Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'ndan Afrin harekatı açıklaması
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Afrin harekatıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Afrin harekatının askeri hedefi elbette bölgeyi terörist unsurlardan temizlemektir. Kendine milliyetçi diyen, vatansever diyen herkesin sorması gereken soru ise şudur. Afrin harekatının politik hedefi nedir? Kanaatimizce bu hedef Türkiye’yi yönetenlerce artık baş tacı edilmesi gereken “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesi çerçevesince belirlenmelidir. Buna göre harekatın politik hedefi Suriye devletinin toprak bütünlüğünü korumak olmalıdır." dedi
Türkiye Gençlik Birliği'nin (TGB) Türkiye Barolar Birliği'nde (TBB) yaptığı Uğur Mumcu Gazetecilik Okulu'nun açılış konuşmasını TBB Başkanı Metin Feyzioğlu yaptı.
Feyzioğlu konuşmasında Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili konuştu.
TBB Başkanı Feyzioğlu şunları söyledi:
Değerli konuklar,
Atatürk’ün gençliğini Türkiye Barolar Birliği’nde bir kez daha ağırlamaktan onur duyduğumuzu bilmenizi istiyorum.
Değerli dinleyenler;
Aydınlar halkın pusulasıdır.
Doğru bilgilendirilmiş bir halkın önünde hiçbir güç duramaz. Hainlerin korkakça yerleştirdiği bir bombayla bizden koparılan Uğur Mumcu gerçek bir Cumhuriyet aydınıydı. Millî idi. Şahsi menfaat kollamadan doğru bildiğini söyler, kimseden korkmadan inandığını yazardı. Halkımızın pusulasıydı.
İnsanlarımızı pusulasız bırakmak isteyen karanlık güçler O’nu öldürdü. Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı gibi pusula aydınlarımıza yaptıkları gibi.
Uğur Mumcu, siyaset-ticaret-tarikat ilişkilerini; F tipi suç örgütünün köklerini, emperyal güçlerin silah satışı, petrol, su kaynakları ve güç uğruna yaptıklarını ve ülkemiz üzerindeki senaryolarını çok önceden teşhis etmişti, çok önceden halkımızı bilgilendirme mücadelesine girişmişti.
Öldürdüler…
Daha nice aydınlarımıza yaptıkları gibi…
Uğur Mumcu’yu anmak, onun sözlerini slogan gibi anlamadan tekrarlamakla olmaz. Yaptığını yapmakla olur.
Önce bilgi, sonra fikir sahibi olmakla olur. Doğru bildiğini söylemekle olur. Milli duruşla olur.
Bu noktada şu hususları bir kez daha dile getirmekte fayda vardır.
1- Türkiye Cumhuriyeti, herhangi bir savaşın ardından değil, Türk Milleti’nin topyekûn seferber olduğu Millî Mücadele’nin bir sonucu olarak kurulmuştur. Bu Millî Mücadele’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
2- Türk Milleti’nin Millî Mücadelesi devam etmektedir. Devam eden mücadelemizin de ezeli ve ebedi önderi kayıtsız şartsız Mustafa Kemal Atatürk’tür.
3- Hiçbir devlet kurulduktan sonra, varlığını devam ettirmek için bu kadar çok şehit vermek zorunda kalmamıştır.
4- Millî Mücadele şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyorum. Terörle mücadele şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimizin tertemiz alınlarından, dağlarda eksi 40 derecede, biz işimize gücümüze rahat gidelim, güven içinde olalım diye nöbet tutan askerlerimizin tertemiz alınlarından şükranla öpüyorum.
5- Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kuruluş ilkelerinden biri, “yurtta barış dünyada barış” ilkesidir.
6- Buna pasif bir dış politika diyenler Osmanlı tarihini harem dizilerinden öğrenip Türkiye’yi maceralara sürükleyenlerdir.
7- Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası,Trablusgarp’ta, Afrika çöllerinde, Yemen’de, Kut-ül Amare’de, Kırım’da, Medine’de, Balkanlarda, Çanakkale’de, Gelibolu’da, Sakarya Ovasında Türkiye Cumhuriyeti Milletinin bir parçası olarak savaşanlar tarafından yazılmıştır.
8- Bu sebeple, komşularımızın bir karış toprağında gözümüz yoktur. Bu sebeple, önceliğimiz Türk Milletinin ve Türk vatanının korunmasıdır. Bu sebeple kimseye verilecek bir karış toprağımız da yoktur.
9- Türkiye maalesef, emperyal güçlerin Suriye’de çıkardığı iç savaşa başlangıçta benzin dökerek katkıda bulunmuştur. Sınırlarımızda kurulmak istenen ırkçı terör devletimsileri ve Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan dört milyon Suriyeli tarih bilmezliğin, hırslara kurban olmanın ve Cumhuriyet felsefesini anlamamanın sonuçlarıdır.
10- Dileriz bu yanlıştan dönülmeye başlanılmıştır.
11- Bu noktada
a) Afrin’de savaşan
b) Fırat kalkanında savaşan
c) Şehitlerimize, ovalarımızı bekleyen kahraman asker ve polislerimize bir kez daha yürekten şükranlarımızı sunuyorum.
12- Afrin harekatının askeri hedefi elbette bölgeyi terörist unsurlardan temizlemektir. Kendine milliyetçi diyen, vatansever diyen herkesin sorması gereken soru ise şudur. Afrin harekatının politik hedefi nedir?
13- Kanaatimizce bu hedef Türkiye’yi yönetenlerce artık baş tacı edilmesi gereken “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesi çerçevesince belirlenmelidir. Buna göre harekatın politik hedefi Suriye devletinin toprak bütünlüğünü korumak olmalıdır.
14- Diğer yandan Rusya, İran ve ABD ile birlikte Türkiye Suriye hükümetinden, kendi vatandaşlarının insan haklarını koruyacağı konusunda azami güvence almak zorundadır.
15- Ortadoğu için çıkış yolu, Atatürk’ün tanımladığı şekilde, kaderde, kederde, tasada birliği, geleceği birlikte inşa etme ülküsünü ifade eden yapıcı ve kucaklayıcı milliyetçilik anlayışıdır. Hukukun üstünlüğünün ön şartı olan Laikliktir. Akılcılıktır. Bilimciliktir.
16- Türkiye Cumhuriyeti; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak kaldığı büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün akılcı, bilimci, gerçekçi yolundan yürüyerek çağdaş uygarlık seviyesine ulaştığı takdirde tüm Ortadoğu’ya model olacaktır. Aksi takdirde bilelim kivatanımız küresel güçlerin oyun alanına dönüştürülmek istenmektedir.
Görev belgemiz Atatürk’ün Gençliğe Hitabesidir.
Türk gençliği, Türkiye üzerine oynanan senaryoların hayata geçirilmesine izin vermeyecektir.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.
Gençler başaracaktır.
Türkiye başaracaktır.
ulusal.com.tr