Aydınlık Gazetesi Haber Müdürü Tevfik Kadan yazdı: ABD’den East-Med torpidosu
ABD Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan, İsrail ve Türkiye’ye birer mektup göndererek East-Med doğal gaz boru hattı projesini desteklemeyeceğini bildirdi.
Tevfik Kadan / Aydınlık
Aydınlık Gazetesi Haber Müdürü Tevfik Kadan'ın haberine göre ABD yönetimi, Türkiye'yi bypass ederek İsrail gazını Avrupa'ya götürecek olan East-Med gaz hattı projesinden desteğini çekti.
Gelişmeyi Yunan basını duyurdu. Ünlü askeri dergi Militaire'de yayınlanan haberde, ABD yönetiminin Yunanistan, İsrail ve Türkiye'ye birer mektup göndererek East-Med projesini siyasi ve mali olarak desteklemeyeceğini bildirdiği kaydedildi. ''East-Med Bitti!'' başlığıyla verilen haberde, ''ABD, Doğu Akdeniz'deki verileri değiştirerek East-Med boru hattının inşasına son noktayı koyuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Yunan Hükümetine gönderdiği bir mektupla, Washington'un bu projeyi desteklemeyi reddettiğini duyuruyor. Aynı mektup Tel Aviv ve Ankara'ya da gönderildi.'' denildi.
''TÜRK POLİTİKASI ZAFER KAZANDI''
Haberde; ABD'nin kararında projenin fizibilitesinden çok Türkiye'nin kararlı duruşunun etkili olduğu yorumunda bulunuldu. ''Türk politikası zafer kazandı!'' ifadeleri kullanılan haber, şöyle devam etti:
''Şaşırtıcı olan şey, başından beri mali açıdan sürdürülebilirlik sorunları olan bir projenin başarısızlıkla sonuçlanması değildir. Burada en dikkat çeken nokta, ABD'nin ekonomik ve ticari unsurların ötesinde, bu boru hattı fikrinin Doğu Akdeniz'de bir gerilim kaynağı olduğuna işaret etmesi ve Türkiye'nin pozisyonuna vurgu yapmasıdır. Bu, Washington'ın Yunanistan'ı ezen ve Türk argümanını tamamen benimseyen yeni bir akıl yürütme çizgisidir.''
''HER İKİ HEDEF DE ÇÖKTÜ''
''Bu durumda Atina'nın ülkenin jeopolitik etkisini artırma planı, bir enerji merkezi olma hedefi, Türkiye'yi kenara iten İsrail ve Mısır ile tarihi ittifakı ve daha birçok hedefi içeren ulusal anlatısı çöküyor. Aynısı, Yunan kıta sahanlığının dış sınırlarını belirleyen Maniatis Yasası için de geçerlidir. Her iki hedef de çöktü ve şimdi Yunanistan, Gerapetritis doktrininin (Devlet Bakanı Giorgos Gerapetritis) ülkesi oldu. Türkiye önce 'Mavi Vatan' doktrini ile Maniatis Yasası'nı çöpe attı, ardından Türkiye-Libya Paktı ile Yunan mevzileri üzerindeki üstünlüğünü pekiştirdi. Şimdi Washington da Türkiye'yi cesaretlendiriyor.''
''YUNAN GÖRÜŞÜ DAĞILIYOR''
''Yunan dış politikası, uluslararası hukukun meşruiyetine ve her şeyden önce, bir eksenin yaratılmasının Yunan politikasını güçlendirdiğini göstermek için Kıbrıs, Mısır, İsrail ve ardından BAE ile yapılan üçlü iş birliği biçimlerine dayanıyordu. Türkiye'yi izole etmeyi amaçlayan bu görüş artık dağılıyor. Bu yüzden Yunanistan, şimdi Doğu Akdeniz'deki politikasını yeniden yapılandırmak zorunda kalacak ve üçlü ittifakları korumak istiyorsa sağlam bir temel yaratmak zorunda kalacak. Stratejik derinliği olmayan deklarasyonların birer çıkmaz sokak olduğu ortaya çıktı.''
''AB DE ABD'Yİ TAKİP EDERSE...''
''Hükümetin çıkmazda olduğu ciddi şekilde teşhir edildi. Miçotakis, Türkiye ile diyalog kurmak istemiyor çünkü Karamanlis, Samaras ve aşırı sağ onu engelliyor. ABD ile pazarlık yapmadı. Balkan siyaseti terk edildi. Rusya ile ilişkiler soğuk. Ve şimdi zemin ayaklarının altından kayıyor. Bu açıdan bakıldığında East-Med'i destekleyen ve hatta çalışmalara fon sağlayan AB'nin konumu çok önemli. Eğer AB de ABD'yi takip ederse, Yunanistan, Türkiye'nin izlediği sert politikaya ciddi şekilde maruz kalacak. Zaten Türkiye-Libya Paktı oldukça güçlü ve iddiaları sarsılmaz. Unutulmamalı ki, arka planda ABD, ön planda Almanya, Türkiye'ye yaptırım uygulanmasına karşı çalıştı. Şimdi Yunan Hükümetinin yapacağı şey gerçekten çözülmemiş bir bilmece. ''Bu noktada Washington'un hamlesi Erdoğan'a bir armağandır. Çünkü şu anda işler Türkiye için bir zafere, Yunanistan için bir yenilgiye dönüşüyor. İsrail'in her zaman net olmayan rolünün de açıklığa kavuşturulması gerekiyor.''
Amerikan NewsBeezer sitesi, ABD'nin mektubuna ilişkin ilginç bir haber yayınladı. ''ABD diplomasisinin East-Med torpidosu, Atina ve Washington arasındaki siyasi-askeri anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra geldi.'' denilen haberde, şu ifadeler yer aldı: ''ABD, Yunan Hükümetinden yapmasını istediği her şeyi kazandı: Yeni üsler, Suda'nın genişletilmesi, sözleşme süresi, Yunanistan'ın NATO faaliyetlerine katılımı için yeni anlaşmalar...''
DÜNYANIN EN PAHALI HATTI
East-Med boru hattının ön fizibilite raporları, projenin akıldışı olduğunu ortaya koymuştu. Rapora göre yaklaşık 2 bin kilometre olarak planlanan hat, kimi yerlerde denizin 3.3 kilometre derinliğine kadar iniyor. Maliyet raporda 7 milyar dolar olarak belirtilse de, uzmanlar 15 milyar doları bulabileceğini değerlendiriliyor. Kıbrıs-Türkiye hattına nazaran 5-6 kat daha maliyetli olduğu bilinen East-Med boru hattının inşası, sadece Türkiye'yi bypass etmek amacıyla gündemde tutuluyor. Oysa gazın doğrudan Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasında deniz altındaki hattın uzunluğu 500 kilometreye, KKTC üzerinden getirilmesinde ise 200 kilometreye kadar düşüyor. Bu da 15 milyar dolarlık proje maliyetini, yaklaşık 2-2.5 milyar dolara indiriyor.
AVRUPA'NIN İHTİYACINI KARŞILAYAMAZLAR
Boru hattının bir yılda 9 ila 12 milyon metreküp doğalgazı İsrail'den Kıbrıs Vassilikos Limanı'na, buradan Girit ve Yunanistan'a götürmesi planlanıyor. Avrupa Birliği (AB)'nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacağı iddia edilen projenin ise bu rakama asla ulaşamayacağı biliniyor. Çünkü şu an yıllık 560 milyar metreküp gaz tüketen Avrupa'nın ihtiyacının, 2040 yılında yüzde 40 artması bekleniyor. İsrail'in Leviathan (622 milyar m3) ve Tamar (280 milyar m3) sahası ile GKRY'nin Afrodit (147 milyar m3) sahasında ise böyle bir gaz bulunmuyor.
TÜRK KITA SAHANLIĞINI İHLAL EDİYOR
East-Med boru hattının geçmesinin planlandığı güzergah ise Türk kıta sahanlığı içinde bulunuyor. Hem KKTC'nin ada üzerindeki eşit haklarını hiçe sayan hem de Türkiye'nin deniz yetki alanını ihlal eden proje için, iki ülkenin de onayı gerekiyor. Daha önce İsrail'i East-Med projesi hakkında bir kez daha düşünmeye davet eden Ankara, her fırsatta bu hattın izinsiz Türk kıta sahanlığından geçmesine izin vermeyeceğini vurguluyor.