Yaşar Kemal'in tavsiye ettiği 5 kitap
Türk edebiyatının bükülmez kalemlerinden Yaşar Kemal'in önerdiği 5 kitabı okurlarımıza sunuyoruz. Şiiri neden bıraktığı sorulduğunda "Nazım Hikmet beni büyülemişti. Onu okuduktan sonra şiir yazmamaya karar verdim." diyen usta kalemin önerdiği 5 kitap dördü yerli biri ise İspanyol edebiaytından.
Müthiş betimleme yeteneği ve Anadolu portresine ışık tutan kalemiyle Türk edebiyatının eşsiz yazarlarından Yaşar Kemal'in, idefix.com için seçtiği 5 kitabı okurlarımıza sunuyoruz.
'Bir ağaçtan bir yaprağın düşüşünü kırk sayfada anlatan'* usta yazar hangi kitapları önermişti?
1- ADNAN BİNYAZAR, DEDE KORKUT HİKAYELERİ
Çocukluğunda “Dede Korkut” adını duymamış olan yoktur.
O yaşlarda hakkında fazla bir şey bilmediğimiz ya da öğrenmediğimiz Dede Korkut, Türklerin gelenek ve göreneklerini, yaşama biçimlerini, değer yargılarını yansıtan hikâyelerin anlatıcısı, derleyip toparlayıcısı olan bir Türk “ata”sıdır.
14. ve 15. yüzyıllarda yazıya geçirilen, ama öncesinin çok ötelerde olduğu bilinen bu hikâyelere “destan” da denilmektedir. Dildeki yalınlık ve açıklık, anlatımındaki akıcılık, bu yapıtın bugünlere ulaşmasını sağlamıştır.
Doğa sevgisi, insanca olan her şeye verilen değer gibi evrensel temaların yanında, hikâyelerin her satırına ozanca bir duyarlık da sinmiştir.
Özgün adı Kitâb-ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Taife-i Oğuzân olan bu başyapıt, Adnan Binyazar tarafından yalınlaştırılıp genç okurlarımıza kazandırıldı.
2- MİGUEL DE CERVANTES SAAVEDRA, DON KİŞOT
Don Kişot’u bilirsiniz, hani şu ince-uzun, sakallı, şövalye romanları okuya okuya sonunda şövalye olmaya özenen roman karakteri. Dulcinea del Toboso’ya âşıktır, kendi gibi zayıf, çelimsiz Rocinante adlı bir atı vardır.
Seyisi-yardımcısı-dostu Sanço Panza ile atışır sık sık.
İşte
yeldeğirmenlerine savaş açan bu âşık, yaşlı şövalye, Miguel de Cervantes Saavedra’nın yazdığı bu romanın başkahramanıdır.
Edebiyatta roman türünün başlangıcı sayılan ve birinci bölümü 1605 yılında yayımlanan İspanyol edebiyatının bu başyapıtı, yayımlandığı günden beri pek çok dile çevrildi, defalarca basıldı.
Elinizdeki bu kitap, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Reşat Nuri Güntekin tarafından Don Kişot’un kısaltılmış, Fransızca bir versiyonundan çevrildi. Kitapta yer alan resimler, Gustave Doré’nin Don Kişot için yaptığı gravürlerden seçildi.
“Okur” olacak kişinin mutlaka okuyacağı kitaplar arasında yer alır Don Kişot.
Bir başka deyişle Don Kişot’u okumamış kişi “okur-yazar” sayılmaz.
3- SABAHATTİN ALİ, KUYUCAKLI YUSUF
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olmayacağını sanıyordu."
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
4- ORHAN KEMAL, MURTAZA
İnsanı en derininden kavrayarak anlatan kalemlerin başında gelen Orhan Kemal, ölümsüz karakteri Murtaza ile Türk edebiyatına asla silinemeyecek biçimde damgasını vurmuştur. Yazıldığı günden beri defalarca filmlere, oyunlara konu olan bu karakter, insanın en çapraşık durumlarından birini kara mizahla yüklü bir dille anlatır. Otorite ile doğru kavramı arasında sıkışıp kalan, doğruculuğundan ödün vermemek için çabaladıkça daha çözümsüz durumlara düşen, bu arada gittikçe insanı anlamaktan uzaklaşıp salt ilkelerini savunan bireyin başına gelenlerin acıklı bir güldürüsüdür Murtaza'nın öyküsü. Türk edebiyatının en önemli klasiklerinden biri olan Murtaza, her okurun mutlaka okuması gereken bir kitap.
Orhan Kemal’in kitapları bir okurun hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydınlığı yeniden kazanmanız için yol gösterir bize. Edebiyatımızın en değerli ustalarından biri olan Orhan Kemal’in kitaplarını yayımlamaktan onur duyuyoruz.
5- YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU, YABAN
Millî Mücadele sırasında Orta Anadolu’da bir köy. Tanzimat aydınının sosyo-psikolojik özelliklerinin uzantılarını taşıyan Ahmet Celal. Kendini kurtarıcı olarak gören, halkı eğitmeyi (ya da adam etmeyi) görev edinmiş, kafasındaki gerçekle yaşanan gerçeğin çatışması sonucu “yaban“laşan tipik aydın.
Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Yakup Kadri, 1. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle verir. Yaban için "bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir" diyen yazar, bu romanda ortaya koyduğu birçok soruna daha sonra yazacağı Ankara'da cevap bulmaya çalışacaktır. Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edeiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri´nin 1910´dan 1974´e dek verdiği eserler Türkçe´nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri´nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920´lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati´den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu´nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir "panoroma"dır.
Dipnot:
*'Masa' adlı edebiyat dergisinde Yaşar Kemal'in kaleminin gücüne vurgu yapan bir yazıdan alıntıdır