Kuraklık ve çatışmalarla anılan Güney Sudan'da yaşam mücadelesi

İç çatışmaların yanı sıra kuraklığın vurduğu Güney Sudan'da büyük bir insani trajedi yaşanıyor.

Kuraklık ve çatışmalarla anılan Güney Sudan'da yaşam mücadelesi

Afrika'nın en genç ülkesi Güney Sudan'da halk, dünyanın gözleri önünde ölümle pençeleşiyor.

Sudan'dan 2011 yılında ayrılan Güney Sudan, iç savaş ve kuraklık nedeniyle son yılların en şiddetli açlık felaketiyle mücadele ediyor.

İnsani trajedinin hat safhada olduğu ülkede ekonomi çökmüş, gıda fiyatları da vatandaşların satın alamayacağı kadar yükselmiş durumda.

On binlerce kişi yiyecek bulma umuduyla komşu ülke Sudan'a kaçıyor. Darfur eyaletinde kurulu onlarca kamp, binlerce insanın hayata tutunacak son dalı konumunda.

AA muhabirinin ziyaret ettiği Güney Darfur eyaleti sınırındaki Maskar Gutaş Kampı da bunlardan biri. Kampta yaşayan güneylilerin kesin sayısı bilinmezken yetkililer rakamın 4 bine yaklaştığını tahmin ediyor.

Günde 1-2 saat su verilebiliyor

Birleşmiş Milletler (BM) destekli kamptakilere günde sadece iki-üç saat su verilebiliyor.

Bu süre zarfında su ihtiyacını karşılamak isteyen Güney Sudanlı mülteciler uzun kuyruklar oluştururken sadece içme suyu ihtiyacını giderebiliyorlar.

Hijyenin olmadığı kampta salgın hastalıklar ve enfeksiyonlar da günden güne yayılarak daha çok kişinin hayatını kaybetmesine sebep oluyor.

Ağırlıklı olarak Müslümanların kaldığı kampın üçte ikisini çocuklar oluşturuyor. Kampta çok az sayıda yetişkin erkek göze çarpıyor.

Yaşları 1 ila 13 arasında değişen miniklerin ayaklarının çıplak olması ilk göze çarpan bir başka detay. Kampta günlerini kendi yaptıkları oyuncaklarla geçiren çocukları, hiçbir eğitim alamadıkları ve okula gidemedikleri için belirsiz bir gelecek bekliyor. Kocalarını Güney Sudan'daki çatışmalarda kaybetmiş kadınlarsa tek hazineleri olan çocuklarını büyütmeye çalışıyor.

Ölmeyecek kadar yiyorlar

Çoğunlukla 10-15 ailenin birlikte kaldığı kaplarda, verilen yardımlarla günde bir veya iki kez yemek pişirilebiliyor.

Ölmeyecek kadar karınlarını doyuran anneler, bir sonraki günü umutla beklediklerini söylüyor.

Kampta kalanlardan Ayşe Ramali de vakit geçirebilmek için kendine uğraşlar bulmuş. Çocukları güneşten korumak için kamıştan şapkalar yapan Ramali, içinde oldukları felaketin büyüklüğünü, "Biz yaşamak istiyoruz." sözleriyle anlatıyor.

Kamp sakinleri, acilen eğitim faaliyetleri yapılmasını da istiyor.

Güney Sudanlı mültecilerden Ahmed İsmail, "Bizlerin yaşı geçti, cahil kaldık ama evlatlarımız eğitimden mahrum kalmasın. Hepimiz Müslümanız ve İslam ülkelerinden yardım bekliyoruz. Özellikle Türkiye bizim gönlümüzde ayrı çünkü oraya olan sevgimiz çok farklı." ifadelerini kullandı.

açlık güney sudan