Ermenek faicasında, en üst sınırdan ceza beklentisi
KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde 2014 yılı Ekim ayında 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 19 Temmuz'da yapılacak duruşmada 2'si tutuklu 16 sanık hakkında karar verilmesi beklenirken, ölen madencilerin ailelerinin avukatları cezanın en üst sınırdan verilmesini istedi.
Madenci ailelerin avukatları, suçun 'olası kast' olarak değerlendirmesi gerektiğini ancak Cumhuriyet Savcılığı mütalaasında suçu 'bilinçli taksirle' değerlendirdiği için sanıkların üst sınır olarak 15 ila 22.5 yıl arasında ceza alabileceğini bu cezanın da yetersiz olduğunu belirtti.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen 28 Haziran günü görülen duruşmada, Cumhuriyet Savcılığı mütalaasını, mahkemeye sundu. Mütalaada, olayın eski ocakta biriken suyun basması sonucu oluştuğu, Has Şekerler Madenciliği'nin eski üretim haritalarını temin etmeden mevzuata aykırı olarak çalıştığı, yasal zorunluluk olmasına rağmen acil durumlarda ocağın boşaltılması için alarm sisteminin olmadığı, yine yasal zorunluluk olarak bulundurulması gereken sondaj makinesinin temin edilmemesi ve sondaj yapılmadan çalışmaların sürdürülmesinin olduğunu kaydedildi.
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, başta tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi teknik nezaretçisi Ali Kurt ile tutuksuz sanıklar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, aynı şirketin işletme müdürü Mehmet Zeybek ve Has Şekerler Madencilik şirketinin maden mühendisleri Yavuz Özsoy, Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve iş güvenlik uzmanı Engin Yetim başta olmak üzere, şirketin daha önceki yöneticileri ve maden mühendislerinin de aralarında bulunduğu 14 sanığın kusurlu olduğunu belirtti. Savcı, 14 sanığın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma', diğer sanıklar barut biriminde görevli işçi Naci Özsoy'un 'özel belgede sahtecilik', puantör Mustafa Ayan'ın da 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi' suçundan ceza almasını talep etti.
AVUKATLAR, 'CEZA AZ OLACAK'
Ölen madencilerin ailelerinin avukatları ise suçun 'olası kast' olarak değerlendirmesi gerektiğini belirtti. Avukatlardan Konya'da bulunan Tarık Taşçı, 'Biz bugüne kadar suçun 'olası kast' olarak değerlendirilmesi üzerinde durduk. Bu kişilerin, olayın olacağını öngörerek bir yeterliliğe sahip olduklarını ve onu göre göre bu facianın yaşandığı için, sanıkların 'olası kast' suçundan ceza alması yönünde değerlendirilmesini talep ettik' dedi.
Bilirkişi raporları ve savcılığın mütalaasında suçun 'bilinçli taksir' olarak değerlendirildiğini hatırlatan Taşçı, ' Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçunun cezası 2 yıldan 15 yıla kadar. Eğer bu taksir, bilinçli taksir seviyesinde ise 1/3 den, cezanın yarıya kadar artımı var. Bu ölen kişilerin sayısının fazlalığı, olayın vahameti, toplum üzerinde uyandırdığı infial, aileler üzerinde bıraktığı acı göz önüne alınarak sayın mahkemenin üst sınırdan ceza vereceği kanaatindeyiz. Üst sınırdan ceza verirse, 15 yıldan 22.5 yıla kadar ceza verme durumu var' diye konuştu.
Ailelerin avukatlarından Hakan Kahraman da, Yargıtay 12’nci Dairesi'nin verdiği emsal kararları örnek gösterip, "Ermenek maden kazasında da, bilinçli taksir değil aksine bir olası kasıt var, yani kasıtlı işlemler var, MİGEM (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) yanıltılıyor. Maden sahaları riskli bir iş kolu. Bu riskli iş kolunda iş güvenliği tedbirini ve mevzuata uygun olarak yapılması gerekenleri en üst düzeyde yapıp, kaza oluşmaması için çalışmalıyız. Burada işçilerin can güvenliği, yapılması gerekenler olmamış, bazı olayların üstü kapatılmış, görmezden gelinmiş, kısıtlı işlemler yapılmış. Kasıtlı yapılan işlemler var, bu dosyada taksire dayanan hiçbir şey yok, dolayısıyla biz bu bilirkişilerin bu çerçevede anlattıkları hususlar ve sanıkların sorumluluklarını koydukları yerde bir olası kasıt olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Maden faciasıyla ilgili 19 Temmuz salı günü görülecek duruşmanın karar verilmesi bekleniyor.
'KAST'
Türk Ceza Kanunu'nun 21'inci maddesine göre kast suçu:'Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.'
DHA