Türkiye’deki başarısız restorasyonun 10 örneği
Yıllara meydan okuyan eserleri yenilediğimizi zannederek çok büyük zararlar veriyoruz. İşte Türkiye'deki başarısız 10 restorasyon örneği...

ROMA MOZAİKLERİ(ANTAKYA)
Dünyadaki en büyük ikinci mozaik sergileme alanı olan Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki mozaikler, 2015 yılında farklı bir binaya taşındı. Taşınma sırasında restorasyona giren mozaiklerin orijinal halinden çok farklı bir hâl alması insanların gözünden kaçmadı.

TARİHİ HAMAM(KADIKÖY)
Zamanında 5. Murat’a tahsis edilen av çiftliğindeki hamam, restorasyon sonrası tanınmaz hâle geldi. Marmara Üniversitesi’nin Göztepe yerleşkesinde bulunan hamamın tavanı cam, zemini ise parkeyle kaplandı. Yapının duvarlarına sıva yapılırken dışı da somon rengine boyandı. Orijinal halinden eser kalmayan hamamın restorasyon çalışması sosyal medyada epey konuşulmuştu.

SEYYİD BATTAL GAZİ KÜLLİYESİ(SEYİTGAZİ)
Eskişehir’de bulunan Seyyid Battal Gazi Külliyesi de geçirdiği restorasyon çalışmasının ardından bambaşka bir görünüme kavuştu. Orijinal halinde mermer sütunlara sahip olan külliye, restorasyon sonra beton sütunlarla desteklendi. Selçuklulardan miras kalan külliyeye ayrıca Amerikan mutfak ve modern tuvaletler yapıldı. Aydınlatma için ise spot lambalar duvara çakılarak monte edildi…

AYASOFYA ORHAN CAMİİ(İZNİK)
Yedinci Konsül’ün 787 yılında burada düzenlenmesi nedeniyle Hristiyanlar için kutsal kabul edilen bu yapının tarihi M.S 325 yılına uzanıyor. 1331 yılında camiye çevrilen, daha sonra müze olan ve yeniden camiye dönüştürülen Ayasofya Orhan Camisi, son yapılan restorasyon çalışmaları ile tarihi dokusundan bir hayli uzaklaştı. Caminin girişine kelebeklerle bezeli cam kapı yapılırken, kubbeleri ve minaresinin betonla sıvandığı görülüyor.

TEKFUR SARAYI(FATİH)
Türkiye’deki restorasyon faciaları arasında yer alan bir diğer çalışma da Tekfur Sarayı’nda gerçekleşti. Tekfur Sarayı, Bizans İmparatorluğu’nun 12. yüzyıldan İstanbul’un fethine kadar yönetildiği Blakernai Saray Kompleksi’nin bir birimiydi. Saray kompleksinin en güneyinde yer alan bu bina, aynı zamanda Blakernai Saray Kompleksi’nden geriye kalan tek yapı. Son restorasyon çalışmasında ahşap camlar eklenen saray, aynı zamanda teras kısmına konulan alüminyum korkuluklar ile eleştirilerin hedefi oldu.

SÜHEYL BEY CAMİİ(BEYOĞLU)
İstanbul Fındıklı’da yer alan Sühely Bey Camii de hatalı restorasyondan nasibini alan bir diğer tarihi eser. 1591 yılında Süheyl Bey tarafından dönemin en değerli mimarı Mimar Sinan’a yaptırılan cami, orijinal planında kubbeli ve sekizgen bir yapıya sahipti. 2015 yılında restore edildikten sonra ise hem kubbesini hem de sekizgen yapısını kaybetti. Hatalar silsilesi ne yazık ki bunlarla da bitmedi. Tarihi caminin ön tarafı camla kaplanırken, en alt katı dükkâna çevrildi.

ATİK VALİDE KÜLLİYESİ(ÜSKÜDAR)
Üsküdar’da bulunan Atik Valide Külliyesi, Mimar Sinan’ın son eseri olarak biliniyor. 2015 yılında şifahane kısmı restore edilen külliye, yapılan çalışmayla tarihi dokusundan bir hayli uzaklaştı. Şifahanenin iç avluya bakan revakları camla kaplanırken, avlu kısmı da kafeye çevrilmiş durumda.

ANTİPHELLOS ANTİK TİYATROSU(KAŞ)
Türkiye’de Roma döneminden kalma toplam 206 antik tiyatro bulunuyor. Bunlardan biri de Kaş’ta yer alan Antiphellos Antik Tiyatrosu. Denize dönük olmasıyla aynı zamanda muazzam bir manzaraya sahip olan bu antik kentteki son restorasyon çalışması 2010 yılında yapıldı. Ancak restorasyon sırasında antik kentin zeminine beton döküldüğü gibi 28 sıra olan izleyici kısmı 26 sıraya düştü.

İSHAK PAŞA SARAYI(DOĞUBEYAZIT)
Ağrı Doğubeyazıt’ta bulunan İshak Paşa Sarayı’nın yapımına 1685 yılında başlansa da tamamlanması 1784 yılını buldu. 2014’te sarayda yapılan son restorasyon çalışması ise eleştirilerin odağı oldu. Zira sarayın üstüne yapılan şeffaf cam tavan, sarayın tarihi dokusundan oldukça uzak görünüyor. Yetkililer ise eklenen cam tavanın sarayı hem güneş ışığından hem de olumsuz hava koşullarından koruyacağını savunuyor. Ancak insanlar, İshak Paşa Sarayı’nın bu haliyle daha çok seraya benzediğini düşünüyor.

OCAKLI ADA KALESİ(ŞİLE)
Şile Kalesi veya Ocaklı Ada Kalesi olarak da bilinen bu kale, tahminlere göre 2000 yıl önce Cenevizliler tarafından gözetleme kalesi olarak inşa edildi. 100 metrekarelik bir alanda, yüksekliği 12 metreyi bulan kale, 2012 yılında büyük çaplı bir restorasyona girdi. Çalışmalar 2015 yılında tamamlandı ancak kale tarihi dokusundan çok uzak bir görünüme kavuştu. Hatta pek çok insan restorasyon sonrası Ocaklı Ada Kalesi’ni Sünger Bob’a benzeterek, çalışmada imzası olan kişileri eleştiri yağmuruna tutmuştu.
Kaynak:aydinlik.com.tr