Broadway büyüsü İstanbul’da: “Chicago” Müzikali Zorlu PSM’de sahne alıyor

Dünyaca ünlü “Chicago” müzikali, orijinal Broadway prodüksiyonuyla İstanbul’a geliyor. Suç, tutku ve şöhretin iç içe geçtiği yapım; çarpıcı koreografisi, etkileyici müzikleri ve gerçek olaylara dayanan karakterleriyle Zorlu PSM’de sanatseverlerle buluşacak.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
Broadway büyüsü İstanbul’da: “Chicago” Müzikali Zorlu PSM’de sahne alıyor

Grammy, Tony ve Olivier ödüllü, Broadway’in efsanevi yapımlarından biri olan “Chicago” müzikali, Avrupa turnesi kapsamında İstanbul’a geliyor.
Müzikalin müzikleri John Kander, sözleri Fred Ebb, librettosu ise Bob Fosse imzası taşıyor. Broadway’de 28 yıldır aralıksız sahnelenen bu ikonik yapım, bugün itibarıyla Zorlu PSM’de sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

SUÇ, TUTKU VE ŞÖHRET DOLU BİR HİKAYE

Gerçek olaylara dayanan hikâyesiyle dikkat çeken “Chicago”, 1920’lerin Amerika’sında geçiyor. Şöhret ve özgürlük arzusuyla suç işleyen kadınların hikayesini anlatan müzikalde; “All That Jazz”, “Cell Block Tango” ve “Razzle Dazzle” gibi klasikleşmiş parçalar yer alıyor.

Gösterinin yönetmeni Nigel West, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada İstanbul’daki performansın Broadway ile birebir aynı olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Broadway'i İstanbul'a getiriyoruz. Gösteri Broadway'de 28 yıldır sahneleniyor. Bunun en büyük nedeni gerçek karakterlerle ilgili olması. Gösterideki tüm karakterler gerçek karakterlere dayanıyor. Roxy, Velma ve Billy Flynn ile tanışıyorsunuz. Bu insanlar gerçekten var olmuş." 

Bütün bunların aynı zamanda mizahla sunulduğunu dile getiren West, "Komik ve harika bir koreografi var. Stilistik olarak Fosse benzersiz. Her yaştan olağanüstü bir çekiciliği var. Müzik ve şarkıların yanı sıra ne kadar muhteşem olduğunu anlamak için koreografiyi görmelisiniz. Hikaye anlatımı fantastik. Bence bu bir tiyatral şaheser. Bu gösterinin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum." diye konuştu.

Nigel West, gösteriyi 1998'de yönetmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bir süredir gösteriyi yapmadım. Bu yüzden yönetmeye geri dönmek benim için de bir hediye oldu. İnsanlar gösteriyi tekrar tekrar tekrar izliyor çünkü her izlediğinizde farklı bir şey görüyorsunuz. Bir karakter hakkındaki fikrinizi değiştirebiliyorsunuz ya da bir şarkıyı daha çok beğenebiliyorsunuz. Müzikler her zaman sahnenin bir uzantısı olmalı. Bence bu gösteri bunu harika bir şekilde yapıyor. Senaryo çok zekice yazılmış. Bu yüzden senaryoya sadık kalıyoruz, doğaçlama yok. Yönetmen ve oyuncular olarak üzerinde durduğumuz çok ince bir çizgi var."

Bütün bunların aynı zamanda mizahla sunulduğunu dile getiren West, "Komik ve harika bir koreografi var. Stilistik olarak Fosse benzersiz. Her yaştan olağanüstü bir çekiciliği var. Müzik ve şarkıların yanı sıra ne kadar muhteşem olduğunu anlamak için koreografiyi görmelisiniz. Hikaye anlatımı fantastik. Bence bu bir tiyatral şaheser. Bu gösterinin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum." diye konuştu.

Nigel West, gösteriyi 1998'de yönetmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bir süredir gösteriyi yapmadım. Bu yüzden yönetmeye geri dönmek benim için de bir hediye oldu. İnsanlar gösteriyi tekrar tekrar tekrar izliyor çünkü her izlediğinizde farklı bir şey görüyorsunuz. Bir karakter hakkındaki fikrinizi değiştirebiliyorsunuz ya da bir şarkıyı daha çok beğenebiliyorsunuz. Müzikler her zaman sahnenin bir uzantısı olmalı. Bence bu gösteri bunu harika bir şekilde yapıyor. Senaryo çok zekice yazılmış. Bu yüzden senaryoya sadık kalıyoruz, doğaçlama yok. Yönetmen ve oyuncular olarak üzerinde durduğumuz çok ince bir çizgi var."

Bütün bunların aynı zamanda mizahla sunulduğunu dile getiren West, "Komik ve harika bir koreografi var. Stilistik olarak Fosse benzersiz. Her yaştan olağanüstü bir çekiciliği var. Müzik ve şarkıların yanı sıra ne kadar muhteşem olduğunu anlamak için koreografiyi görmelisiniz. Hikaye anlatımı fantastik. Bence bu bir tiyatral şaheser. Bu gösterinin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum." diye konuştu.

Nigel West, gösteriyi 1998'de yönetmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bir süredir gösteriyi yapmadım. Bu yüzden yönetmeye geri dönmek benim için de bir hediye oldu. İnsanlar gösteriyi tekrar tekrar tekrar izliyor çünkü her izlediğinizde farklı bir şey görüyorsunuz. Bir karakter hakkındaki fikrinizi değiştirebiliyorsunuz ya da bir şarkıyı daha çok beğenebiliyorsunuz. Müzikler her zaman sahnenin bir uzantısı olmalı. Bence bu gösteri bunu harika bir şekilde yapıyor. Senaryo çok zekice yazılmış. Bu yüzden senaryoya sadık kalıyoruz, doğaçlama yok. Yönetmen ve oyuncular olarak üzerinde durduğumuz çok ince bir çizgi var."

VELMA: "GÜÇLÜ, HIRSLI VE HIRSINA YASLANAN BİR KADIN"

Gösteride “Velma” karakterini canlandıran Michelle Antrobus, bu rolün kendisi için bir hayalin gerçekleşmesi olduğunu belirterek, "2007'de drama okulundan mezun olduktan sonraki ilk işimdi ve yıllar boyunca farklı şirketlerde bu gösteride yer aldım. Geçen yıl Velma'yı oynamam teklif edildi. Her zaman topluluktaydım ve sonunda bu role seçildim. Benim için buradaki rollerden birini oynamak bir rüyaydı. Bu rolleri oynayan birçok harika oyuncu gördüm. Bu yüzden gerçekten tüm favori parçalarımı alıp bir araya getirmem gerekti."

Velma’nın güçlü bir kadın karakter olduğunu söyleyen Antrobus, onun hırsıyla izleyiciyi etkisi altına aldığını söyleyerek, "Çok dayanıklı. Bir kraliçe. Olmak istediği yer orası ama sürekli aksilikler yaşıyor ve Roxy ondan biraz önde olduğunda bu gerçekten sinir bozucu oluyor. Bu yüzden ondan önde olmaya çalışıyor. Bu hikayede iyi bir çekişme ve eğlence var. Velma çok güçlü ve onunla buna yaslanmaktan hoşlanıyorum. Çok havalı bir karakter." değerlendirmesinde bulundu.

ROXY’NİN DÜNYASI: SANAT, AŞK VE İHANET

“Roxy” karakterine hayat veren Nadia Boule, daha önce rolü Yunanca sahnelediğini ve bu büyük prodüksiyonla dünya sahnesinde yer almanın kendisi için özel bir deneyim olduğunu söyleyerek "Daha önce bu rolü Yunanca oynamıştım. Benim için tüm bu prosedür ve tur, çok büyük bir hayalin gerçekleşmesiydi. Hayatları boyunca bunu yapan insanların yanında olmak çok anlamlı. Profesyonellik seviyesi çok yüksek, gerçekten bir lütuf." dedi.

Karakterinin kalbinde bir sanatçı olduğunu dile getiren Boule, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hayatında bir şeyler yapmak için mücadele ediyor ve işler istediği gibi gitmiyor. Bu yüzden gerçekten iyi bir adam olan Amos'la evleniyor ama aile hayatını çok sıkıcı buluyor. Başka adamlarla vakit geçiriyor ama bu adamlardan biri ona iyi davranmıyor. Bu yüzden onu öldürüyor ve hapishaneye girmek zorunda kalıyor. Velma ile tanışıyor ve bomba gibi bir ikili oluyorlar. Benim için çok ilginç bir karakter çünkü çok gerçek. Gerçek ihtiyaçları olan gerçek bir insan."
Yaklaşık 13 yıl önce İstanbul'a geldiğini belirten Boule, "Gerçekten çok farklıydı. O zamanlar bu şehri sevdim. Şimdi çok büyümüş. Yunan halkı ve Türk halkı, bildiğiniz gibi bir tarihe sahip. Yunanlılar İstanbul'u sever ve biliyorum ki Türk halkı da Yunan halkını sever. Bu yüzden Türk seyircisinin enerjisini görmeyi dört gözle bekliyorum. İlginç bir deneyim olacak." şeklinde konuştu.

“Chicago” müzikali, bugün, yarın ve 17 Nisan’da saat 21.00’de, 19 ve 20 Nisan’da ise saat 16.00 ve 20.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sahnelenecek.

Kaynak: Anadolu Ajansı