Ağaoğlu 10 yıllık ÇED raporuyla çimento fabrikası yapacak!
İstihdam vaadiyle işlenen doğa cinayetlerine bir yenisi daha eklenecek. İstanbul’un içme suyu kaynağı tehdit altında…
Yusuf Yavuz
İşadamı Ali Ağaoğlu’nun Düzce’nin Yığılca ilçesinde yapmak istediği çimento fabrikası, su kaynaklarını, tarımsal üretimi ve yörenin zengin doğasını tehdit ediyor. Ancak içme suyu havzası üzerinde kurulmak istenen çimento fabrikasıyla ilgili ÇED Olumlu Kararı’nın 10 yıl önce, 2007 yılında verildiği ortaya çıktı. İnşaatı başlamadığı için güncelliğini yitiren ÇED kararıyla ilgili yönetmelik o tarihten bu yana tam 4 kez değişirken, 2014 yılında ise yürürlükten kalktı. Ağaoğlu ise işsizliğin vurduğu yöre halkını istihdam vaadi ve yemekli şovlarla ikna etmeye çalışarak, geçerliliğini yitirmiş olan 10 yıllık ÇED kararıyla çimento fabrikası kurmakta ısrar ediyor. Fabrikanın kurulacağı Hoşafoğlu köylüleri ise projeyi istemiyor.
AĞAOĞLU 10 YILLIK ÇED İLE DEV ÇİMENTO FABRİKASI KURACAK
Özel yaşamı ve açıklamalarıyla gündemden düşmeyen müteahhit İşadamı Ali Ağaoğlu, Düzce’nin Yığılca ilçesinde bir çimento fabrikası kurmak için kolları sıvadı. Ancak İstanbul’un içme suyu kaynağının da bulunduğu Hoşafoğlu köyü yakınlarında kurulmak istenen çimento fabrikasının ÇED Olumlu Kararının tam 10 yıl önce verildiği ortaya çıktı.
PLAN DEĞİŞİKLİĞİ İLE İÇME SUYU HAVZASI SANAYİ BÖLGESİ YAPILDI
7 Haziran 2007 tarihinde Yığılca Spor Lokalinde düzenlenen halkın katılımı toplantısının ardından, 15 Kasım 2007’de ‘ÇED Olumlu Kararı’ verilen ‘Düzce Çimento Fabrikası ve Kalker Kapasite Artırımı Projesi’nin uygulanabilmesi için seçilen bölge su havzası olarak koruma altındayken belediye mücavir alanı ilan edilerek sanayi tesisleri kurulabilmesinin önü açıldı.
ŞEHİT YAKINLARINA İFTAR VERDİ, ÇİMENTO FABRİKASINI ANLATTI
İşadamı Ali Ağaoğlu ise geçtiğimiz yıl Yığılca’ya gelerek çeşitli temaslarda bulundu. Yığılca Belediyesi’nin şehit yakınları ve Gaziler için düzenlediği iftar yemeğinde konuşan yemeğin finansörü Ali Ağaoğlu, dünyanın en çevreci çimento fabrikasını kuracaklarını iddia ederek, fabrikada çalışacakların tamamının Yığılca’dan seçileceğini ve istihdam sorununun çözümüne katkıda bulunacaklarını dile getirmişti.
BELEDİYE BAŞKANI: ‘HAVA KİRLİLİĞİ KESİNLİKLE OLMAYACAK’
Çimento fabrikası kurulmasını hararetle savunan Yığılca Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İşadamı Ali Ağaoğlu'nun fabrika kuracağı Hoşafoğlu Köyü'ndeki bölge hiçbir şekilde tarımsal arazi vasfı taşımıyor. Ağaçların olmadığı, kıraç bir bölge. Ayrıca fabrikanın çevreye zarar verme gibi bir durumu kesinlikle söz konusu bile olmayacak. En son Alman teknolojisi ile kurulacak olan çimento fabrikasının bacasında 'torbalama' adı verilen yine son sistem bir filtreleme olacak. Ayrıca çok yükse bir alana kurulacağı için hava sirkülasyonu da olacak. Hava kirliliği kesinlikle olmayacak” ifadelerini kullanmıştı.
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI: ‘ÇEVRE SAĞLIĞI İÇİN ZARARLI’
Ancak Çevre Mühendisleri Odası Düzce İl Temsilciliği’nin konuyla ilgili açıklamasında çimento fabrikasını çevreyi olumsuz yönde etkileyeceği uyarılarına yer verilerek şöyle denildi:
“Endüstriyel üretim ve ekonomik gelişme için gerekli olan çimento; üretimi sırasında yoğun enerji kullanımı ve başta sülfür oksitleri, nitrojen oksitleri, partikül madde ve karbondioksit olmak üzere emisyonu ile çevre kirliliğine neden olmakta, insan sağlığını olumsuz olarak etkilemektedir. Çimento üretiminin her aşamasında çevresel etki oluşur. Çimento üretimiyle ilişkili çevre sorunlarının temelinde; enerji üretimi ve fabrika emisyonu yatar. Enerjinin yoğun tüketildiği çimento üretiminde enerji kaynağı olarak genellikle kömür kullanılır. Çimento fabrikası emisyonu; sadece hava kirliliğine neden olmakla kalmayıp küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları, biyolojik çeşitlilik kaybı, azalmış ürün verimliliği ile sonuçlanan yerel ve küresel çevre etkisine sahiptir. Çimento üretimi ile oluşan toz ve gaz emisyon çevre sağlığı için zararlıdır.”
‘ÇED RAPORU HUKUKSAL OLARAK TARTIŞMALI’
Söz konusu çimento fabrikası için 2007 yılında verilen ÇED Olumlu Kararının ardından mevzuatta ve ilgili uygulamalarda önemli değişiklikler olduğuna dikkat çekilen ÇMO Düzce Temsilciliği’nin açıklamasında, şu bilgilere yer verildi:
“Çimento fabrikası konusundaki ÇED Kararı 2003 tarihli ÇED Yönetmeliği uyarınca verilmiş karara esas yönetmelik 4 kez değişikliğe uğramış, kararın ardından 2008, 2013 ve 2014 yıllarında aynı yönetmelik 3 kez yeniden yayımlanmıştır. Projenin ÇED Kararına esas olan 2003 tarihli Yönetmelik yatırıma başlama sürecini 5 yıl olarak belirlemiştir. 2008 tarihli Yönetmeliğin 14. Maddesi 3. Fıkrası, 2013 ve 2014 tarihli Yönetmeliğin 14. Madde 4. Fıkrası uyarınca ise ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ kararı verilen proje için yedi yıl içinde mücbir bir sebep bulunmaksızın yatırıma başlanmaması durumunda ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ kararı geçersiz sayılır’ denilerek karar geçerlilik süresi 7 yıla çıkmıştır. Bu bağlamda Yığılca İlçesine yapılması planlanan Çimento Fabrikası ÇED Kararı, karara esas yönetmelik uyarınca 16. 11. 2012 tarihine kadar yatırıma başlanmaması halinde geçerliliğini yitirecekken sonradan yayımlanan yönetmelikler ile lehte olan maddeler nedeni ile bu süre 16. 11. 2014 tarihine kadar çıkmıştır. Burada esas olan 16.11.2014 tarihine kadar yatırıma ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığı konusudur. Bu durumda; çimento fabrikasının yatırımına başlanmasa da raporun taş ocaklarını içermesi nedeni ile taş ocaklarının faaliyete geçmiş olması halinde yatırıma başlanmış sayıldığı gibi hukuksal olarak tartışılabilir bir durum söz konusudur.”
HOŞAFOĞLU KÖYÜ MUHTARI ŞENER: ‘KÖYLÜ KESİNLİKLE İSTEMİYOR’
Hoşafoğlu köyü Muhtarı Yeter Şener, köylerinde çimento fabrikası yapılmasının önünün açılabilmesi için Yığılca Belediyesi’nin köyü mücavir alan içine aldığını ancak belediyenin bu kararına karşı İdare Mahkemesi’nde dava açtıklarını söyledi. Zonguldak İdare Mahkemesi’nde açılan davanın halen sonuçlanmadığını anlatan Muhtar Şener, “Biz köyümüzde çimento fabrikası yapılmasını istemiyoruz. Çünkü köyümüz içme suyu hafzasında bulunuyor. Buradaki su kaynağından İstanbul’un içme suyu ihtiyacının bir kısmı karşılanıyor. Biz köyümüz içme suyu rezerv alanında olduğu için ev bile yapamazken şimdi çimento fabrikası kurulmak isteniyor. Köylülerimizin büyük çoğunluğu kesinlikle çimento fabrikası istemiyor” dedi.
‘DİNAMİTLER DEPREM ETKİSİ YARATIYOR’
Hoşafoğlu köyünde fındık ve meyve tarımının yanında hayvancılık da yapıldığını anlatan Muhtar Yeter Şener, “Biz yakın illerdeki çimento fabrikalarının zararlarını gözlerimizle gördük. Bize ‘zararı olmayacak’ deniliyor ancak biz köyümüze, tarıma, hayvancılığa ve içme suyu kaynaklarına zarar vereceğini biliyoruz. Daha şimdiden hafriyat için patlatılan dinamitler deprem etkisi yaratmaya, bölgeye zarar vermeye başladı” diye konuştu.
İSTANBUL’UN İÇME SUYU KAYNAĞI TEHLİKEDE
Bölgede bulunan 5 köyü etkilemesi beklenen çimento fabrikasının kurulmak istendiği alan, bozulmamış doğasıyla dikkat çekiyor. Arıcılık, kümes hayvancılığı ve fındık ağırlıklı tarımsal üretimin yapıldığı bölgede bulunan Küçük Melen Çayı üzerinde kurulan Hasanlar Barajı, İstanbul’un içme suyu ihtiyacının bir bölümünü karşılıyor. Hafriyat çalışmaları sürdürülen çimento fabrikasının 2018 yılında faaliyete geçirilmek istendiği öğrenildi.