Söz sırası Hasan Atilla Uğur'da

Abdullah Öcalan’ı 1999 yılında İmralı’da sorgulayan, 5 yılı aşkın süredir Ergenekon tertibiyle Silivri’de tutuklu bulunan E. Albay Hasan Atilla Uğur, Türkiye’nin göndemine oturan “İmralı’daki Apo” görüntülerini değerlendirdi.

İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi olan Hasan Atilla Uğur bu açıklamalarını kendisini Silivri Cezaevi’nde ziyaret eden İşçi Partisi Genel Başkanvekili ve aynı zamanda Ergenekon Davası savunmanlarından olan Av. Hasan Basri Özbey’e iletti.

Özbey, Uğur’un açıklamalarını İstanbul İl Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında duyurdu. E. Albay Uğur’un açıklamaları şöyle:

"Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tarifinde biçimlenmiş olan Türkü Kürdü ile bütün milletimiz Apo’nun 1999 yılında söylediklerini dikkatle izlemelidir.

Bu görüntüler ve içerikleri milletimizin geleceğinin belirlenmesinde bir dönüm noktasıdır.

Şunu açıklıkla belirtmek isterim ki; Anaların ağlamasını, insanlarımızın ölmesini isteyen ya şerefsizdir ya da ruh hastasıdır. Burada dikkate alınması gereken esas husus; bugün şehit cenazesinin gelmemesinin bedelinin ne olduğudur. 1999-2002 döneminde ki durum neyin göstergesidir. Bu bilinmelidir.

1999 yılında bölücü örgüt ve onun başı ile hiçbir pazarlığa girişilmeden, bir tek taviz verilmeden, şehit yakınları ve kahraman gazilerimizin onurları ile oynanmadan, ciddi devlet anlayışı ile hareket edilmiş hem şehit cenazelerinin gelmesi durmuş hem de Abdullah Öcalan adil olarak bütün dünyanın gözü önünde yargılanmıştır.

Bugün göstermelik ve geçici olarak sağlanan bu ortam ise; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin adeta terör örgütü karşısında yenildiğini kabullenerek sözde silahların susması adına her türlü tavizin bol keseden verildiği, onlarca pazarlığın yapıldığı, terör örgütünün her türlü yapılanmasına rahatça devam etmesine göz yumulduğu bir tiyatro oyunudur.

Şehit ailelerimizin feryatları, kahraman gazilerimizin haykırışları duyulmaktadır. Binlerce şehidimizin annesi evladının katilinin kim olduğunu bilmemektedir. Suçlunun mahkeme huzuruna çıkarılmasından umudunu kesmiştir. Çünkü katiller tespit edilmemiştir.

Gezi olayları şehidi Ali İsmail Korkmaz’ın acılı yakınları ise en azından mahkemede sanıkların yüzlerine karşı haykırabilmişlerdir. PKK terör örgütünün şehit ettiği aslanlarımızın yakınları bu şansa bile ulaşamamışlardır.

Bizzat Apo “oluk oluk kan akıttık, kendi insanlarımızı, askerleri katlettik, ben şiddetin %95’ine karşıydım” diyerek aslında her şeyi itiraf etmiştir.

İşte bugün pazarlıklar yapılan, önemsenerek muhatap kabul edilen kişiler binlerce şehidimizin, gazimizin sorumlularıdırlar.

1999 sürecinde hiçbir yabancı güç TC Devletine “şu pazarlığı yapacaksın, şu tavizi vereceksin” dayatmasında bulunamamıştır. Çünkü her türlü eksikliğine rağmen devlet, devlet gibi hareket etmiştir. Kurumlarımız arasında bugün ki gibi husumet ve kargaşa yoktur o dönemde. Sorguyu bizzat gerçekleştiren Türk Subayı olarak o dönemin Türkiye Cumhuriyeti Devleti için yüz akı olduğunu düşünüyorum.

Yaklaşık 10 yıldır kutsanan, “özgürlük savaşçısı” yakıştırması yapılan, adeta Mandela gibi gösterilen Abdullah Öcalan’ın gerçek kimliğini özellikle Kürt yurttaşlarımızın görmesi ve anlaması son derce önemlidir.

1999 yılında Apo’ya hiçbir şekilde baskı ve işkence uygulanmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre ADİL olarak yargılanmış ve mahkum olmuştur.

Söylediği her şeyi kendi özgür iradesi ile söylemiştir.

Bu husus avukatları veya BDP’lilerce kendisine sorulmalı ve cevabı kamuoyuna açıklanmalıdır.

Sözde Açılım tezgahı neticesinde gerçekleşmekte olan Türkiye’nin bölünmesi geriye dönüşün olamayacağı bir faciaya neden olacaktır.

Kürdümüzü, bölücü örgütün kucağına itmeye kimsenin hakkı yoktur.

Önce “özerklik” ve “federasyon” denilerek başlatılan bölünme süreci hem Türkü hem Kürdü yani Milletimizi ateşe atmaktadır.

Bu kepazeliğe izin vermemek milletimizin görevidir ve elindedir.

Şu anda bu açıklamaları görmeyen, görmemekte ısrar edenlerin, çözümün formülünü söyleyenlere küfredenlerin telaş ve saldırganlıkları kaybedeceklerinin göstergesidir.

Bölücü örgüt sorununu, bizler, Türkü ile Kürdü ile büyük Türk Milleti çözecektir.

Cin şişeden çıkmıştır. Başaracağımızın garantisi 1999 sürecidir ve ispatlıdır."

ulusalkanal.com.tr

işçi partisi hasan basri özbey abdullah öcalan sorgu görüntüleri