50 yılda 7 bin 500 kilometre kıyı yağmalandı!
Kıyılarını ve kumul alanlarını giderek ranta ve betona kurban eden Türkiye’nin kıyı uzunluğu bakımından 8 bin 333 kilometre ile 148 ülke arasında 31. sırada yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Turhan Uslu, son 50 yılda 7 bin 487 kilometre kıyının kapılıp paylaşıldığını belirterek, “Böylece rant hırsı gelecek nesillere kıyılarda doğal bir alan bırakmayacaktır” dedi. Uslu, pek çok ülkenin kıyıların korunmasına yönelik yasal düzenlemeyi yıllar önce tamamladığına dikkat çekerek, Türkiye’nin de bu konuda hızlı adımlar atması konusunda uyarılarda bulundu.
Yusuf Yavuz
ANTALYA KIYILARINA 5 YILDIZLI BETON YAĞACAK
Türkiye’nin gündemi yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrasında imar yolsuzluğu iddialarıyla sarsılırken, bir yandan da gözler inşaat sezonunun sürdüğü güney kıyılarında milli park, sit alanı ve kıyı kumullarında yaşanan yağmaya çevrilmiş durumda. Antalya kıyılarında 30’a yakın yeni otel ve kapasite artırımı başvurusu yapıldı. Hazine ya da orman arazilerinden turizm tesisi kurulması amacıyla tahsis edilen alanların büyük bölümü ise kıyı kumullarını kapsıyor. Alanya, Manavgat, Serik, Kemer ve Demre gibi ilçelerin sahillerinde 5 yıldızlı yeni oteller yükselecek.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ KIYI UZMANLARINDAN PROF. DR. USLU İSYAN ETTİ
Türkiye’nin kumul ekosistemleri ve bitki sosyolojisi konusunda bilimsel çalışmaları bulunan Gazi Üniversitesi Em. Öğr. Üy. Prof. Dr. Turhan Uslu, son olarak Demre ilçesindeki Sülüklü-Taşdibi kumullarında inşa edilen 5 yıldızlı otel inşaatına tepki göstermişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kumul alanda yapılan tahsisin ardından başlayan otel inşaatına sert tepki gösteren Uslu, kumul alanların tahsisi konusundaki yetkilerin bakanlıklardan alınması gerektiği görüşünü savunmuştu.
‘50 YILDA 7 BİN 487 KİLOMETRE KIYI KAPILIP PAYLAŞILDI’
Kıyılarını ve kumul alanlarını giderek ranta ve betona kurban eden Türkiye’nin kıyı uzunluğu bakımından 8 bin 333 kilometre ile 148 ülke arasında 31. sırada yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Turhan Uslu, son 50 yılda 7 bin 487 kilometre kıyının kapılıp paylaşıldığını belirterek, “Böylece rant hırsı gelecek nesillere kıyılarda doğal bir alan bırakmayacaktır” dedi.
‘DEVLETE KALAN KUMUL VE ORMANLAR BELEŞ ARAZİ GÖRÜLÜYOR’
1965-1972 yılları arasında yayınlanan toprak haritalarına göre Türkiye’deki kıyı kumullarının uzunluğu 845,1 kilometre olduğunu kaydeden Uslu, bu rakamın toplam kıyı uzunluğunun yüzde 10.1’ine karşılık geldiğini belirterek, Türkiye son 50 yılda artan nüfus, turizm gelirleri, sermaye birikimi sonucu kıyılarını ve bu arada kumullarını rant kapısı olarak görmeye başladı. Türkiye kıyılarında orman arazileri ve kıyı kumulları devlete ait olarak kalmış ve 7487,9 km kıyı kapılıp paylaşılmıştır. Son yıllarda kıyılarda tesis yapma söz konusu olunca da ya orman arazileri ya da kumullar devletten beleş olarak alınacak araziler olarak görülmüştür. Türkiye kıyılarında botanik turizmi, doğa turizmi, ekoturizm, flora turizmi, kıyı turizmi için alanlar tesis etmemiş veya ettiklerini de bilimsel olarak yönetemeyerek doğasını koruyamamıştır. Böylece rant hırsı gelecek nesillere kıyılarda doğal bir alan bırakmayacaktır” görüşünü savundu.
DEVLET, ‘BELEŞ ARAZİ Mİ LAZIM, SİZE KUMUL VERELİM’ DİYOR
Kıyı kumullarının tahribatı konusunda yaşanan son örneklerden birinin de Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yanıklar köyü Karaot sahilinde yaşandığına dikkat çeken Uslu, Karaot sahilindeki 92 dönümlük alanda ve Çiftlik beldesi sahilindeki 155 dönümlük alanda yapılması planlanan çekek yeri ve yat imal yerlerine ilişkin duyurular yapıldığını kaydeden Uslu, “görüldüğü gibi özel sektöre tesis yapmak için arazi gerektiğinde kıyılarda milyarlarca lira vererek arazi aramaktansa, devlete başvurmakta. Devlet de ‘beleş arazi mi lazım, size bir kumul verelim’ demektedir. Türkiye kıyı kumulları konusunda yaptığımız onca yayın ve 111 yazının bu tahribatlara karşı hiçbir kıymeti harbiyesi kalmamaktadır” sözleriyle kıyıların yağmalanmasına isyan etti.
FRANSA’DA 153 BİN HEKTAR KIYI ALANI KAMULAŞTIRILDI
Barselona Sözleşmesi bünyesindeki kıyı yönetimi protokolünün Avrupa ülkeleri tarafından imzalandığını, ancak Türkiye, Bosna-Hersek, Lübnan, Libya, Mısır ve Güney Kıbrıs gibi ülkelerin bu protokolü imzalamadığına dikkat çeken Uslu, “Fransa’da ‘Kıyı Koruma Ajansı’ 1975 yılında kuruldu ve bugüne kadar 153 bin hektar önemli kıyı alanını satın alıp koruma altına aldı. Fransa devleti, bizdeki TRT payına benzer bir ödenekle bu ajansa parasal destek sağlıyor ve ajans önemli kıyı alanlarını satın alıyor. Fransa’nın Başbakanı bile koruma altına alınan bu alanlarda tahsis yapamaz. İspanya 1988’de, Romanya ise 2003 yılında kıyıların korunması için kanunlar çıkardı. Türkiye’nin de tüm kıyı kumullarının korunması konusunda yasal düzenlemeler yapması ve kumulların yönetimine yönelik hızlı adımlar atması gerekiyor. Korumadan sorumlu bakanlıkların uyarıları dinlemeyip kulaklarının üstüne yatmaları nedeniyle kumulları doğal değerleri kaybolduğu zaman, gelecek nesiller neleri kimlerin ihmalleri ile kaybettiğimizi bileceklerdir” görüşünü dile getirdi.
ulusalkanal.com.tr