Bolu'daki cinayet davası
Gerede'de 10 Aralık 2016'da üniversite öğrencisi genç kızı silahla vurarak öldürdüğü ve ev arkadaşını yaraladığı iddiasıyla hakkında dava açılan zanlının yargılanmasına devam edildi
Bolu'nun Gerede ilçesinde, 10 Aralık 2016'da üniversite öğrencisi Berfin Yıldız'ı silahla vurarak öldürdüğü ve ev arkadaşını yaraladığı iddiasıyla hakkında dava açılan Cihat Kaycı'nın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuklu sanık Kaycı ve avukatı ile maktulün müşteki avukatları katıldı.
Duruşma, tanıkların dinlenmesi ile devam etti.
Berfin Yıldız'ın ev arkadaşlarından tanık F.K., Yıldız'ın sanık ile sevgili olduklarını ifade ederek, "Cihat biz Gerede'de olduğumuz süre içinde evimize 4-5 kez gelmişti. Geldiği dönemlerde Berfin ile aynı odada kalmışlardı. Geliş gidişleri sırasında yanında silah getirdiğini görmedim. Bir silahı olduğunu da bilmiyordum. İş çıkışı İstanbul’dan otobüsle geldiği için genelde gece geç saatlerde gelirdi. Biz apartmana girişi için giriş kapısını yukarıdan açardık. O nedenle oturduğumuz dairenin zilini bilmeme ihtimali olabilir." dedi.
Mahkeme başkanının, sanığın eve pencereden girdiğini söylediğini hatırlatması üzerine F.K., "Beşinci kattaki dairemize tırmanarak ulaştığını öğrendim. Buraya tırmanmanın kolay olmadığını düşünüyorum." cevabını verdi.
Berfin Yıldız ve 2 ev arkadaşının kiracı olarak oturdukları evin sahibi ve kapı komşuları olan Z.E. ise olayın yaşandığı dönemde okulların tatil olduğunu ve evde hiç kimsenin bulunmadığını anlattı.
Z.E, "Berfin tatil dönüşü ağabeyi ile geleceğini söylemişti. Olayın gerçekleştiği gece ben Berfin'in tatilden döndüğünden haberdar değildim. O gece yan dairemden gürültü geldiğini duydum. Pat diye bir ses duydum. Fakat bu sesi silah sesine yormadım. Gürültüler artınca gelip zile bastım." diye konuştu.
Kapıyı kimsenin açmaması üzerine kendisinde bulunan anahtarı kullandığını aktaran tanık Z.E., "Ben de kapıyı açtım. Açar açmaz sakallı bir erkekle Berfin'i karşımda gördüm. Erkek şahıs Berfin'e belinden sarılmıştı. 'Bu çocuk kim?' diye sordum. Erkek şahıs bu esnada 'Sen asıl içeridekine bak.' dedi. Kapıda beklediğim esnada içeriden kahverengi montlu bir çocuk daha çıktı. Sarhoş gibi bir hali vardı. Bu şahıs bana hiçbir şey söylemedi." ifadesini kullandı.
Mahkeme başkanının, "Sanık eve pencereden girdiğini söylüyor. Bunu yapmış olabilir mi?" sorusuna Z.E., "Bu eve camdan girmiş olamaz. Oraya tırmanmış olamaz. Daire beşinci katta. Zaten polisler de buraya tırmanılamayacağını söyledi." şeklinde cevap verdi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mitalaa veren cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık Cihat Kaycı ise kendisinin hiçbir zaman şiddet yanlısı olmadığını savunarak, "Benim ailemde ve bende böyle bir şey yok. Sırf benden ayrılmak istiyor diye ona zorbalıkla sahip olmaya çalışacak biri değilim. Ben kötü birisi değilim." ifadelerini kullandı.
Berfin Yıldız'ın babasının ve ağabeyinin kendisinden haberdar olduğunu da sözlerine ekleyen Kaycı, şöyle devam etti:
"Bir önceki duruşmada benden haberlerinin olmadığını söylemişlerdi. Bu tamamen yalan. Avukatım size hem Berfin hem de ağabeyi ile çekilen fotoğraflarımızı verecek. Hatta, Berfin ile birlikte olmaya başladığım 2013 yılında babasının karşısına çıkarak, durumu anlatmıştım. O nedenle beni babası da çok iyi tanır."
Mahkeme heyetinin hakkında vereceği karara saygılı olduğunu söyleyen Kaycı, 2 iş arkadaşının tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına, olayın gerçekleştiği apartmanda 16 şubat 2018'de keşif yapılmasına ve Cihat Kaycı'nın 2 iş arkadaşının tanık olarak dinlenmesi talebinin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 5 Nisan'a erteledi.
Olay
İstanbul'da tekstil işçisi olarak çalışan Cihat Kaycı, 10 Aralık 2016'da, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Gerede Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü son sınıf öğrencisi Berfin Yıldız (18) ile Dayıoğlu Mahallesi'ndeki öğrenci evinde tartışmış, genç kızın arkadaşı A.B.'yi elinden tabancayla yaralayan Kaycı, daha sonra Yıldız'ı evin yakınında bulunan Karapınar mevkisindeki ağaçlık alana götürüp, başına ateş ederek öldürmüştü.