İlber Ortaylı'nın "Görmeden ölmeyin" dediği 5 şehir
"Dünyayı görmeden hiçbir şey ifade edemezsiniz. Benim meşhur tavsiyemdir: Mektebi bitirir bitirmez evlenip de mobilyacı dükkanı gezeceğinize dünyayı gezin. Evlenin buna hiçbir lafım yok ama mobilyalar kaçmıyor. Önce bir gezin…" diyen Tarihçi İlber Ortaylı'nın "Seyahatname" kitabından tavsiyeler...
Yaşamını tarihe adayan İlber Ortaylı onlarca ülke ve yüzlerce şehir dolaştı. ''Zamanında sürekli ve düzenli bir seyyah oldum" diyen Tarihçi İlber Ortaylı, kendi tabiriyle çocukluğundan beri gezen biri. Gerek akademik kariyerinde konuk hoca olarak gittiği yabancı üniversiteler, gerek yüksek lisansı için gittiği Chicago Üniversitesi akla gelen örneklerden birkaçı.
Seyahat etmeyi çocukluğundan beri heyecanlı bir uğraş olarak gören usta tarihçi, coğrafya ve seyahat için şu ifadeleri kullanmıştır:
- Tarihi olay ve kurumları ikinci el bir kaynaktan okuyup geçmektense arşiv bilgileri ve daha ayrıntılı monografilerle desteklemek tarihin o dönemini ve alanını daha iyi anlamamızı kolaylaştırıyorsa, coğrafya da ansiklopedi ve haritanın ötesinde gözlemek ve yaşamakla kıvranılır. Dahası coğrafyasız bir tarih de düşünülemez.
İşte İlber Ortaylı'nın "Görmeden ölmeyin" dediği 5 şehir...
SEMERKAND
Orta Asya’nın mavi kubbeli incisi Semerkand, görülmesi gereken şehirler listesinde ilk sıralarda yer alıyor. İlber Hoca, Semerkand’a adeta aşık ve bu şehir hakkında şöyle aktarır:
- Bilhassa geceleri Registan Meydanı’nda oturmalısınız. Ateş seyretmek gibi bir şey, büyüleyici. Tefekküre dalıyorsunuz, hayal kuruyorsunuz.
Özbekistan’ın otantik şehri Semerkant, 3 bin yıllık geçmişiyle göz kamaştıran bir ilim ve kültür merkezi. Timur İmparatorluğu’nun başkenti olduğu 1365 yılından bu yana, gezginlerin ve şairlerin anlatılarına konu olmuş masalsı bir şehir. Araplara, Türklere, Müslümanlara ve diğer milletlere de başkentlik yapan Semerkand, birçok devlet adamı ve bilim insanını topraklarında yetiştirdi.
BUHARA
Türk - İslam medeniyetin en önemli merkezleri arasında yer alan Buhara, tarihin en önemli şehirlerinden biri. Özbekistan’ın bu güzide şehri, asırlardır koruduğu tarihi ve mimarisiyle büyüleyici bir atmosfere sahip. Lezzetli mi lezzetli mutfağıyla, usta ellerin ilmek ilmek dokuduğu halılarıyla ve estetik yapılarıyla bölgede gezilip görülmesi gereken en önemli yerler arasında bulunuyor.
Buhara’da; Leb-i Havuz Meydanı, Buhara Kalon Minaresi, Ark Kalesi, İsmail Samani Türbesi, Hazreti Eyüp Çeşmesi, Chor-Minor, Lyabi-Khauz Ensemble ve Ulugbek Medresesi’ne mutlaka uğramalısınız.
FLORANSA
Görkemli yapıların eşsiz mimariyle birleştiği Floransa, İlber Hoca’nın hayran olduğu şehirler arasında yerini aldı. Toscana’nın başkenti, Rönesansın doğum yeri ve Leonardo da Vinci’den Michelangelo’ya kadar tarihe damgasını vurmuş birçok sanatçıyı yetiştirmiş olan Floransa, İtalya’nın sanat şehridir. Şehirde yer alan müzeler ve sanat galerileri mutlaka ziyaret edilmeli.
KUDÜS
Kudüs, Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler için çok büyük bir öneme sahip. Bu tarihi şehir, eskinin ve yeninin bir arada olduğu sokaklarıyla, mimarisi ve tarihi dokusuyla sizi çok farklı bir dünyaya götürüyor. Mescid-i Aksa, Kubbetüs Sahra, Tapınak Tepesi, Ağlama Duvarı, Kıyamet Kilisesi gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler arasında.
ROMA
Tarihin izleri Roma’da hala oldukça canlı. Şehrin tarihi dokusu daha dün gibi korunmuş durumda. Romantik ve tarihi dokusu ile dikkat çeken Roma tam bir açık hava müzesi. Oldukça zengin bir mutfak kültürüne sahip şehir.