'Anadolu insanı okuma yazmayı ilk Kayseri'de öğrenmiş'
Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'ndeki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkartılan kil tabletler ışığında, Anadolu'nun ilk okur yazarının Kayseri'den çıktığı tespit edildi.
Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'ndeki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkartılan kil tabletler ışığında, Anadolu'nun ilk okur yazarının Kayseri'den çıktığı belirtildi.
Kayseri kent merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde yaklaşık 70 yıldır devam eden kazı çalışmalarında, bugüne kadar 23 bin tablet gün ışığına çıkarıldı.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, Anadolu insanın yaklaşık 4 bin yıl önce kil tabletlerle okuma yazmaya başladığını söyledi.
"Kültepe'de 70 yıldır sürdürülen bilimsel kazılar var ama 1871'den itibaren Kültepe, dünya literatüründe bilinen bir yer. Bilinmesinin en büyük kaynağı da Kültepe'de özelikle de Karum alanında Asurlu tüccarların ve yerli Anadolu tüccarlarının birlikte oluşturdukları çivi yazılı arşivler. Bu çivi yazılı arşivler yaklaşık 23 bin tabletten oluşuyor ve bu tabletlerin büyük bir kısmı Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, bin kadarı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde ve geri kalanının bir kısmı Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor."
"Bu tabletler Anadolu'nun ilk yazılı belgeleri"
Prof. Dr. Kulakoğlu, Kültepe'den çıkarılan tabletlerden, Anadolu insanının o dönemlerde okuma yazmaya başladığı bilgisine ulaştıklarını vurgulayarak, "Bu tabletler, Anadolu'nun ilk yazılı belgeleri. Anadolu insanı ilk okuma yazmayı Kültepe'de, Kayseri'de öğrenmiş. Anadolu'nun ilk okur yazarı Kayseri'den. Biz bunu Kültepe kazılarında açığa çıkartılan tabletlerden öğrenebiliyoruz. Bunlar özellikle Asurlu tüccarların yanında yerli tüccarların varlığını da bize gösteriyor. Hatta kadın tüccarların varlığını da bize gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Kültepe'deki kil tabletlerin dünyada çok az bulunan örneklerden olduğuna dikkati çeken Kulakoğlu, "Bunlar okul ya da egzersiz tableti dediklerimizden. Aynen bizim ilkokulda öğrendiğimiz gibi 'Ali topu at', 'at Ali topu' benzeri aşağı yukarı nakarat diyebileceğimiz birbirinin tekrarı olan cümlelerden oluşmuş tabletler var. Bunlar diğer tabletlerden daha kaba, daha büyük ve büyük bir ihtimalle de okur yazar olacak katip kişinin ilk egzersizlerini içerir." dedi.