrlanda nüfusu 25% azalıyor, ülkede İngilizce egemen lisan haline geliyor, milyon adet ölü ve milyon adet ülke dışına (başta ABD) göç var. Kıtlık felaketinin sebebi temel gıda maddesi olan patatese bir hastalığın bulaşması ve hem tarlalardaki hem ambarlardaki patateslerin bozulması ve yıllarca hastalığın devam etmesi. Protestan İngiltere ve Katolik İrlanda'nın arası bu dönemden sonra açılıyor ve zaman içinde İrlanda bağımsız hale geliyor. Kıtlık sürecinde yardım eden ülkelerden biri de Osmanlı oluyor ve genç Sultan Abdülmecid, hem para gönderiyor, hem Selanik'ten gıda dolu gemiler gönderiyor. Abdülmecid'in para yardımı, kraliçe Victoria’yı İrlandalı tebaasına karşı rencide etmeyecek seviyeye indirilerek İrlanda'ya iletiliyor. Bu olaylardan sonra 1854'te başlayan Kırım (Osmanlı-Rus) savaşında Britanya imparatorluğunun Osmanlı tarafında savaşa girmesinde belki bu ilişkilerin de küçük bir rolü olmuştur.
UKRAYNALI MÜLTECİLER
Ukraynalı mülteciler için İrlanda vize uygulamıyor. İrlanda nüfusuna göre önemli miktarda Ukraynalı mülteciyi (Nisan sonu itibariyle 40.000 civarı) ülkeye almışlar ve birçok oteli bu mülteciler için kapatmışlar. Mültecilere çalışma izni vermişler ve ihtiyaç duyulan pozisyonlara bu insanları yetiştirmek için eğitim programları üzerinde çalışılmakta.
İŞ SAHALARI
İrlanda büyük miktarda ihracat fazlası veren bir ülke ve her nitelik seviyesinde işçi açığı var.
Lojistik firmalarının depoları büyük ölçüde dolu durumda, metrekare kiraları yüksek seviyede ve yeni depo inşaatları birçok yerde göze çarpıyor.
İrlanda'nın bu ekonomik gelişmişliğini becerikli siyasetçilere ve çalışkan bir millete bağlamak yanlış olabilir. Kanımca bunun altındaki temel olay ABD'deki güçlü İrlandalı nüfusu, etkisi ve lobisi sayesinde İrlanda'ya çekilen yüksek katma değer ve gelir üreten yatırımlar. Amerikalı başta olmak üzere bunca global ilaç üreticisinin küçücük bir ada ülkesine yatırım yapması başka nasıl açıklanabilir?
İrlanda, Avrupa Birliği üyesi, gümrük birliği üyesi, küçük nüfusu sayesinde vergi seviyesini düşük tutarak global firmalara Avrupa pazarına giriş imkanı sağlayabiliyor. İlaç ve bilişim gibi alanlarda global firmalar çok fazla personel maliyetine anlaşılan bakmıyorlar, daha ziyade vergilere, açılan pazara, paranın serbestçe transfer imkanına ve İngilizce iletişim imkânına önem veriyorlar. Bu durum Avrupa'nın ve genel olarak diğer ülkelerin çıkarına değil. Bu düzen küçük bir nüfusa büyük bir gelir sağlıyor ve bu gelir büyük oranda diğer ülkelerin pazarlarından sağlanıyor yani gümrük birliği içerisindeki ülkelerden İrlanda'ya sürekli bir refah transferi düzeni kurulmuş durumda. Bu düzen gittiği yere kadar gider, bir süre sonra büyük Avrupa ülkeleri ekonomik sıkıntılara girecekler ve bu düzen bu şekilde devam edemeyecek ve refahın daha adil dağıldığı bir düzene doğru zorunlu olarak geçilecek. Kapitalizmin sosyal kabul sınırlarının zorlanmakta olduğunu dünyadaki gelişmelerden gözlemleyebiliyoruz.
İrlanda'nın gıda sektöründeki ihracat miktarından da bu durumu doğrulayabiliyoruz. ABD ve Kanada pazarları İrlanda'dan tarım ürünü ithali konusunda kapıları sonuna kadar açmışlar ve büyük katma değer sağlayan bu alanlarda önemli gelir üretiliyor. ABD ve Kanada gıda ürünü mü üretemiyor? Hayır elbette fazlasıyla üretip ihraç ediyorlar ancak politik olarak Avrupa Birliğine üye, güçlü, zengin ve nispeten kendi kontrollerinde bir İrlanda oluşturmak için İrlanda'ya bu kanal ile gelir transferi yapmak politik amaçlarına hizmet ediyor.
İrlanda, kurumsal vergi oranını 12.5% civarına indirdikten sonraki yıllar içinde başta Apple olmak üzere birçok global firma merkezini kendine çekti. Sadece Apple firmasının İrlanda'ya getirdiği operasyonları ve yarattığı iş imkanları, İrlanda ekonomisinin büyüme hızını seneler boyunca birkaç puan artırdı. Bugün itibariyle özellikle Doğu Avrupa'da daha düşük kurumsal vergi olanı sunan ülkeler olmakla beraber bu yatırımların küçük kısmını dahi çekemiyorlar.
GÖZLEMLER:
Elektrikli araba oranı hayli yüksek seviyede. Özellikle Koreli firmaların elektrikli arabaları bu pazarda hakimiyetlerini artırmaktalar. Ben de yeni model bir elektrikli Kia'ya binme imkanı buldum izlenimlerim gayet olumlu. Bindiğim arabadaki "kalan menzil" 330 Km gösteriyordu. Araç sahipleri akşamları, evlerinin önünde arabalarını fişe takıyorlar. Bu menzil işi artık günlük kullanım için hallolmuş durumda. Elektrikli araba teknolojilerinin merkezinin önümüzdeki dönemde Asya olması kimseyi şaşırtmamalı.
5G şebekesi Dublin civarında kurulmuş ve devreye alınmış durumda. Şahsen kayda değer bir telekom servis seviyesi artışı hissetmedim hatta bağlantı sıkıntıları yaşadım. Kanımca stabil bir 4G, yarım yamalak çalışan 5G den daha değerli.
İrlanda küçük nüfusuna rağmen, zengin bir ada ülkesi olmasından dolayı havacılık alanında gelişmiş durumda. 5 milyonluk ülkede normal bir yılda 35 milyon yolcu uçuş yapıyor. Muhtemelen ABD ile olan özel ilişkilerden ve vergi cambazlıklarından dolayı dünyadaki uçakların önemli bölümü İrlandalı şirketlere ait görünüyor.
Uber ülkede yok. Yerine bizdeki BiTaksi uygulamasına benzer "Freenow" uygulaması kullanılıyor.
İrlanda Schengen uygulaması dışında. Avrupa Birliği vatandaşları pasaport veya kimlik ile giriş yapabiliyor, vize istenmiyor. Türkiye dahil birçok ülke vatandaşı ise İrlanda vizesine başvurmak zorunda bu da zaman, para kaybı ve şahsi bilgilerin paylaşılması anlamına geliyor.
Güvenli bir ülke denebilir mi emin değilim. Polis fazlaca gevşek ve sokak suçluları bir gece içeride kalıp ertesi gün tekrar sokağa dönüyor. Gençlerde uyuşturucu problemi var. uyuşturucu probleminde Avrupa'da ilk 3'te dünyada ilk 15-20 içinde. Ülkelerin güvenlik sıralama endekslerinde genelde ilk 60 ülke içinde değil, Türkiye'den hayli gerilerde. Taksi şoförü bana "şu bölgeden gelen taleplere gitmiyorum" şeklinde gayet merkezi bölgede büyükçe bir alan gösterdi.
Dublin Havalimanı Mağazalar
Dublin havalimanındaki mağazalarda yerli ürün ve markaların sunum ve satışına öncelik verilmiş. "Design Ireland" mağazasında yerli tasarlanıp üretilmiş ürünler satılıyor. İrlanda'nın meşhur markaları olan Guinness, Baileys, Jameson'un ürünlerinin satışının yapıldığı ayrı mağazalar mevcut. Hava taşımacılığına uygun olan, hafif, pahalı ve yüksek yerli katma değer yaratan ürünler satışa sunulmuş. Misal füme somon satışı için ayrı mağaza var. İrlanda'nın gelişmiş hayvancılık endüstrisinin sağladığı yünler ile hayli pahalı yün atkı, kazak vs. satış mağazaları mevcut. Yani milyonlarca yerli, yabancı turistin geçiş kapısı olan gümrüksüz satış kısımlarda, işletmeci şirketin kârı, değil toplumsal fayda önceliklendirilmiş. Fransız şarabını 3 EUR'ya alıp 15 EUR'ya satmak yerine en kaliteli İrlanda markalarının, yerli tasarımların ve hava taşımacılığına uygun tarım ürünlerinin satışına öncelik verilmiş.
Politika Önerileri:
Türkiye için İrlanda önemli bir ülke çünkü Türkiye'nin doğru jeopolitik yaklaşım ile İrlanda'yı etkileme gücü var. İrlanda'nın da ABD'yi etkileme gücü var. Yani İrlanda üzerinden ABD'nin Ortadoğu'daki saldırgan politikalarını etkileme imkanı mümkün olabilir. Muhtemelen ABD'nin, Birleşik Krallık'ın iplerini elinde tutabilmek için kullandığı enstrümanlardan biri de İrlanda politikaları. Bu bağlamda 5 milyon nüfuslu İrlanda üzerinde etkisi olan ülkeler hem 330 milyon nüfuslu ABD'yi hem 70 milyon nüfuslu Birleşik Krallık'ın politikalarını etkileyebilir. Türkiye’nin İrlanda'da etki gücünü artırması için ekonomik, sosyal, turistik, havacılık konularında ilişkilerini geliştirmesi gerekir.
TİCARET
1) Türkiye İrlanda ile ticaret hacminde çok yetersiz seviyededir. Türkiye İrlanda'nın 19. ihracat, 15. ithalat pazarıdır. Türkiye İrlanda'ya yılda 750 milyon dolarlık ihracat yapabilmektedir. 3. sıradaki Fransa İrlanda'ya yılda 11 milyar dolar satış yapmaktadır. Türkiye ihracatını 5 milyar dolar seviyesine hızla çıkartmayı hedeflemelidir.
2) İrlanda ekonomisinin dinamikleri konteyner pazarında fiyat dengesizlikleri yaratmış durumda. İrlanda'dan ABD pazarına ihraç yükü arzı çok fazla ancak İrlanda'ya bu konteynerlerin geri gelmesi için talep düşük. Dolayısı ile İrlanda boş dahi olsa ülkeye konteyner çekmeye çalışıyor ve bunun için yüksek paralar ödemek durumunda. Bu etki İrlanda'ya olan ihracat navlun fiyatlarını baskılamaktadır ve Türk ihracatçılarının bu durumdan faydalanması gerekir. Bu etkilerden faydalanabilmek için konteyner konusunda milli bayrak taşıyıcısı firmalar yaratılmalıdır. THY'nin deniz versiyonu ( yerli Maersk veya yerli MSC gibi) oluşturulmalıdır. Rusya'nın ekonomi ve sanayisine global konteyner gemilerinin servis kesmesi ile büyük darbe vurulmuştur. Bu durum ile er veya geç başka ülkelerin ve belki de Türkiye'nin başına gelecektir. İrlanda'nın konteyner limanlarına Türkiye'den direk servisler başlatılmalıdır.
3) Konteyner navlun fiyatlarının global gelişme ve risk algısından dolayı tavan yaptığı dönemlerdeyiz. Konteyner gemi işletmecisi armatör firmalar karlılık rekorları kırıyorlar. 2021 yılında sektör lider Maersk firması önceki yıla göre satışlarını 55% artış ile 62 milyar USD yaptı, EBİTDA'sını ise 3 kat artırarak 24 milyar USD yaptı. Hem deniz navlunlarının yüksek seviyesi hem kuzeydeki Rusya- Ukrayna geçişli hattaki sıkıntılardan dolayı Çin- İstanbul Kuşak Yol Projesi kapsamında ağır aksak çalışan demiryolu taşımalarının önemi artmış durumda. Türkiye acilen bu hattın kapasitesini günde 24 blok tren (saat başı servis) seviyesine çıkartmalı.
4) İrlanda'daki sektörel iş toplulukları sürekli sosyal etkinlikler ile buluşmakta ve aktif şekilde İrlanda merkezli şirket ve şahıslara pozitif ayrımcılık yapılmasını sağlamaktadırlar. Genelde ilgili sektörlerde herkes birbirini tanımaktadır. İrlanda'da iş yapmak için İrlanda merkezli çalışmak veya İrlandalılar ile çalışmak avantajlı olabilir. Birleşik Krallık ofisinden İrlanda'daki işleri yürütmek en verimli yöntem olmayabilir.
5) Sadece alkollü içecek ihracatından İrlanda'ya 2 milyar dolar para girişi oluyor. 5 milyon nüfusa bölersek sadece bu kategoriden kişi başına yılda 400 USD ihracat geliri kazanılıyor. Türkiye şarabın anavatanı olan bir coğrafya ve şarabın yıllık global pazar hacmi 350 milyar dolar. Türkiye bu pazardan yüzde 2 pay alabilse, cari açığının yarısını tek kalem ile kapatabilecek durumda. Üstelik şarapçılığın sağladığı gelir 3-5 holding patronunun cebine değil, Elazığ'dan Nevşehir'e, Manisa'dan Mardin'e, Çanakkale'den Diyarbakır ve Malatya'ya kadar, on binlerce çiftçinin cebine girecek ve ülkenin orta direğini ve kırsal kesimi güçlendirecektir.
HAVACILIK
6) THY'nin İrlanda pazarında şansı güçlüdür çünkü İrlanda'da güçlü olan Ryanair, Aer Lingus, BA gibi havayolları (yakın mesafe uçuşlardan dolayı) "düşük maliyet" modeline yakındır ve THY segmentinde oyun alanı vardır. Ayrıca THY, dar gövde uçaklar ile makul operasyonel maliyetler ile İstanbul'a getirdiği yolcuları geniş ağı ile dünyaya yüksek karlılık ile dağıtabilir.
7) THY'nin Cork'a uçuş koyması gerekir. Cork'a uçuş demek, alım gücü yüksek olan yüzbinlerce profesyoneli İstanbul havacılık merkezine konforlu şekilde bağlayıp Asya ve Afrika'ya dağıtabilmek demektir. THY'nin Cork'a uçacak dar gövdeli uçakları ile dahi önemli miktarda ilaç vs. stratejik ürünlerin İstanbul aktarmalı dünyaya dağıtılması sağlanabilir. THY Dublin'e haftada 14 kez uçmaktadır. İrlanda hattına yeni uçak koyana kadar Dublin uçuşlarının 4-5 tanesini Cork'a kaydırmak dahi tek başına önemli karlılık artışı sağlayabilir.
8) İrlanda havalimanları Atlantik ötesi bağlantılar açısından güçlü bir merkezdir ve Amerika kıtası uçuşları için İrlanda aktarma seçeneğinin sunulması Türk havacılığına fayda sağlayabilir.
9) Dünya çapında havayollarına uçak kiralayan firmaların çoğu İrlanda merkezli çalışmaktadır. Rusya’ya yapılan ekonomik yaptırımlar içerisinde uçuş kisitlamalari da vardır ve bu sebep ile İrlanda firmaları Rus firmalarındaki kiralık uçaklarını geri çağırmaktadırlar. Geçen şubatta Rus firmasının uçağının İstanbul'dan kalkışına izin verilmediği haberi Rus medyasında çıkmıştır (https://simpleflying.com/irish-planes-russia/). Rus firmaları tarafından işletilen uçaklara Türk havalimanlarında yaptırım uygulamak ve kendi bindiğimiz turizm ve ticaret dalını kesmemiz, Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun değildir.
10) İrlanda tarafından yaptırımlar ile geri toplanan uçaklar tekrar kiralık pazarına konacaklardır ve bu durumun kiralık pazarında yaptığı etkilerden THY'nin faydalanabilmesi gerekir.
11) IGA başta olmak üzere Türkiye’deki Duty Free mağazalarında başta tarım ürünleri olmak üzere en kaliteli Türk tasarımı / imalatı ürünlerin pazarlaması öne çıkartılmalıdır.
VİZELER
12) İrlanda ile vizeler konusunda Schengen bölgesi ayak bağına takılmadan 1-1 anlaşmalar yapılması faydalı olabilir.
13) Vize başvurusu konusu Türk ekonomisinin daha hızlı büyümesinin, Türk vatandaşlarının global ekonomi ile daha hızlı bütünleşmesi önünde bir engel. Burada vatandaşlarımıza yardımcı olmak için vatandaşlarımızı ilgili ülkelerin keyfi vize uygulamalarına karşı koruyucu tedbirler alınabilir. Misal, kanuni düzenleme yapılarak bireysel vize başvuruları kaldırılarak başvurular E-Devlet üzerine kaydırılabilir. Vatandaşın ilgili bilgileri zaten E-devlette var. Vatandaş E-Devlete girer, vize istediği ülkeyi seçer, istenen bilgilerin iletilmesini onaylar ve elektronik ortamda başvuru yapılabilir. Yüz yüze mülakat istenirse video konferans yazılımları ile E-Devlet üzerinden görüşmeler yapılarak kayıt altına alınabilir. Vize talebi kabul edilse dahi edilmese dahi önemli miktarda zaman ve para tasarrufu oluşur. Devlet otoritesi tarafından merkezi olarak yönetilecek başvuru sistematiği ile Türkiye'nin politik gücü, ilgili ülke başvurularında devreye alınmış olunur. Keyfi uygulamalara uygun şekilde cevap verilebilmesi için teknik ortam yaratılmış olunur. E-Devlet harici vize başvuruları, vize alınmış dahi olsa yurtdışı çıkış noktasında polis tarafından engellenebilir. Bu uygulama ülke bazında da devreye alınabilir. Bir ileriki aşamada Türkiye bu uygulamayı benzer durumdaki ülkeler ile ortak kullanıma alabilir.
14) Çifte vatandaş olanların Türkiye giriş ve çıkışlarında Türk pasaportu kullanmalarını teşvik edici düzenleme yapılabilir. Mevcut durumda çifte vatandaşlar, Türk pasaportuna sahip olduklarını unutuyorlar.
DİĞER
15) TOGG'un sağdan direksiyonlu modeli Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Birleşik Krallık, İrlanda pazarları için üretilebilir.
16) Zaman, dizi filmler üzerinden propaganda yapma zamanı. Netflix üzerinden yapılan propaganda, tarihi yeniden yazma ve toplum siyasal mühendislik çalışmalarını gözlemlemekteyiz. Osmanlı'nın İrlanda'ya yaptığı büyük kıtlık dönemi yardımları ile ilgili yapılacak bir beyazperde veya dizi film yapımı, uzun vadede turist sayısı, ekonomik ve sosyal ilişkiler gibi konularda fayda sağlayabilir.