Kozmik Oda'ya bu liste için girildi

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin, ‘Arınç’a suikast’ iddiasıyla ‘Kozmik Oda’ya girilmesi için ‘Operasyonda amaç milis güçlerinin isim listesine ulaşmaktı. O liste ABD’ye yollanacaktı’ dedi

Kozmik Oda'ya bu liste için girildi

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “suikast” iddiasıyla Genelkurmay’ın “Kozmik Oda”sına yapılan operasyonla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Operasyonda amaç seferberlik durumunda TSK’yla birlikte hareket edecek olan halk güçleri içindeki isimlerin listesine ulaşmaktı” diyen Pekin, “Eğer ulaşılsaydı bu listeler ABD’ye gönderilecekti” açıklamasında bulundu.

SORUŞTURMADA SONA GELİNDİ

Arınç’a suikast bahanesiyle 2009 yılında Genelkurmay Başkanlığı’nın Kozmik Odası’na girilip 25 gün arama yapılması sonrası açılan soruşturmada sona gelindi. Soruşturmayı yürüten savcının soruşturma ile ilgili olarak “takipsizlik” kararı verilmesine ilişkin görüşünü Ankara Cumhuriyet Başsavcısına yazdığı öğrenildi.

SAVCININ TAKİPSİZLİK İSTEDİĞİ ORTAYA ÇIKTI

Savcının istemi basına yansıyınca soruşturmada henüz karar verilmediği, delillerin değerlendirilmesinin devam ettiği iddia edildi. Ancak soruşturmayı yürüten savcının takipsizlik isteğinin doğru olduğu öğrenildi.

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin “takipsizlik” kararından sonra Aydınlık’a “Kozmik Oda Operasyonu” ile ilgili bilgiler verdi.

‘İDDİAYI BAHANE ETTİLER’

Arınç suikastı iddiasının Kozmik Oda’ya girmek için bahane olarak kullanıldığını kaydeden Pekin, “O günlerde TSK’nın itibarını zedeleme modası vardı. Ama asıl amaç Özel Kuvvetlere girmekti. Sauna ve Atabeyler operasyonu ile girmek istediler olmadı. Sonra Arınç’a suikast tezgahı yapıldı” diye konuştu. Seferberlik Daire Başkanlığı’nın eskiden Genelkurmay Harekat Dairesi’ne bağlı olduğunu, sonra işlevini kaybettiğini kaydeden Pekin şunları söyledi: “Yapılan değerlendirmelerde ‘asimetrik tehdit’ gündeme geldi. Bununla Seferberlik Daire Başkanlığı’nın yeniden canlandırılması kararlaştırıldı. Bu çerçevede bu birim Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı daire haline getirildi. Bazı kritik illerde bu daireye bağlı birimler kuruldu. Ülkenin geleceğini tehdit eden bir savaş durumunda (asimetrik tehdit) halkın örgütlenmesini sağlayacak lider kişiler tespit edilerek gerekli hazırlıklar yapıldı. Bunların listeleri oluşturularak kozmik odada bölge etütleriyle beraber saklandı. Amaç büyük bir gücün saldırısı durumunda halkın direnmesini sağlamaktı. Bir anlamda Türkiye’nin Kuvayı Milliyesi oluşturuldu. Buraya girip bu isimleri ele geçirmeyi amaçladılar.”

'ABD ÖĞRENMEYE ÇALIŞTI'

Asıl amacın Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın karargahına girmek olduğunu vurgulayan Pekin şu bilgileri verdi: “Ama operasyon yapılan askerler Özel Kuvvetler karargahı personeli olmadığı için oraya giremediler. Genelkurmay Başkanı izin vermeyebilirdi ama verdi. Ancak verirken önlem aldı. İnceleme yapacak hakimin yanına bir askeri hakim verdi. Soruşturulan olay dışında başka hiçbir evrakı incelememesi, fotokopi ve evrakın kendisinin oda dışına çıkarılmaması için talimatlandırıldı. Hiçbir evrak dışarı çıkarılmadı. Çıkarılsaydı bu tertibi kuranlar savaşta halkın direncini arttıracak bu isimleri ABD’ye vereceklerdi. Çünkü ABD bu konuyu çok merak ediyordu. Milli olup da kontrol edemediği her şeyi öğrenmeye çalışıyordu. ABD, Türkiye’de Özel Kuvvetlerin güçlenmesini hiç istemedi. Çünkü günümüz ve geleceğin savaşlarının Özel Kuvvetlerle yapılacağını biliyordu.”

ARINÇ'A SUİKAST İHBARI DA ABD'DEN

Bülent Arınç’a suikast iddiası ile başlatılan soruşturma 24 Aralık 2009 tarihinde, ABD’den gelen bir ihbarla başlamıştı. Bu ihbar sonrası Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda görevli Albay Erkan Yılmaz B. ile Binbaşı İbrahim G., Arınç’ın da oturduğu Çukurambar semtindeki polislerce alıkonuldu. Daha sonra psikolojik savaş başladı. Yandaş medya üzerinden yürütülen kampanyada, askerlerin üzerlerindeki bir notu yutmaya çalıştığı bile öne sürüldü.

ŞÜPHESİNİ DİLE GETİRDİ

Bülent Arınç, suikast iddiasından 5 yıl sonra yaptığı değerlendirmede, “Bu süreç ilerledikçe kafama takılan soru şu oldu: Acaba benim üzerimden bir operasyon mu yaptılar?” demişti.

Aydınlık