Ödemiş Bademli Pirinççi köyünden 'Parti'nin Kızı'ndan mektuplar
Parti'nin Kızı: Sevinç Ovacık Sezgin.
Ödemiş Bıçakçı köyünden Mustafa Ovacık'ın kızı. Benim Sevinççiğim.
Mustafa Ovacık, İşçi Partisi'ni parti yapan köy emekçilerindendi. Tarım işçisiydi.
1978 yılındaki Parti kurucularımızdandı.
1980'li yıllarda Mamak'ta birlikte hapis yattık. Kaya gibi sağlam karakterli, kendini partiye adamış bir köylü önderiydi. O'nu anlatmak genç kuşaklar için bir eğitimdir. Yazacağım.
Sevinç, O'nun kızı. Pirinççi köyüne gelin gitmiş. Tarım işçisi.
Sevinç, 1980'lerde cezaevindeyken benim mektup arkadaşımdı. 30 yıl sonra, Şule'ye ve bana mektup yazmış. O, benim "Sevinççiğim"dir her zaman. Canımdır ve ciğerimdir.
Parti geleneği nedir ve hangi deneyimlerde oluşur. Arkadaşlık nedir, yoldaşlık nedir, sevgi ve bağlılık nedir, bunlar eşsiz duygular.
Sevinççiğimin mektupları beni çok duygulandırdı. O güzel duyguları içimde tutamadım. Hayatıma anlam veren, Sevinçlerin varlığıdır. Onlar için yaşamak çok güzel.
Merhaba Şule Ablacığım
Ben Sevinç Ovacık.
Mustafa Ovacık'ın kızıyım. Sizinle seçim gezisinde Ödemiş Pirinççi'de tanışmıştık, belki hatırlarsınız.
Kalbim hep sizinle. Ulusal Kanal sayesinde ben hep sizinleyim. Hep benim evimin içindesiniz.
Yazmaya nasıl mı karar verdim? Bugün Mustafa Balbay tahliye oldu ve şu an ben onun televizyonda özgürlüğü tatmasını seyrediyorum.
Aynen benim yaşadıklarım aklıma geldi. 1980 darbesinde ben on yaşındaydım. Kardeşim Seçkin yedi, Bora da üç yaşındaydı. İnanın o yılları, babasız geçirdiğimiz o yılları hiç unutamıyorum.
Sizi ilk Ankara Mamak'ta, bir anneler gününde açık görüş vardı, biz de gelmiştik. Herkes "Şule geldi" dedi. Ben de size baktım. Mehmet ile Kiraz'ın elinden tutup geldiniz. Aynı durumdaydık. Babalarımızı gördük ve Ankara'da dört gün kaldık. Bizi o kadar güzel ağırladılar ki, hiç unutmuyorum. Hasan Yalçın'ın evinde kaldık. Eşi bizimle ilgilenip otobüse bindirdi.
Şule Ablacığım, ben 1980'lerde Doğu Abiyle mektup arkadaşı oldum. "Sevinççiğim" diye bana yazardı. Yine bana yazmasını istiyorum. Mektubumu ona gönderir misiniz?
Ben babamı çok erken kaybettim. Onbeş yılı geçti öleli. Bana babamı anlatmasını istiyorum. Lütfen mektubumu Doğu Abiye verir misiniz? Teşekkür ederim Şule Ablacığım.
Sevinç Ovacık Sezgin
Bademli Pirinççi Köyü
Ödemiş, İzmir
Merhaba Doğu Abi
Ben arkadaşınız Mustafa Ovacık'ın kızı, küçükken mektuplaştığınız, küçük Sevinç'im. Şimdi 43 yaşında bir anneanneyim. Beş yaşında torunum var.
Evet Doğu Abi, babam içerdeyken ben okuyordum. Biliyorsun lisedeydim. 1986 yılında babam gelince, beni okutamadı. On sekizinde evlendim. İki çocuğum var. Kızım da benim gibi okumadı, evlendi.
Lise sona giden oğlum Eray için yaşıyorum. Ben okumadım, onun okumasını istiyorum.
Doğu Abi bugün Mustafa Balbay tahliye oldu. "İçerde bizi mektuplar ayakta tutuyor" dedi.
Ben de kendimi sizin yerinize koyup yazmaya karar verdim. Bizim için mektuplar o kadar önemliydi ki...
Ben Ulusal Kanal ve Aydınlık'ı her zaman izliyor ve okuyorum. 24 saat Ulusal Kanal'ı seyrediyorum.
Babam beni karşısına alır, saatlerce sizi anlatırdı. O zaman çocuktum. Onun anlattıklarını şimdi daha iyi anlıyorum.
Siz üniversite bitirmişsiniz. İlkokul mezunu çoban olan babamı, bu kadar nasıl eğittiğinizi, nasıl değiştirdiğinizi hâlâ anlayamıyorum.
Partimize hayranım. Ben hiç sizden kopmadım. Her seçim oy veriyorum.
Geçen sene Anıtkabir'e gittim parti dolmuşuyla.
Doğu Abi siz milletvekili adayıydınız. Ödemiş'te seçim bürosu açmış Parti. Kapıdan şöyle bir bakıp, içeri girdim. "Ben Mustafa Ovacık'ın kızıyım" dedim. Abdullah Hoca diye bir abi vardı, tanıştık. "Şule Hanım gelecek" dediler. Görüşmek istedim yıllar sonra. Sonra Şule Abla bizim köye geldi. Sarıldık, görüştük. Oğlumla tanıştırdım, çok sevindim.
Telefon numaramı vermiştim Parti'ye. Sonra "Antıkabir'e gideceğiz" dediler. Gelirim dedim.
Bizi Ödemiş'te toplayan arkadaşa demişler ki, "Partinin Kızı"nı unutma. O kadar gurur duydum ki, adım "Parti'nin Kızı" oldu.
Doğu Abi bizim evimizde öyle internet, bilgisayar yok. Oğlumu zar zor okutuyorum. Ödemiş'te ADD bir yurt açtı, orada kalıyor. Dershane derken zar zor idare ediyoruz. Tarım işçisiyiz. Durumumuz belli.
Sizinle yazıştığım zamandan kalan, sizden gelen mektupları çocuklarıma göstermek istiyordum. Ama annem onları atmış, cahil işte.
Babam "Bunlar arşiv" diye saklardı. Ben babamın cezaevinden getirdiği sizinle, arkadaşlarıyla mektuplaştığı bütün mektupları okudum.
Sizinle içerde yatanları şimdi televizyonda görüyorum. Nusret Senemleri, Ferit İlseverleri hep okudum.
Doğu Abi bana babamı anlatır mısınız? 1980'li yıllarda siz içerdeyken, biz de aynı günleri yaşadık, babasız büyüdük. O yılları unutmuyorum.
Bir an önce özgürlüğe kavuşmanızı istiyorum.
Doğu Abi, televizyonda sizi seyrettiğimden mi bilmiyorum, bundan bir ay önce rüyamda tahliye oldunuz. Ben sizinle karşılaşıp öyle bir sarıldım ki, babamın kokusunu duydum. Bu rüyayı hiç unutmuyorum. Kimseye anlatmadım.
Doğu Abi, kimse haber izlemiyor, gazete okumuyor, dizi seyredip, kadın programları seyrediyorlar. Eğitim çok kötü, liseye giden bir öğrencinin Türkiye'den hiç haberi yok, görseniz şaşarsınız. Haftada beş gün okula, iki gün dershaneye... hiç zamanları yok, aileye katkıları yok. Parayı nasıl kazanıyoruz bilmiyorlar. Sadece harcamasını biliyorlar. Köylünün hali perişan. Çocuk okutması çok zor Doğu Abi.
Kafanızı ağrıttım, ne olur bana cevap yazın. Çok istiyorum sizden haber almayı ve özgürlüğe kavuşmanızı. Sizi çok seviyorum.
Sevinç Ovacık Sezgin
Bademli Pirinççi Köyü
Ödemiş, İzmir