Cumhuriyet gazetesi davasında savcı tutukluğun devamını istedi

Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve çizerlerinin yargılandığı davanın 2'inci duruşması İstanbul Silivri'de görüldü.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı davada sanık savunmaları alındıktan sonra tanıklar dinlendi. Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada 8 isim tanık olarak konuştu.

O isimlerden biri de GÖREV Vakfı Başkanı Mustafa Pamukoğlu'ydu. Pamukoğlu, vakıf yönetimindeki değişiklikleri yargıya taşıdıklarını anlattı. Bu sözler üzerine söz isteyen sanık Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ile Pamukoğlu arasında tartışma yaşandı.

Atalay, Pamukoğlu'na "Görev Vakfı, Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal’ın sahibi midir?” diye sordu. Pamukoğlu da Görev Vakfı’nın bu organların çatısı olduğunu, kendisinin de bu vakfın başkanlığını yaptığını belirtti. Pamukoğlu, “Cumhuriyet’teki misyonunun tamamlandığını” da sözlerine ekledi.

Pamukoğlu'nun ardından Cumhuriyet Vakfı eski Yöneticisi İnan Kıraç dinlendi. İlhan Sellçuk'un isteği üzerine gazeteye geldiğini söyleyen Kıraç, Selçuk’un ölümünden önce kendisine “Sana bir vakıf bırakıyoruz ama bundan sonra durumumuz zor. Güveneceğin kişiler Alev Coşkun ve Aydın Aybay’dır” dediğini ileri sürdü.

Cumhuriyet Gazetesi'nin İlhan Selçuk-Uğur Mumcu çizgisinden çıktığını söyleyen İnan Kıraç, vakıf seçimlerinde yurt dışında olduğu için zarfla bıraktığı oyun sayılamadığını anlattı.

Tanıkların dinlenmesinin ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.

Duruşmaya Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, gazeteci Ahmet Şık'ında aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar ve 12 tutuksuz sanık katıldı.

CHP Milletvekili Sezgin Tarıkulu ve Mahmut Tanal'ın da aralarında bulunduğu 20 CHP milletvekili ile HDP Milletvekili Garo Paylan ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da davayı izledi.

Ahmet Şık ve Kadri Gürsel'in de aralarında bulunduğu sanıklar PKK ve FETÖ üyesi olmak ve terör örgütlerine yardım etmekle suçlanıyor.

Gazetenin yayın çizgisinin Can Dündar ile değiştiğine dikkat çekilen iddianamede sanıklar hakkında farklı suçlamalardan 7 yıl ile 49 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.

ulusal.com.tr