23 Nisan: Çoçuk Bayramından önce Ulusal Egemenlik Bayramımız
Çocuklarımıza bir bayram hediye etmek, onlara değer vermek çok güzel bir şey. Her yıl onlara ait bir gün kutlamak çok güzel bir şey. Ancak, nasıl oldu da “ Çocuk Bayramı” anlayışı “ Ulusal Egemenlik” anlayışının fersah fersah önüne geçti? Her yıl 23 Nisan’da rontlar, balonlar, çocuklar var ama söylemlerde “ Ulusal Egemenlik” tarafı gölgede kalmış sanki…
Atamız mı böyle istemiş? Sanmıyorum. Atamızın en önem verdiği konu Ulusal Egemenlikti. İlk yaptığı hareket TBMM’yi kurmaktı. Cumhuriyeti kurmaktan, laiklikten önce… Hilafeti kaldırmaktan önce… Hangi gizli el Ulusal Egemenlik konseptini geriye atıp 23 Nisan’ı salt bir çocuk balosuna dönüştürdü?
ORDULAR: İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ…
O zamanlar Ege Denizi yokmuş. Bölgeler yokmuş. Türkiye tekmiş. O nedenle Atamız şimdi Ege Denizi kıyısında dediğimiz bölgede olan İzmir için Akdeniz sözcüğünü kullanmış. Derken vefat etmiş ve vefatından 3 yıl sonra… Türkiye'nin coğrafi bölgeleri, 6 Haziran-21 Haziran 1941 tarihleri arasında Ankara'da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi tarafından hemencecik belirlenmiş. Ne acelesi varmış böyle bir kongrenin İkinci Dünya Savaşı, kıtlık ortamında? Kongre ilk, orta ve lise müfredat programları ile okul kitapları, coğrafya terimleri ve coğrafî isimlerin yazılması, Türkiye Coğrafyasının ana hatları ve yerlerin adlandırılması üzerinde çalışmalar yapmak amacıyla toplanmışmış. Yani hemencecik müfredata sokulup beyinler yıkanmaya başlanmış…
Rivayet odur ki Almanya, İngiltere, Fransa, ABD’nin dahli olmuş. Hiç şaşırmam. Ölüm döşeğinde Hatay’ı aramıza katan, onca devrimi yapan Atamız gerek görse sağlığında ülkemizi bölgelere ayırırdı. Demek ki gerek görmemiş ama ölümünden 3 yıl sonra birileri gerek görmüş. Alelacele, savaş ortamında… Ayrıca, ayrılan coğrafi bölgeler nedense Sevr haritasına da çok benziyor! Hangi gizli eller bizi neye, nelere alıştırmaya çalışıyor acaba sorusu akla geliyor…
HANGİ GİZLİ ELLER
Benzer gizli eller mi yıllar içinde Ulusal Egemenlik konseptini arkaya itip 23 Nisan’ı bir çocuk balosuna çevirdi? Dört yanımız savaş, Suriye, Irak, Ukrayna, Yunanistan her alanda kışkırtmalar içinde. Ulusal Egemenlik her zamankinden çok daha önemli ama biz rontlarla oyalanıyoruz sanki… Hangi gizli eller kültürümüzle oynuyor? Toplum mühendisliği yapıyor? Hangimiz bu oyunlara kanıyor? Sorular, sorular…