Bursa Ziraat Odası Başkanı Erkan Yaslıoğlu yanıtlıyor: Salgın gıda tedariğinde kriz yaratır mı?
Bursa Ziraat Odası Başkanı Erkan Yaslıoğlu Ulusal Kanal’da Can Karadut’un sunduğu Günaydın Türkiye programına konuk oldu.
Salgın sürecinde temel gıda maddelerinin üretimiyle ilgili problemlerden bahseden Yaslıoğlu, "Bu dönemde gıda bizim için önemli bir ihtiyaçtır. Salgın sürecinde en önemli aşamalardan biri de sağlıklı beslenmedir. Bu nedenle üretimimizin devam etmesi gereklidir. Genel merkezimiz bu konuyla ilgili olarak Üretim seferbeliğine ilişkin önlemlerini dile getirmişti. Şu an gıda üretimiyle ilgili bir sorunumuz yok ancak uygun bir planlama gerekiyor. Mevsimlik tarım işçilerine yönelik bir kolaylık sağlandı. Türkiye’de kırsal alanda üretimi gerçekleştirecek genç nüfusa sahip değiliz. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde, Gürcistan’dan gelen uluslararası tarım işçileriyle üretimi gerçekleştiriyorduk. Bununla ilgili de gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Salgın sürecinden sonraki dönemde nelerin olabileceğini iyi öngörebilmek lazımdır. Yaş sebze ve meyve talebinde bir azalma olacağı görülüyor. Dövizdeki artışa bağlı olarak tarımda da girdi maliyetleri arttı. Devletimizin bu dönemde devreye girip üretimi planlaması gereklidir. Bir takım borçlar ertelendi ancak mutlaka nakdi yardımların yapılması ve tarım ürünlerine alım garantileri ile fiyat garantileri verilmesi gereklidir. Eğer bunları yaparsak üreticilerimiz de önlerini görebilirler" diyerek önerilerde bulundu.
Tarım üretimine ilişkin çözümlerini de aktaran Yaslıoğlu, "Salgın döneminde ve sonrasında ülkelerin ihracatta bir takım kısıtlamaları olabilir. Çünkü her ülke öncelikli olarak kendi vatandaşını beslemek durumundadır. Türkiye’de de tarım ithalata dayalı yürüyor. Üreticiler ithal tarım ürünlerinden zarar görüyordu. Tarımda kendi kendimize yetebilen bir ülke olmamız gerekiyor. Bu nedenle artık kırsal alanı tam anlamıyla yeniden düzenlemeliyiz. Kendimiz üretmezsek eğer bu tarz salgın dönemlerinde nüfusumuzu beslemekte yetersiz kalabiliriz. Köklü çözümlerle üretimi ve ürettikçe kazanılan bir yapıyı oluşturmamız gereklidir" diyerek üretimin hayati önemine değindi.
Tarım üreticisinin borç yüküyle ilgili olarak da Yaslıoğlu, "Borcu ne kadar ertelerseniz erteleyin sizin o borçtan kurtulmanız mümkün değildir. Türkiye üreticisinin tarımda yaşadığı durum maalesef budur. Üreticinin artık ürettiği mamülü hak ettiği fiyata satıp gelir elde etmesi gereklidir. Üretimden tüketime zincirin halkalarını azaltmamız lazım. Üreticinin daha fazla kazandığı aynı zamanda tüketicinin az ödediği bir yapıyı kurmalıyız. Kooparatifler üzerinden üreticinin kendi ayakları üzerinde durabileceği modelleri de hayata geçirmek gerekir. Üreten bir Türkiye istiyorsak bu konuya eğilmeliyiz" dedi.
Türkiye’de küçükbaş hayvancılığın durumuna da değinen Yaslıoğlu, "Küçükbaş hayvan sayımız yıllar itibariyle azalıyor. Burada asıl sorun insanların hayvancılıktan vazgeçmesidir. Çünkü köylerimizde sosyal imkanların kısıtlı olması insanları da kentlerde yaşamaya mecbur bıraktı. Önce çiftçiyi kazanır hale getirmemiz gerekiyor. Bir diğer konuda mera alanlarının kullanımıdır. Biz maalesef elimizdeki mera alanlarını katlettik. Amaç gerçekten tarım ve hayvancılığı kalkındırmaksa eğer bu konuları tekrardan ele almak gerekiyor. Tarım alanlarımızın neden üretim dışı kaldığının belirlenmesi gerekiyor" açıklamasında bulundu.