Gül+Gülen+Kılıçdaroğlu planına CHP'de isyan

AKP ve Cemaat savaşı sürerken “Gül+Gülen+CHP” şeklinde formüle edilen ve basında “restorasyon hükümeti” diye adlandırılan modele, “Orduya kumpas kuranlarla işimiz olmaz” sözleriyle karşı çıkan CHP'li vekillerin ardından CHP'ye yakın yazarlar da isyan etti.

'CHP tabanı Gladyo'yu kabul etmez'

27 Aralık tarihli Sözcü gazetesindeki köşesinde AKP sonrası için “Gelen yeni bir koalisyon hükümeti mi? Gül + Gülen ve CHP!..” şeklindeki soruyu yanıtlayan Soner Yalçın şunları yazdı:

CHP, “Gestapo” ile örtülü bir işbirliği yapabilir mi? Tarih affeder mi? "Derin Devlet"i ne sanıyorlar?

İktidar olmak için her yol mübah anlayışının CHP'yi nerelere götüreceğinin farkında değiller mi? Böyle kurnaz siyasetin faturası ağır olmaz mı?(...) Gerçekte ne olduğunu gösteren seçtiklerinizdir, seçimlerinizdir, yani ittifaklarınızdır.

(...) Böyle bir koalisyon hükümeti CHP'yi tarihin sahnesinden çıkarır. Türkiye'nin CHP'ye çok ihtiyacı var. Çünkü Türkiye'nin temizliğe ihtiyacı var. Bu apaçık ortada iken, dün Kontrgerillayla, Susurluk çetesiyle mücadele eden CHP, bugün paralele devlete göz yumabilir mi? Bunun adı siyaset olmaz. CHP tabanı ne isterse yapacak “güruh” değildir; Gladyo'yu kabul ettiremezsiniz.

'Esas ittifak Erdoğansız AKP'yledir'

Cumhuriyet'in tecrübeli gazetecilerinden Orhan Bursalı “CHP ve Cemaat anlaştı mı?” başlıklı yazısında CHP'yi Cemaat'le koalisyon seçeneğine yaklaştıran olguları sıraladı. Bursalı, 30 Aralık'taki köşesinde Cemaat'in asıl niyetinin Erdoğansız bir AKP ile ittifakı sürdürmek olduğunu belirtti ve şunları özetledi: "İşin açıkcası CHP Silivri davalarında sahtekarlıkların ayyuka çıktığı en civcivli zamanlarda bile Cemaati hedef almadı...CHP'nin 'yönetim genlerinde Cemaatin siyasi ve etkili bir güç olduğu olgusu uzun süredir yer etmiş durumdadır.

-Peki de, Cemmatin devlet içinde polis ve yargıda yapılanması üzerine CHP yönetimiminin bir görüşü, bir tahlili var mı? Bilmiyoruz...

- Cemaatin esas ittifakı AKP'dir, yani RTE'siz bir AKP...RTE düşüncesinde olanların ayıklandığı ve AKP'nin Cemaat için bir 'kabuk partisi'ne dönüşeceği bir parti. Bu Gül, Arınç ve diğerleriyle kotarılabilir.”

'Cemaat iktidara gelirse gitmesi mümkün değil'

CHP Millletvekili ve gazeteci Oktay Ekşi de 30 Aralık'taki köşesinde “karşı devrimin hayata geçmeye başladı” dediği 2007 seçimleri sonrasındaki süreçte Cemaat'in “operasyonel” katkısını anlattı. Ekşi “Tasfiye AKP ile Fethullah Gülen Cemaati'nin aktif işbirliğiyle gerçekleşmişti” vurgusunu yaptıktan sonra şöyle bir uyarıda bulundu:

“Yaşananlara duygusal açıdan bakarsak, 'Bu kavga Tayyip Erdoğan'ı bitirecekse, sorun yok., bundan memnun oluruz' diyebiliriz. Ama böyle bir bitişin Türkiye için iyi mi kötü mü olacağını da hesap edemeyiz. Unutmayalım ki Tayyip Erdoğan seçimle gelen ve 'seçimle gitmesi mümkün olan' biridir. Kavganın öteki ortağı iktidar olursa, onun gitmesi diye bir ihtimal söz konusu değildir.. Ama hepsinden önemlisi, bu 'kara devrim' tersine çevirip Türkiyemizi tekrar Büyük Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete kavuşturmalıyız.”

CHP'li vekiller: Türkiye'nin geleceği kararır

Gül+Gülen+CHP koalisyonu” iddialarına ilişkin CHP’li vekiller “Yalnızca CHP’nin yok olması değil, Türkiye’nin geleceğini karartacağı” gerekçesiyle karşı çıktıklarını açıklamıştı. Birgül Ayman Güler, Dilek Akagün Yılmaz, Malik Ecder Özdemir, Süheyl Batum ve Fatma Nur Serter Aydınlık'a yaptığı açıklamalarda "Bize iktidarı sağlayacak olan, iktidarı sağlayacak olan, Gezi Parkı’dır; Gezi Parkı’ndaki insanların direnişidir" demişlerdi.

Aydınlık