Erken seçim ve ittifak tartışmaları

HDP- İyi Parti arasında gizli ittifak tartışmalarını değerlendiren Cem Küçük, “HDP Millet ittifakının parçasıdır. Bana göre 2018 seçimlerinde geçen seneki yerel seçimlerde de millet ittifakının içinde HDP’de vardı. 2018 seçimlerinde millet İttifakının adayı Abdullah Gül olsaydı o zaman HDP aday çıkarmazdı. Öyle bir durumda yine Tayyip bey kazanırdı ama ikinci turda. O seçim ikinci tura kalırdı.” dedi.

Erken seçim tartışamalarına ilişkin konuşan Küçük, “Ben hükümetin 2023 yılına kadar erken seçim kararı alacağını düşünmüyorum çünkü şuan ki seçim 2018 gibi kolay geçmeyebilir Ak Parti açısındanda, Tayyip Erdoğan açısındanda. Seçimlerin 2023’te de çok kolay geçeceğini düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.

Rand Coparasion’da askerler ve istihbaratçılar oluyor diyen Küçük, “Genelde Amerikan Genelkurmay’ına çalışıyorlar. Orada Orta Doğu ve Dünyanın başka yerlerinde yaşananlarla ilgili rapor yazıyorlar. Bizim Türkiye ile ilgili rapor çıktıktan iki hafta sonra Putin ile ilgili de bir rapor çıktı. Ondan sonra Hong Kong la ilgili de yazdılar. Bir iki kişiye dayandırarak ordu içinde subaylar rahatsız diyorlar. Tabi biz bu subaylar kim bilmiyoruz. Bunlar genelde akıl fikir verir. Bu raporun en önemli bölümü bence Türkiye İran ilişkilerini incelendiği yerdi.” dedi.

İyi Parti'nin HDP çıkışını yeni oluşacak ittifaklarına bağladığını dile getiren İsmet Özçelik, ”Önümüzdeki dönemde Cumhur ittifakının karşısına tek bir ittifak değil ikili ittifakla çıkacaklar diye düşünüyorum. Yabancı diplomatların sohbetlerinden de çıkardığım sonuç bu. Şu anda ekonomik kriz nedeniyle, çeşitli sebeplerle belli bir kararsızlığa kayan oylar var bu bir çok anketlerde çıkıyor. Karasız oyların büyük bir kısmı da Ak Partili seçmenden.” diye konuştu.

HDP’nin kapatılmasına ilişkin konuşan Özçelik, “Cumhurbaşkanı HDP için terör örgütünün destekçisi diyor, içişleri bakanı elimizde kanıtlar var diyor, PKK’nın meclisteki temsilcisi deniyor. O zaman bunun gereğini yapması lazım. Yani o zaman Türkiye şu an hazineden terör örgütüne para ödüyor. Eğer bu terör örgütleri ile bağlantılıysa gereğini yapmak lazım. Bunca sözden sonra Ak Parti’nin ve mecliste grubu bulunan partilerin kapatılması için Yargıtay Başsavcılığına başvuruda bulunması lazım. Dünyada böyle bir örnek.” diye konuştu.

İttifaklar tartışmalarını değerlendiren Murat Sarı, “Seçimler normal zamanında yapılırsa Millet ittifakının en önemli isimleri belediye başkanlığını rahatlıkla bırakabilirler. Çünkü bir sonraki belediye seçimine 8 ay kalmış olacak. Abdullah Gül geçtiğimiz seçimlerde aday gösterilseydi Erdoğan %60 oy alırdı. Bunu anketlerde gördük. Gül’ün aday yapılmamasının tek sebebi Akşener değildi, kaybettirecek olmasıydı.” dedi.

Hukuğun gereği yapılmasını hatırlatan Sarı, “Eğer HDP için terör örgütü ile kol koladır deniliyorsa bunu vatandaşla söyledikten sonra gidersiniz davayı açarsınız. Bunu kim söylerse söylesin böyledir. Kapatılsa başka parti kurulur diye bir şey yok. Çok büyük yanlışlar var. Sen teröristin cenazesine gitmeyeceksin, sırtını YPG’ye, teröriste yaslamayacaksın, Apo’nun heykelini dikmeyeceksin. TBMM plakalı araçları var, Başkanvekilleri var. 6 milyon oy alıyorlar. Terörle bağını kopartsa bu kadar oy alabilir mi. Bence hukukun gereğinin yapılması lazım. Bir parti teröre bulaştıysa dünyanın her yerinde kapatılır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de illa iki cephe var diye düşünmemek lazım diyen Ali Özgündüz, “İkinci tura Muharrem İnce kalsaydı bir kısım İYİP seçmeni Erdoğan'a oy verecekti. O yüzden illa iki tarafta cephe var, blok var onlar olduğu gibi oraya oy verecek diye bir şey yok. Bunu Ak Parti istiyor. Kamplaştırıyor. CHP'yi HDP ile yanyana göstermek istiyor. Dolayısıyla İYİP ve Saadet partisinin seçmenini yanına çekmek istiyor. İş ikinci tura kalırsa bizim adayımızı bağlı olarak bir kısım seçmen Erdoğan a yönelebilir.” diye konuştu.

ulusal.com.tr