Mehmet Perinçek: ''Türk-Rus iş birliği Ukrayna'yı ABD'nin kucağından kurtarır''
Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, Ulusal Kanal Hafta Sonu Ana Haber Bülteni’nde Karadeniz’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, Rusya ve Ukrayna arasında yaratılan gerilim üzerine Karadeniz’de yapılmak istenenin Türkiye’yi kuşatma planlarının bir uzantısı olduğunu belirterek “Doğu Akdeniz’de ne oluyorsa Karadeniz’de de aynı şey oluyor. ABD, yanına İsrail’i, Yunanistan’ı GKRY ve Birleşik Arap Emirliklerini de alarak Türkiye’yi kendi kıyılarına hapsetmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte sadece Türkiye’yi değil, ABD Doğu Akdeniz’de hakim hale gelirse Karadeniz’e girecek uygun bir yol buluyor.” dedi.
‘TÜRKİYE AVRASYA’NIN ÇIKARLARI ADINA DA BİR DİRENİŞ SERGİLİYOR’
ABD’nin kuşatma planlarına yönelik Türkiye’nin tutumuna ilişkin konuşan Mehmet Perinçek, “Türkiye orada direnirken sadece kendi nam ve hesabına değil, Avrasya’nın çıkarları adına da bir direniş sergiliyor. Çünkü Türkiye orada Atlantik saldırısını durdurarak bir nevi İran’dan Rusya ve Çin’e kadar bütün Avrasya ülkelerinin güvenliğini sağlamış oluyor” ifadelerini kullandı.
‘KARADENİZ’DE SADECE RUSYA DEĞİL, TÜRKİYE DE HEDEF ALINIYOR’
ABD’nin kuşatma stratejisinin yalnızca Doğu Akdeniz ile sınırlı kalmadığını vurgulayan Mehmet Perinçek, “Karadeniz’de de aynı planlar gerçekleştiriliyor. Karadeniz’de Doğu Avrupa üzerinden Rusya sıkıştırılmaya çalışılıyor. Ancak sadece Doğu Akdeniz’de olduğu gibi sadece Türkiye kuşatılmıyorsa, Doğu Avrupa ve Karadeniz üzerinden de sadece Rusya hedef alınmıyor. Bununla birlikte Türkiye de hedef alınmış durumda. Ukrayna’da yapılmak istenen de bundan farklı değil” şeklinde konuştu.
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerde Doğu Akdeniz ve Karadeniz’in tek bir cepheyi oluşturduğunu ifade eden Perinçek, konuşmasında “Bu nedenle Türkiye’nin Moskova ile çıkarları Doğu Akdeniz’de olduğu gibi Karadeniz’de de örtüşüyor. Bu iki ülkenin de tek bir görevi var, ABD saldırısını her iki tarafta da iş birliği içerisinde püskürtmek” diyen Perinçek sözlerini şöyle sürdürdü:
‘İKİ ÜLKENİN DE UKRAYNA KONUSUNDA ABD KARŞITI POZİSYON ALMASI GEREKİYOR’
“Türkiye ile Rusya hem Kıbrıs meselesini, hem de Kırım-Ukrayna meselesini tek bir çerçeve altında ele alabilirler. Bu konuda atacakları adımlar (Rusya’nın KKTC konusunda atacağı adım, Türkiye’nin Kırım konusunda atacağı adım) karşı tarafa verilmiş bir taviz veya yapılmış bir jest olmayacak. Türkiye kendi çıkarlarını savunmak istiyorsa, Ukrayna konusunda ABD karşıtı bir pozisyon alması gerekiyor. Aynı şekilde Moskova’da kendi çıkarlarını savunmak istiyorsa Kıbrıs’ta Yunanistan’a karşı bir tavır almaları gerekiyor. ABD’nin stratejisine karşı Türkiye ve Rusya’nın tutarlı bir strateji geliştirmesi gerekiyor.”
‘UKRAYNA’NIN NATO ÜYELİĞİNİN DESTEKLENMESİ, DOĞU AKDENİZ’DEKİ TUTUMLA ÇELİŞKİLİ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ile ilişkilerin üçüncü bir ülkeye karşı olmadığı açıklamasını önemli bulduğunu ifade eden Perinçek, Ukrayna ile iyi ilişkiler kurulmasının Rusya’ya karşı olmaması koşuluyla anlamlı olabileceğini söyledi. Perinçek, “Ancak bu görüşmelerde Ukrayna’nın NATO’ya katılmasnı destekleyen açıklamalar da bir o kadar yanlıştır. Üstelik Türkiye’nin NATO üslerinin tehditleriyle karşı karşıya olduğu bir ortamda, kendisine yönelik bir üs kurulmasını desteklemesi Doğu Akdeniz’deki mücadeleyle açık bir şekilde çelişkili bir tutum.” dedi.
‘HEM RUSYA HEM UKRAYNA İLE MÜTTEFİK OLUNMAZ’
Türkiye’nin NATO üsleriyle çevrelendiği bir ortamda Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını desteklemesinin Doğu Akdeniz ve Suriye’deki mücadele ile çeliştiğini dile getiren Mehmet Perinçek, “Türkiye hem Rusya ile hem Ukrayna ile aynı anda stratejik müttefik olamaz. Çünkü iki farklı strateji var ortada. Ukrayna ile müttefiklik ABD’nin bölgeye müdahalesine yol açan bir stratejidir. Rusya ile olan müttefiklik ise ABD’nin bölgeye müdahalesini engelleyen, bölge ülkelerinin refahını sağlamak amacıyla bir araya gelmesini öngören bir stratejidir. Rusya ile müttefik olmanız Ukrayna’ya illa ki düşman olacağınız anlamına gelmiyor. Yine Ukrayna ile siyasi, ekonomik ve ticari ilişkiler kurabilirsiniz. Ama “strateji” dediğiniz zaman burada ortak bir tehdit algılama söz konusu. Kiev’in tehdit algısı, Ankara’nın tehdit algısıyla aynı mı?”diye konuştu.
‘UKRAYNA HALKINI ABD PİYONU OLMAKTAN KURTARMAK LAZIM’
Ukrayna halkını da ABD’nin piyonu olmaktan kurtarmak için çözümlerin bulunduğunu söyleyen Perinçek sözlerini şöyle sürdürdü:
- Türkiye’nin Rusya ile yaptığı Türk Akımı projesine karşı ABD ile iş birliği içerisinde ortak anlaşmalar yaptılar. Türk Akımı’nı bozmak amacıyla ortak hareket edeceklerini imza altına aldılar. Bununla birlikte Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi içeriden vuran Fener Patrikanesi, Ukrayna’da Rusya’ya karşı bir tutum sergiliyor. Dolayısıyla Ukrayna’nın NATO’ya girmesinin desteklenmesi, Türkiye’nin hem Suriye’de hem Doğu Akdeniz’de, hem Libya’da ve Güney Kafkasya’daki izlediği çizgiyle çelişmektedir.
- Diğer bakımdan Ukrayna halkını da düşünmek lazım. Onları da ABD’nin piyonu olmaktan kurtarmak lazım. Bunun nasıl kötü sonuçlar doğurduğunu en son Karabağ Savaşı’nda gördük. Ukrayna’yı da Ermenistan gibi hizaya getirmek mümkündür. Onları ABD pençesinden kurtarmak mümkündür. Eğer Türkiye Ukrayna’ya bir iyilik yapmak istiyorsa Rusya ile iş birliği yapar ve bölgeyle entegrasyonuna bir zemin yaratır.