Akıncı Üssü davasından izlenimler
Muhabirimiz Gürkan Demir, duruşmanın birinci günündeki notları yazıyor.
Salona adım attık, çığlıklar yükseliyor. Müştekiler (Darbe mağdurları) ve kalkışma sırasında hayatını kaybedenlerin aileleri sanıklara tepki gösteriyor. Yürekleri giden canlarının ardından alev alev öfkeyle kavruluyor. Lakin bir takım istenmeyen olaylarla karşılaştık. Sanıklara ağza alınmayacak ifadeler kullanıldı. Devlet tarafından sanıklara atanan bir avukat, kim oldukları tam olarak bilinmemekle birlikte izleyici bölümündeki bazı şahısların linç etmesinden son anda kurtarıldı. Cübbesini yırtmaya çalışmalar, tükürükler… Basın locasında oturan biz de nasibimizi aldık tükürüklerden. Bunun yanı sıra, sanık avukatlarına yine devamla hakaretler ve beddualar. Avukatların doğmuş/doğmamış çocuklarına dahi beddualar… Avukatlar ise gelen hakaretlere karşılık masaları dövmeye başladı, salonda bir anda tansiyon yükseldi, mahkeme başkanı ikazlarda bulundu, karşılıklı atışmalar azaldı.
Tam sükûnet sağlandı diye düşünürken izleyici bölümündekiler bu kez de salonda görev yapan polis ve jandarmaya karşı taarruza geçti. Beddua okları salonun nizamını sağlayan güvenlik güçlerine çevrildi. Oysaki onlar, darbecilerin adil bir şekilde yargılanmasını, davaların sükûnetle sürmesini, arbedeye mahal vermeden davaların hızla sonuçlanmasını, cezalandırmaların bir an evvel yapılmasını sağlamak için orada görevlerini ifa ediyor. Mahkeme salonunda akışını bozan davranışlar, dava süresini uzatıyor, haliyle darbecilerin geç ceza almasına neden oluyor.
Duruşmaya öğle ara verildiğinde önce avukatlar sonra müştekiler ve izleyiciler salonu boşalttı. Sıra darbecileri çıkartmaya geldiğinde onların tavırlarını seyre daldım. Çok nizamı bir şekilde jandarma onları salondan çıkartıyordu. Ancak gördüklerim karşısında “Bu sanıkların hiç mi yüzü kızarmıyor, bu ne umursamazlık?” diye içimden geçirdim.
Bu davada yargılanan birçok isim darbeyi planlayan, organize eden, örgüt içinde tepe yöneticiler. Yani Gülen’e yakın kişiler. Sanırım bunlar FETÖ lideri Fethullah Gülen’in “ha şu gün ha bu gün çıkacaksınız!” rüyalarına kendilerini baya kaptırmış vaziyetteler. Kendi aralarındaki diyaloglarda gülmeler, kahkaha atmalar, birbirlerine moral verici hareketler yapmalar ve hatta el şakaları yapmalar… Sanki 250 kişinin ölmesine, 2193 kişinin yaralanmasına bunlar sebebiyet vermedi?
Davada ilk önce FETÖ’nün sivil imamları, sonra “darbeci askerler” ifade verecek. İfadeleri merakla bekliyoruz, duruşmaları yakından takip ediyoruz.
Duruşma salonu dışından notlar.
221 sanıklı Genelkurmay Çatı davasından Akıncılar davasına benzer tablolar… Genelkurmay davasında sanıklar tek sıra halinde oluşturulan kortejle duruşma salonuna alınmıştı. Tek tek ifşa edilmişlerdi. Benzer uygulama Akıncılar davasında da oldu. Ancak çatı davada sanıkların hepsi kortejdeyken bu davada sadece 41 sanık kortejdeydi. Geri kalan 420 sanık arka kapıdan duruşma salonuna alındı. Kortejin en önünde FETÖ’nün sivil imamı “darbeci askerden” baş selamı alan Kemal Batmaz en öndeydi. Arkasında darbeci general Akın Öztürk ve Ankara’nın bombalanması emrini verenlerle bombalayanlar… Batmaz’ın en önde getirilmesiyle ise “Darbe emrini kimden almışlar görün” mesajı verildi.
Yurttaşlar davanın görüldüğü Sincan Cezaevi yerleşkesine sabahın erken saatlerinde gelmeye başladı. Öfkeleri büyüktü. Fakat öfkelerini hayata geçirme konusunda çatı davadaki gibi adil yargılama ilkesine gölge düşürecek uygulamalara şahit olduk. Sanıklara urgan atmalar, su şişeleri fırlatmalar, sanıkları darp etmek için polis barikatlarını devirmeye çalışmalar, yetmezmiş gibi polis ve cezaevi yetkilileriyle tartışmalar…
Genelkurmay davasında sanıklara yönelik bazı saldırı girişiminde bulunan ve hakaretler eden kişilerin, bir takım çevreler tarafından planlı olarak duruşma alanına getirildiği tespit edilmişti. Akıncı davasında da benzer tabloyu yaşatanların aynı çevreler tarafından organize edildiğine ilişkin iddialar kampüs yerleşkesi içinde konuşuluyordu.
Darbecilere karşı yapılan protestolara ilişkin hukukçuların da ciddi uyarı ve rahatsızlığı gözlemleniyordu. Hukukçularda, yargılamalara gölge düşürecek olayların Türkiye’yi uluslararası arenada zor duruma düşürebileceği görüşü hakim.
Gürkan Demir
ulusal.com.tr