Levent Kırca: Gözünü budaktan sakınmayan devrimci, partili sanatçı, Mustafa Kemali'n Askeri
Usta Tiyatro Sanatçısı Levent Kırca 7 yıl önce aramızdan ayrıldı. Türkiye'nin en büyük güldürü ustası ve dava adamının hayatı mücadeleyle geçti. İşçi Partisi'nde önder görevler alan ve Ulusal Kanal'ın yönetim kurulu başkanlığını yapan Levent Kırca'nın gözünü budaktan sakınmayan devrimciliği
Tam adı Zeki Levent Kırca olan usta oyuncu, öğretmen Bahriye Kırca ile ressam Mehmet Kırca'nın ikinci çocuğu olarak 28 Eylül 1950'de Samsun'da dünyaya geldi. Öğretmen bir annenin çocuğuydu. Yokluğu iyi bilirdi. Yüreğine sahne tutukusu düştüğünde ona en çok destek veren ise annesiydi.
Usta sanatçının profesyonel sahne yolculuğu 1964 yılında başladı. Samsun'dan Ankara'ya gitti... İlk kez Ankara Devlet Tiyatrosunda sahneye çıktı. Ankara Birlik Tiyatrosu, Halk Oyuncuları, Hodri Meydan gibi pek çok tiyatro topluluğunda yer aldı.
Levent Kırca, Ankara'da 10 yıl süren tiyatro çalışmalarının ardından İstanbul'a yerleşti. Televizyona 1970'te atılan usta oyuncu, önce TRT'ye, daha sonra özel kanallara programlar hazırladı, pek çok televizyon dizisinde yapımcılık yaptı.
TRT’de yazar ve yönetmen olarak çalışan Nur Diner ile 1975'te evlenen sanatçı, 1985'te boşandı. Sanatçının Diner ile evliliğinden, Oğulcan ve Özdeş adını verdiği iki oğlu oldu.
1978'de sinema ile tanıştı. "Altınşehir", "Ne Olacak Şimdi?", "Mavi Muammer" ilk sinema filmleriydi. 1988'de Türkiye tarihinin en uzun soluklu televizyon yapımları arasına giren, izlenme rekorları kıran "Olacak O Kadar" ile evlere misafir oldu. Kırca artık Türk halkının hayatının bir parçası haline gelmişti.
Bir kuşak onunla büyüdü. 22 yıl boyunca emekçinin, memurun, işçinin, öğrencinin sorunlarını ekrana taşıdı. Dönemin yöneticileri siyasi hicivlerinden nasibini aldı.
Levent Kırca, "Olacak O Kadar" programına ilişkin BBC Türkçe radyosuna yaptığı açıklamasında şunları kaydetmişti:
"Bu bir televizyon programıydı. Alt yapısında mutlaka sosyal içerikli mizah yapısı ve bir mesaj verme ihtiyacımız vardı. Biz televizyonlarda darbeleri, askeri ve polisi ilk oynayan mizah grubuyuz. Benim kadar polisi, emniyeti hiç kimse hiciv etmedi. Emniyet bana defalarca geldi ve plaket verdi. Bu çok hoş bir şey. Defalarca askeri darbeleri oynadım ve dokunulmaz bir noktaydı. Ben onu oynayınca yer yerinden oynadı. İnsanlar gülmekten yerlere düşüyordu. Paşalarla karşılaştığımız zaman da 'Elinize sağlık' diyorlardı."
Usta sanatçı, "Hodri Meydan Topluluğu" adlı tiyatro grubunu kurdu. Oya Başar ile "Güzel ve Çirkin" ile "Sefiller" adlı oyunları sahneledi.
Aynı zamanda makyöz de olan sanatçının resme de yeteneği vardı.
Kırca, ilk kez yönetmen koltuğuna "Son" adlı sinema filmiyle otururken, senaryosunu Yaşar Arak ve Müfit Can Saçıntı'nın kaleme aldığı "Şeytan Bunun Neresinde" adlı filmi de yönetti.
"Ben halkın çocuğuyum" diyen Kırca, 2011 yılında İşçi Partisi ile siyasete adım attı. Bu sürecin ardında onu ergenekon ve balyoz kumpaslarıyla mücadele etmek bekliyordu. Öyle de oldu.
Silivri'de, Türk ordusuna ve aydınlara kurulan Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını bozmak için mücadele etti.
"İçeridekiler" oyunu ile Türkiye'yi karış karış gezerek, kumpasları anlattı.
Habertürk televizyonunda Fatih Altaylı ile yaşadığı tartışma günlerce konuşuldu.
Vatan Partisi Merkez Yürütme kurulu üyesi seçilen Kırca, Ulusal Kanal'da Yönetim Kurulu Başkanlığı da yaptı. 2011 yılında da Aydınlık'ta köşe yazmaya başladı.
2013'te Haziran Ayaklaması'nda en önde yürüyen sanatçılardan biriydi. Bu yüzden Tiyatrosuna verilen "Devlet ödenek bütçesi" kesildi. Ama yine yılmadı. Kendi elleriyle Kadıköy'de Levent Kırca Tiyatorosu'nu kurdu.
2014 yerel seçimlerinde İşçi Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Semt semt, mahalle mahalle, sokak sokak gezdi.
Hemen seçim çalışmasına başlamak istiyordu. Onun için Parti’nin verdiği görev büyük ve önemliydi. Daha seçim kurullarına adaylık başvuruları bile yapılmamıştı.
Levent Kırca ilk ziyareti Grev de olan işçilere olmnuştu. Kadın işçiler evlerinden getirdikleri yaprak sarmalarını Kırca’yla paylaştı. Her bir işçinin dertlerini dinledi. İşçilerin ürettiği çuvala siyasi bir anlam katarak, “Biz sizin ürettiğiniz çuvalları Amerikan askerlerinin başına geçirmiştik” deyince keyifli dakikalar yaşanmıştı.
Levent Kırca yakalandığı karaciğer kanseri nedeniyle uzun süre tedavi gören Kırca, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 12 Ekim'de vefat etti. Kırca'dan geriyeyse ergenekon kumpasında ki mücadeleleri, davasına verdiği emeği, Atatürkçülüğü ve ona sahip çıkan Türk Milleti kaldı.