Çankaya anahtarı
Türkiye, bir karar döneminin eşiğindedir. Önümüzdeki sürecin temel eğilimleri ve programı belirginleşmektedir.
Türkiye’nin ve Çankaya’nın programı
Bir: ABD, “Kürt koridoru”nu açamadı, Suriye’de bozguna uğradı. Türkiye’de PKK’yı etkisiz hale getirmek için koşullar oluştu. Vatan bütünleşecek.
İki: Sıcak para diktasının sonu geldi. Üretim ekonomisine geçilecek.
Üç: Cumhuriyet Devrimini yıkıma uğratma girişimi başarısızlığa uğradı. Millî devlet ve toplum, Cumhuriyet Devrimi temelinde yeniden örgütlenecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimi bu programa yönelmek için başlangıç oluşturmalıdır. Cumhurbaşkanı ancak bu programın Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’da kalabilir. Cumhuriyet karşıtı bir cumhurbaşkanı için deniz bitmiştir.
PKK’yı AKP’nin kucağında bırakalım
Çankaya seçiminde anahtar, vatanseverliktir. Seçmenin vatan bütünlüğü konusundaki duyarlılığı, seçim sonucunu belirleyecektir. Tersten söyleyecek olursak, PKK’nın denetlediği partilerle yan yana gelenler, seçimi kaybeder. BDP/HDP’nin oylarında bir kazanç umanlar, kendi oylarının erozyona uğradığını göreceklerdir.
PKK, Barış Açılımı’ndan beri AKP’nin kucağındadır.
Cumhuriyet güçleri açısından en doğru siyaset, PKK’yı AKP’nin kucağında bırakmaktır. O zaman AKP, MHP tabanından oy alamayacağı gibi, kendi seçmeninden de oy kaybına uğrayacaktır. Eğer CHP, BDP/HDP ile işbirliği yaparsa, MHP’nin vatansever seçmeni ile arasına kama sokar ve aynı zamanda kendi seçmen tabanında da deprem olur.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı seçiminde PKK’ya karşı tavır belirleyici olacaktır. PKK’ya yaranarak oy kazanma şansı yoktur.
Kürt yurttaşlarımızın oyları da, Türkiye’nin Birliği konusunda sağlam duruşla kazanılabilir. PKK, Türkiye Kürtleri içinde azınlıktadır ve şimdi o azınlığı da kaybetme sürecine girmiştir.
PKK’nın denetlediği örgütlerle işbirliği, Çankaya yolunu kilitler.
Çankaya’nın anahtarı vatanseverliktir.
Doğu Perinçek
Aydınlık/ROTA