Rıza Sarraf duruşması 4 Aralık'ta
Rıza Sarraf davasında bugün jüri seçimi günü. İlk duruşmanın 4 Aralık'ta yapılacağı açıklandı. Duruşma öncesi tartışmalar devam ediyor. Temel tartışma ABD'nin "milli güvenliğini tehdit" kapsamında gördüğü davaya ismini veren Sarraf'ın ABD'de hangi konumda olduğunda yoğunlaşıyor. Bu haberimizle bazı ayrıntılara dikkat çekeceğiz...
New York’ta tutuklu olarak yargılanan ve itirafçı olduğu iddia edilen Rıza Sarraf davasının jüri üyeleri bugün seçiliyor. Geçen pazartesi yapılması öngörülen ancak daha sonra ertelenen jüri seçimi, Türkiye saati ile 16:00’da başladı.
4 Aralık tarihine ertelene davada Rıza Sarraf’ın yanı sıra New York’ta tutuklu olarak yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile aynı dava kapsamında haklarında yakalama kararı çıkartılan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan Amerikan yargısının karşısına çıkacak.
Duruşma yaklaşıyor fakat Sarraf hangi konumda mahkemeye çıkacak bilinmiyor. Ağırlıklı olarak Sarraf'ın tanık konumunda olacağı iddia edilirken, sanık sandalyesinde oturması da muhtemel.
Haklarında 95’er yıl hapis cezası istenen sanıklar, Amerika'nın İran’a uyguladığı ambargoyu delme ve bankacılık sahtekarlığı gibi birçok suçlama ile karşı karşıya...
Dava doğrudan Amerikan güvenliğini tehdit üzerine kurgulanmış durumda ancak Türkiye'yi yönetenleri de hedef alacağı iddaları gündemden düşmüyor. Bunun başlıca nedenleri arasında Sarraf'ın tutklanacağı ihitmalini bile bile ABD'ye gitmesi gösteriliyor.
Sarraf, 17-25 Aralık dosyası sırasında kendini güvenceye almak için Makedonya vatandaşlığı kazanmış olmasına rağmen yargılanması kesin görünen ABD'ye gitmeyi tercih etmişti.
Makedonya'nın en önemli finans haber organı olan "Kapital" gazetesi Sarraf'ın 650 bin avro sermayeyle bir şirket kurduğunu, 3 Eylül 2015'te yayınlanmıştı.
Makedonya kanunlarına göre 400 bin avro üzerinde yatırım yapanlara Makedonya vatandaşlığı veriliyor. Sarraf'ta "Brilliant Invest International" isimli şirketi kurarak Makedonya vatandaşı oldu. Makedonya'nın ABD ile suçluları iade anlaşmasının yok.
Görünen o ki, Sarraf 17-25 Aralık dosyası döneminde önlem almış ve Avrupa'da suçluların ABD'ye iade edilmediği bir ülkenin vatandaşlığı almış. Fakat bu zırhı kullanmayıp ABD'ye giderek tutuklanmış. Bu durum danışıklı dövüş ihtimalinin en önemli olgularından biri.
Diğer yandan ABD'deki duruşmaya bilirkişi olarak atanan isimler tartışma yarattı. Neocon kimliği ve Türkiye karşıtı söylemleriyle bilinen Demokrasileri Savunma Vakfının FDD'nin iki üst düzey yöneticisi bilirkişi oldu.
Buna göre, Sarraf davasına bakan Hakim Richard Berman, savunma avukatlarının itirazlarına rağmen Washington merkezli düşünce kuruluşu FDD'nin Başkanı Mark Dubowitz ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer'in "İran yaptırımları konusunda" bilirkişi olarak dinlenmesinin önünü açtı. Hakim Berman, savcılığın talebini kabul ederek, FDD'nin zaten kamuoyuna açık olan finansal kaynakları ve bağışçılarının dışındaki bağışlarının sorgulanmasına izin vermeyeceğini belirtti.
Jonathan Schanzer ise Türkiye karşıtı söylemlerin merkezinde yer aldığı makale ve yazılarıyla son dönemde öne çıktı. Aynı zamanda Schanzer'in de üyesi olduğu "FDD-Türkiye Programını", 2003-2005 arasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Eric Edelman yürütüyor. Edelman'dan sonra programın en kıdemli ismi olan Schanzer'in Türkiye ile ilgili çalışmaları sınırlı gözükse de bu çalışmalardaki sert Türkiye eleştirileri dikkatlerden kaçmadı.
Programın en önemli isimlerinden olan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir de Schanzer'in Türkiye konusunda yakın çalışma arkadaşlarından biri konumunda.
Erdemir'in, geçen yıl mart ayında Georgetown Üniversitesinde firari FETÖ'cü Emre Uslu'nun da yer aldığı bir panelde dile getirdiği "Türkiye'nin dış politikasına yönelik sert eleştirileri" de tepki çekmişti.
ulusal.com.tr
