Mizgin Ay hedef büyüttü
Yıldız kızlar 100 metre dünya şampiyonu Mizgin Ay, "Artık daha ileriyi düşünüyorum, bir dünya şampiyonu unvanım var." dedi.
Yıldızlar Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 100 metrede altın madalyakazanarak Türk atletizm tarihine geçen Mizgin Ay, Beypazarı'ndaki Şehir Stadı'nda AA muhabirine yaptığı açıklamada, şampiyonada beklemediği bir derece elde ettiğini belirterek, "Erzurum'da 11.58 koştuktan sonra dünya sıralamasında 15. sıraya yükseldim. Şampiyonaya gittiğimizde yanımda antrenörüm yoktu. Kızı ameliyat olduğu için gelemedi. Koşu listesi geldiğinde 4. sırada gözüküyordum ama 'Yapamam.' diyordum, çünkü antrenörüm yoktu. Bugüne kadar onsuz hiçbir yarışta iyi derece yapamadım." diye konuştu.
Listede 3. sırada yer alan Brezilyalı sporcunun çok iyi bir dereceyle geldiğini dile getiren Mizgin, "O, önden esen rüzgarda 11.56, ben de arkadan esen rüzgarla 11.58 koşmuştum. Yarış öncesi umudum yoktu. İlk gün antrenörüm yok diye ağladım ama arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Hepsi geldiler, bana sarıldılar ve 'Yapabilirsin.' dediler." ifadelerini kullandı.
Seçmelerde 11.92 koştuğunu, yarı finalde ise 11.57 ile Türkiye rekoru kırdığını anlatan Mizgin Ay, şöyle devam etti:
"Serimde ikinci oldum. Finalde, 'Elimden geleni yapayım, yeni bir Türkiye rekoru kırayım, olmayacaksa olmaz.' diye düşünüyordum. Üçüncülük bekliyordum ama birincilik kesinlikle beklemiyordum. Ben yarışa o kadar odaklanmışım ki...Hep Jamaikalı kız beni geçecek diye düşündüğüm için o kızı nedense hep önümde gördüm. Yarışı ikinci tamamladım diye biliyorum, yukarıda kameralar bana döndü. 'Mizgin Ay' diyorlar, 'Ay' diye çağırıyorlar. Kameralar bana geldi, bir baktım birinci olmuşum. Antrenörlerimiz ve koordinatörümüz yasak olmasına rağmen sahaya indiler, Türk bayrağını verdiler. Ben aldım bayrağı, tur attım, çok mutlu oldum."
"Futbol oynamayı çok seviyordum"
Batman doğumlu olduğunu, Beypazarı'nda büyüdüğünü ifade eden 17 yaşındaki Mizgin Ay, spora başlama hikayesini şöyle anlattı:
"17 yıldır buradayız. Beşinci sınıfta beden eğitimi öğretmenim 'Yarış var.' dedi. Okulda erkekleri geçtiğim için hocam beni zorla gönderdi. Yarışta Muhsin (Soysal) hocam 50 metre koşturdu, farklı şeyler de yaptırdı, hepsi iyi çıktı. En iyi sprinte yeteneğim vardı. 50 metrede 8.13'lük bir derece yaptım, kendi yaşıtlarımın en iyisiydi ve son 10 yıldaki en iyi dereceydi. İlk 2 yıl oyun oynadık. 150 kişiydik, hep oyun oynuyorduk. Antrenmana geçince sahanın etrafında 4-5 tur attık, bu beni çok sıktı, zorlanıyordum. Bana oyun oynamak daha iyi geliyordu. Futbol oynamayı çok seviyordum. Zaten genellikle antrenmanlara gitmez, okulun bahçesinde futbol oynardım. Antrenörüm babamı her gün 'Mizgin gelmedi.' diye arıyordu. Babam da her zaman alıp beni stada getiriyordu, böyle başladık antrenmanlara."
Bu yılki hedefinin Dünya Şampiyonası olduğunu, orada beklemediği bir derece aldığını vurgulayan Mizgin, şöyle devam etti:
"Artık daha ileriyi düşünüyorum, bir dünya şampiyonu unvanım var. Yabancılar da takip ediyor beni. Bir tek Türkiye'de takip edilmiyorum artık, hedeflerimi daha yüksek tutuyorum. Seneye Akdeniz Oyunları var, 18 yaşında olacağım. Elimden geleni yapacağım, hedefim final yarışmak çünkü büyüklerle yarışacağım. Sonra Gençler Dünya Şampiyonası var, orada da hedef final, 2 yaş büyüklerle yarışacağım, zorlanacağımı düşünüyorum. 2019 Gençler Avrupa Şampiyonası, yaşımın tam tuttuğu yarış. Orada kesinlikle sakatlık olmazsa, Avrupa birincisi olmak istiyorum. Şu an kendi yaşıtlarım arasında açık ara farkla Avrupa birincisiyim. İki yıl sonra aynı kişilerle yarışacağım. Ondan sonraki sene olimpiyatlar olacak, orada da barajı geçip, final yarışıp madalya almak istiyorum."
"Birden ayağa kalktım, doping sorumlusu bana bakıyor"
Kenya'da dünya şampiyonu olduğu yarışın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini telefonla aramasından duyduğu mutluluğu dile getiren genç sporcu, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımız aradığında doping kontrolündeydim, birden ayağa kalktım. Kontrole girdim oturdum, koordinatörümüz geldi, 'Cumhurbaşkanı telefonda.' dedi. Ben başta anlamadım, 'Efendim.' dedim. Birden ayağa kalktım, doping sorumlusu bana bakıyor. Değişik değişik hareketler yapıyorum. İngilizce 'Sakin ol.' dedi. Koordinatörümüz İngilizce 'Cumhurbaşkanı arıyor.' dedi. O da çok şaşırdı, ayağa kalktı bir şeyler yapamaya başladı. O heyecanlanınca ben daha çok heyecanladım. Telefonda konuştuk, iyi ki aradı. Derecemi sordu, tebrik etti, ilerideki hedeflerimi sordu. Ben de tek tek söyledim. Sonra Dışişleri Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Hamza Yerlikaya aradı. Heyecanlı olduğum için daha sayamadığım bir sürü kişi aradı. İlk defa böyle bir şey yaşadım."
"Hedef olimpiyatlar"
Mizgin'in babası Cemil Ay ise çok sevinçli olduğunu, yarış günü antrenör Muhsin Soysal'ın aradığını belirterek, "Hoca 'Sonucu aldın mı?' dedi. Baktım son dakika haberi geçiyor. Yemek yiyordum, 'Tamam doydum.' dedim. Çok sevinçliydim." diye konuştu.
Antrenör Soysal'ın, Mizgin için, "Derecesi iyi, sporun garantisi olmaz ama bir sakatlık olmazsa Mizgin'in derecesi iyi çıkar, devam etmek istiyorsanız edelim.' dediğini aktaran Cemil Ay, şunları kaydetti:
''Ben de 'İstiyorum.' dedim. Mizgin, etrafında arkadaşları kalmayınca, tek kalınca sıkıldı. Bırakmak istedi. Hoca telefon ediyordu 'Gelmedi.' diye. Mizgin'i okulun bahçesinde, sokakta, nerede bulsam antrenmana götürüyordum." diye görüşlerini aktardı.
Hedeflerinin olimpiyatlarda derece elde etmek olduğunu kaydeden Cemil Ay, "İnşallah Allah bir kaza, keder vermezse dünya ve olimpiyat şampiyonlukları bekliyoruz. Bayrağımızı dalgalandırması bize çok gurur veriyor." ifadelerini kullandı.