Hatay'da Üretim Devrimi Kurultayı
Hatay ili Erzin ilçesi Turunçlu köyünde Vatan Partisi Hatay İli tarafından üreticilerle birlikte sorunlarına çözüm üretmek amacı ile “Üretim Devrimi Kurultayı” gerçekleştirildi.
Haber: Hüseyin Güler
Hatay ili Erzin ilçesi Turunçlu köyünde gerçekleştirilen kurultayda üreticilerin sorunları, çözümleri nasıl olmalıdır konuları masaya yatırıldı.
Üretim Devrimi Kurultayında üretici Mehmet Çetin, Fevzi Yüksel ve Kooperatif yöneticilerinden Sadık Karakaş; üretimin can damarı olan ilaç, gübre, mazot gibi girdilerin çok yüksek olduğundan, ve bu girdilerin el yaktığından bahsetti.
Kurultayın, açılış konuşması Vatan Partisi Hatay İl başkanı Yunus Özgür Yıldırım tarafından yapıldı. Yıldırım, üreticilerden gelen sorulara yanıt verirken aynı zamanda partinin de programını anlattı.
Yıldırım açılış konuşmasında dikkat çektiği “ 1980 Darbesi sonrası ekonomik modelin yanlışlığını dikkat çekiyorum” diyerek, ilaç fiyatlarının, gübre fiyatlarının, bu gün yükselmesinde önemli payı olduğunu söyledi. Bundan önceki iktidarların çiftçiyi “kambur ilan” ettiklerini ve üreticiyi üretmekten
uzaklaştırdıklarını ifade etti. Yıldırım “Çiftçinin iktidara talip olması” gerektiğine dikkat çekerek, artık bu sorunların üreticilerin iktidarı ile çözülebilecek sorunlar olduğunu anlattı.
Kurultayda konuşan üretici Mehmet Çetin ise şunları söyledi:
- Turunçlu köyünün büyük çoğunluğu dışarıdadır. Toprakları az olduğu için gençlerimiz okumak ve hayatlarını değişik işlerde çalışmak için şehirlere gitmişlerdir. Birkaç yıl önce köyümüzde ve ülkemizde terör ve güvenlik sorunu konuşulurken, bu gün ise genel ve özelde köyümüzde ağırlaşan ekonomik
kriz konuşulmaktadır. Neler oldu da böyle oldu? Biz köyümüzde buğday ekiyorduk, kriz yüzünden girdilerin yüksek olmasından köyümüzde buğday ekmekten birçok insanın vazgeçtiğini görüyoruz.Gübre fiyatlarının yüksek olması, ilaç ve mazot fiyatlarının yüksekliği aynı zamanda peşin parayla
alınması insanları ekim yapmaktan caydırmıştır. Parası olmayanlar buğday yerine günebakan ekmeye yönelmişlerdir. Benim gibi üreticiler ise zeytinden kazandıklarını buğday ekiminde kullanıyorlar. Bu krizin önemli sebeplerden bir tanesi pandemi olduğunun altını çizelim.
- Bizler doğrudan destekleme alamıyoruz. Gerekçesi ile tapularımızın hisseli olmasından kaynaklanmaktadır. Bir yandan çiftçilik yapmak zorundayız, bir taraftan destek almak zorundayız. Köylünün çoğunluğu benim gibidir. Tarlalar ya dedesinin, ya babasının üzerinedir. Bu ekim yapanın doğrudan destek almasının bir yolu bulunmalıdır.
- İkinci önemli nokta ise köylü zeytin yağını elde ediyor ama pazarlamada sıkıntı çektiği için fabrikaya yağı bırakmak zorunda kalıyor. Bu da köylünün kazanç kaybına neden olmaktadır. Eskiden Çukobirlikler, Fiskobirlikler vardı. Devletin ofisleri vardı, ürünlerimizi buralara güvenle verirdik. Bu gün bunlar yoktur ve yeniden kurulmalıdır.
Bizim sulu tarım yapmak için Aslantaş Barajının içine aldırmıştık ama birileri çomak sokarak köyümüzü bu projenin dışına itmiştir. Dava açıldığını ve hakkımız için mücadele başladığını biliyorum. Yine kooperatifler yeniden gündeme getirilmeli ve saltanat şeklindeki anlayışlara da son verilmelidir.
Koopratif Yöneticisi Sadık Karakaş ise şunları söyledi:
- Bizim bölgemizde bir kooperatif bulunuyor. Bu kooperatif üyelerin gelirlerini kendi çıkarları için kullanıyor. Kooperatifin içini boşaltmışlardır. ERNAR denilen kooperatif bin daha sonra binbeşyüz üyesi bulunmaktaydı. ERNAR’ın içinde yıkama, paketleme tesisleri bulunuyordu. Şimdilerde yanlış
yönetimden kaynaklandığından içi boşaltılmıştır.
Üretici Feczi Yüksel ise üreticilerin karaborsadan gübre ve ilaç aldıklarını ifade ederken şunları söyledi:
- Gübre üç ay içerisinde yüzde üçyüz artmıştır. Burada ki mesele şudur: Para kıtlığı bulunmaktadır. Parası olanlar gübresini ve ilacını almıştır. Alamayanlar ise karaborsadan alıyor. Bunun çaresi bende değil bu gün devletini yönetenlerdedir. Ben bu yanlışları eleştirmek zorundayım. Ben devletime sahip çıkıyorum ama hükümetin yaptığı yanlışlara ortak olmam.
Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım dışa bağımlı bir ekonominin insanların karnını doğurmasının mümkün olmayacağını söyledi.
- Dışa bağımlı ekonomi ile bu günkü çıkmaza geldik. Artık bu model ile insanlarımızın karnını doyurması ve üretimi sürdürmesi mümkün değildir. Yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet hükümetlerinde olduğu gibi hareket etmeliyiz. Atatürk’ün “Köylü Milletin Efendisidir” diyen Çiftçiyi üretim için destekleyen , küçük orta sanayiyi besleyen, ara ürünleri dışarıdan alma yerine ülkemizde üretmeyi önüne koyan, büyük sanayinin yatırım yapmasını sağlayan ve aynı zamanda dolar vurguncuların, faizcilerin yerine üretim yapan bir ekonomiye dönmeyi düşünüyoruz. Bunun bir tek
yolu var; O da üreticilerin milli hükümetini kurmak zorundayız.