ABD işte burada kaybetti

20 bin kilometrelik alanı bir ayda temizleyen Suriye ordusunun komutanları, ABD planını bozduklarını ifade ederken hedefin Deyr-i Zor olduğunu vurguladı.

Arap coğrafyasına çöllerden tanklarını sokan ABD kaybediyor. ABD’nin Suriye’deki askeri planları ve hareket alanı Rusya, İran, Suriye, Irak güçleri arasındaki işbirliği ile günden güne daraltılıyor.

IŞİD’in tuttuğu alanlar ABD’nin genişleme alanlarını tarif ediyor. Suriye ordusu başlattığı en kapsamlı operasyonla Pentagonu strateji masasında yenmiş görünüyor. IŞİD bölgeleri ordunun son hamleleriyle hızla Suriye güçlerinin denetimine giriyor. IŞİD’le birlikte eşzamanlı ABD de kaybediyor.

ŞAM’IN YEŞİL BÖLGESİNDE BULUŞMA

Çöllerdeki son durumu yerinde incelemek için 12 Haziran sabahı saat 6.00’da albay Semir Süleyman ile buluşuyoruz. Suriye ordusunun basın sorumlusu, bölgeyle ilgili genel bilgiler verip güvenlik konusunda uyarılarda bulunuyor. ‘Mayınlara dikkat’ tavsiyesinden sonra Irak sınırına ulaşması hakkında kısa bir brifing alıyoruz: “Bölgesel gelişmeler, askeri bakımdan uygulanan teknikler, düşmanı aldatmaya yönelik hamlelerimiz, bu hızlı ilerlemeyi sağladı. ABD bu süreçte büyük bir psikolojik baskı uyguladı. Ancak ordunun Irak sınıra ulaşmasına, bu sürprize ABD de şaşırdı.”

ABD VURMASIN DİYE UZUN YOL

Şam’ın kuzeyinden Adra sanayi bölge sinden çıkış yapıyoruz. İstikamet Dumayr, Kariyeteyn Abu Şamaat, Hıneyfis, Aliyaniye, Tenef kırsalı... Ancak küçük bir pürüz var.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Bir yol sapağında gazeteci konvoyumuz duruyor. Çöldeyiz. Yaklaşık 20 araç var. Bölgedeki komutanlarla ayak üstü sohbet başlıyor. Öncelikli işimiz güzergahı belirlemek, konvoy kalabalık olduğu için askerler uyarıyor. Bir albay, rotayı değiştirmemiz gerektiğini, ABD’nin denetlediği alana yakın olan yoldan geçersek araç konvoyunu gören bölgedeki ABD İHA’larının saldırıda bulunabileceğini söylüyor. Uzun olan yolda karar kılınıp rota kuzeye çevriliyor. Sonra Palmira güneyinden tekrar güneye dalış yaparak asfalt yolun sonuna geliyoruz. Ardından tankların gide gele yol yaptığı uçsuz bucaksız çöl. Varış noktamız Irak sınırında yeni kurulan Suriye askerinin üslenme bölgesi. Bir yanımızda IŞİD diğer yanımız ABD destekli Doğu Aslanları adlı grubun denetimi altında. Düzlük, sıcaklık ve çöl tozu bu alanları kontrol etmenin güçlüğünü gösteriyor. Çöl; sanki tek başına bütün askeri kuvvetlere meydan okuyor.

PENTAGON SENARYOSU BOŞA ÇIKTI

Aydınlık gazetesi şubat ayında manşetten duyurmuştu. ABD’nin savaş takviminde Suriye ordusunu Deyr-i Zor’dan çıkartmak, bölgede YPG’nin denetim alanını genişletmek vardı. Ordu birliklerinin Irak sınırına ulaşmasıyla Pentagon üretimi bu senaryo boşa çıkartıldı. ABD destekli kuvvetlerin Ürdün sınırından Deyr-i Zor’a ilerleyişi durduruldu. Haşdi Şabi’nin kuzeyden Irak Suriye sınırına dayanması da Deyr-i Zor’a yönelik bir sonraki aşamada planlanan YPG baskısını kırdı. Haşdi Şabi Haseke tarafından Suriye sınırına ulaşınca PYD/YPG acil toplantı yaptı. PYD/YPG sözcüleri; “Bölgede Şam ve İran rejiminin yayılmacı anlayıyı engellenmeli.” demeye başladı. Bir taraftan Irak kuvvetleri diğer yandan Suriye tarafndan ordu birlikleri adğm adım Deyr-i Zor planını uyguluyor. Bu durumda YPG’nin potansiyel genişleme alanlarına da darbe vuruluyor. Palmira güney kırsalında konuştuğumuz adını vermeyen bir saha komutanı “operasyonun ilk aşaması tamamlandı, sınıra ulaştık. Şimdi hedef adım adım Deyr-i Zor’a ulaşmak.” diyor. Soruyoruz; “ABD yeni bir atakla kazanımlarınızı yıkmak isteyebilir mi?” Komutanın yanıtı şu şekilde: “Hayır o iş bitti. Artık buradan Irak sınırındaki diğer bölgelere Abulkamal ve Deyr-i Zor’a ilerleyemezler. İşte ben buradayım. Ellerinde ne var güçleri nedir görüyorum. Basın abartılı ve gerçeği yazmıyor. Burada bizi alacak bir güçte değiller. Doğu Aslanları adını verdikleri teröristlerin öyle bir gücü yok.

İSTİKAMET: FIRAT'IN GELİNİ; Deyr-i Zor

Sınır bölgesinde bölgede operasyonları yürüten tugay komutanı açıklama yapıyor. Çöl operasyonlarının beş koldan yürütüldüğünü belirten komutan; “Fırat’ın gelinini (Deyr-i Zor) kurtarmak için bu yolda şiarımız ya zafer ya şehitliktir. Zaferin yolu da şehadetten geçer. Gücümüz, azmimiz yerindedir.” Şapka ve güneş gözlüğü kullanan ve diğer askerlerin “liva” diye hitap ettği komutanın adını bir türlü öğrenemiyoruz. Güvenlik gerekçesiyle gizleniyor isimler. Ancak operasyonlarla ilgili taktik bir ayrıntıyı paylaşıyor. “Amacımız beş koldan yürüyen çöl operasyonu kollarını birleştirmektir.” Suriye ordusu, Sevyda ili, Tenef doğusu, Palmira antik kenti, Humus doğu kırsalı ve Halep kuzeyinden Rakka yönüne olmak üzere beş koldan eş güdümlü bir operasyon yürütüyor. Anlamı; Suriye ordusu IŞİD’e karşı kuzeyden güneyden ve doğudan aynı anda saldırıyor. Kuvvetler birleştiği takdirde büyük bir güç tek cepheden IŞİD’i süpürmek avantajı elde edecek. Irak sınır bölgelerini temizleyen Haşdi Şabi güçleri de sıkıştırma yapacak. Böylece IŞID kapana alınmış olacak. ABD’nin Rakka’nın güneyinden çıkış yapmamasını, Rusya Savunma Bakanlığı; ‘ABD ve SDG (YPG’nin çatı örgütü) IŞİD’le anlaştı’ şeklinde duyurmuştu. Sahadaki Suriye ordusu komutanları bu konuda tedbirlerin allındığını IŞİD’in mutlaka yenileceğini söylüyor. ABD Savunma bakanI James Mattis Afganistan’da kaybediyoruz dedi, sahadaki geliimeler Suriye’de de kaybettiklerini gösteriyor.

IŞİD'İN VİLAYET TABELASI YERLERDE

Astana orduya nefes aldırdı, bu sayede Suriye ordusu IŞİD’in kontrol ettiği iç ve doğu kesimlere yönelebildi. Şam doğusundan başlayarak ülkenin iç kesimlerine kadar IŞİD, süratle temizleniyor. Başkentin doğu kırsalından giriş noktasında karşılaştığımız “İslam Devleti Şam vilayeti” tabelası bir yol ayrımında yerde yatıyor. IŞİD’in kontrol ettiği 20 bin kilometrekarelik alanın bir aydan kısa sürede kurtarılması savaşın gidişatı açısından da kritik bir ayrıma işaret ediyor. Suriye artık geniş, ekonomi bakımdan vazgeçilemez iç ve doğu kesimlerde yeniden devleti götürüyor. Yoldaki taş ocaklarındaki hareketlilik dikkatimizi çekiyor. Savaş sonrasında bu alanlarda Şam’ın denetimi dışında özerk bölge planları da artık işlevsiz. Suriye’nin güneşi çöllerden doğuyor.

CEPHEDEKİ ASKERLERLE KONUŞTUK

IRAK sınır bölgesindeyiz. Palmiyelerin altında çadırlar var. Cephede Arapça’nın yanı sıra Farça da duyuluyor. Mühimmat taşıyan tırlar aralıksız önümüzden geçiyor. Çölde doğal korunak olmadığından tahkimat için kamyon ve kepçeler de aralıksız çalışıyor. T- 72 tankları namluları mevzilerin hemen bitiminde konumlanmış, namlular IŞİD bölgesine çevrilmiş. Tankın üzerine çıkıp askerlerle konuşuyoruz. Şamlı Ahmet, “ İki aydan fazladır bölgedeyim. Burada telefon şebeke yok karımı çocuklarımı çok özlüyorum. İnşallah, zafer yakın, savaşıp sevgili Suriye’mizi bu pis terörden kurtaracağız.” diyor.

Tankçılardan Humuslu Ammar’ın bilekliğindeki haç işareti dikkatimizi çekiyor: “Baykuş gibi geceleri saldırıyorlar, bombalı araçlar kullanıyorlar. Korkakların yöntemleri bunlar. Biz burada aile gibiyiz. Suyumuz da var. Durumumuz iyi çok şükür.”

Tank ekibinin üçüncü üyesi fazla konuşma taraftarı değil. Kestirmeden; “Haşeratları görünce vurup yok ediyoruz, başka ne diyeyim.” diyerek gülümsüyor.

Bir pikabın üzerinde hazır vaziyette bekleyen askerin yanına gidiyoruz. ABD bombardımanlarında cephedeymiş. “Bombardımanı beklemiyorduk çünkü biz genelde sızma veya bombalı araç benzeri saldırılara karşı tetikteyiz. Hiç bir uyarı almadık. Biz alanda oturmuştuk birden bombardıman gerçekleşti. Suriye’yle ilgili Siyonist ve ABD planlarını yok edeceğiz inşallah.” diye konuşuyor.

İki yıl önce 2015 Aralık ayında Halep’teki kritik cepheleri ziyaret etmiştik. O zaman cephedeki askerin duruşu; “direniyoruz” minvalindeydi. Bu tavrın keskin bir şekilde “kazanıyoruz” şekline dönüştüğünü anlıyoruz.

Not: Savaş koşullarından kaynaklı güvenlik endişeleri gerekçesiyle askerlere takma ad verilmiştir.

Mehmet Kıvanç / Suriye

ulusal.com.tr

abd suriye ırak