Cumhurbaşkanı Erdoğan 23. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu ve Kılıçdaroğlu'na çok sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da çok sert tepki göstererek, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız olan hanfendiye tekrar etmeye terbiyemin el vermeyeceği şekilde sözler söylüyor. Dün televizyon kanallarında bu sözler biplenerek yani sansürlenerek tekrarlanıyor. Ana muhalefetin üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık şuanda cezaevinde ve yaptıklarının cezasını çekiyor. Peki, bu siyasi sapıkları ne yapacağız? Biz bunları hiç yerine koydukça, ahlaksızlığın, çirkefliğin çıtasını yükseltiyorlar. Bu zat için söylenen her söz israftır tıpkı kendisi gibi gereksizdir. Bu kişi başında bulunduğu partinin de yüz karasıdır" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Keşke tüm vatandaşlarımızla yüzyüze görüşme imkanı bulabilsek. Sizinle biraraya gelmek 79 milyon ile buluşmak demektir. Bizim mmilletimizle, özellikle de siz muhtarlarımızla muhabbetimiz birilerini oldukça rahatsız ediyor.
ERDOĞAN'DAN O KARİKATÜRE ÇOK SERT TEPKİ
Sizinle olan ilişkilerimiz birilerini fevkalade olarak rahatsız ediyor. Olayı aşağılamaya kadar vardırıyorlar. Bir konsolosun casusluktan yargılanan gazeteciyle yanak yanağa fotoğraf çektirmesini eleştirmiştim. Bir karikatür yayımlanmış. Muhtarla benim yanak yanağa fotoğrafım tasvir edilmiş. Denilmek isteniyor ki sen anca muhtarlarla fotoğraf çektirirsin. Benim yerim milletimin yanıdır. Onun seçilmiş temsilcisi olan muhtarların yanıdır. Peki, siz kimin yanındasınız? Aşık Veysel'i Ankara'ya sokmayan kafa ile benim muhtarımla fotoğrafımı kapak yapan aynı kafadır.
KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: BU SİYASİ SAPIKLARI NE YAPACAĞIZ?
Dün muhalefet partisi lideri çıkmış bir açıklama yapıyor. Karaman'dan sonra Türkiye'nin dörtbir yanında olaylar patladı diyor. Önce İstiklal şairimizin ifadesiyle, dinime küfreden Müslüman olsa bari diyordu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız olan hanfendiye tekrar etmeye terbiyemin el vermeyeceği şekilde sözler söylüyor. Dün televizyon kanallarında bu sözler biplenerek yani sansürlenerek tekrarlanıyor. Ana muhalefetin üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık şuanda cezaevinde ve yaptıklarının cezasını çekiyor. Peki, bu siyasi sapıkları ne yapacağız? Biz bunları hiç yerine koydukça, ahlaksızlığın, çirkefliğin çıtasını yükseltiyorlar. Bu zat için söylenen her söz israftır tıpkı kendisi gibi gereksizdir. Bu kişi başında bulunduğu partinin de yüz karasıdır.
"KASETLE PARTİNİN BAŞINA GELMEDİ Mİ?"
Kasetle bu partinin başına gelmedi mi? Kaset olayı olmasa bu partinin başına gelecek ne mecali vardı ne de hali vardı. Kendi genel başkanının yanından ayrılıyor aday mısınız diye sorduklarında 'hayır' diyor ama ertesi gün pat aday oluyor. Bunlardan siyasetçi olmaz. Siyasetçi önce dürüst olacak. Benim milletim önce adam gibi adam olana prim verir. Bunu böyle bilmek lazım. Milletimiz böyle bir zihniyete itibar gösterir. Bunlara benim milletim ülkeyi teslim eder mi?
"İKTİDAR OLUP DA RAHATLARINI BOZMA GİBİ BİR NİYETLERİ YOK"
Muhalefet partilerinin iktidar olup rahatlarını bozma gibi bir niyeti de yok. Ekonomi ile terör ile sağlık ile eğitim ile ilgileneceksin. İş çok... Bu kadar sorumluluk bizim muhalefeti bozar. Bunlar sadece lafla peynir gemisi yürütmeye alışıklar. 7 Haziran'dan sonra yaşananları gördünüz. Normal şartlarda siyasi partiler iktidar olmak için çalışır. Bizdeki partiler iktidar sorumluluğundan kaçmak için çalışır.
DOĞU'DA YENİDEN İNŞA SÜRECİ
Güneydoğu bölgemizdeki kimi ilçelerimizde yaşanan terör olayları hem vatandaşlarımızın hayatını olumsuz etkiliyor. Hem de verdiğimiz şehitler yüzünden bizleri acıya gark ediyor. Güvenlik güçlerimiz ağır darbe vuruyor. Verdiğimiz kayıplar çatışmalardan ziyadet patlayıcılarla hazırlanan bombalardan kaynaklanıyor. Biz sivil vatandaşlarımızın zarar görmememsi konusunda hassasiyet gösterdiğimiz için böyle sorunlarla karşılaşıyoruz. Gerekiyorsa operasyon yürütülen yerlerin tamamen boşaltılması gerekirse binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir. Bölgede yapılacak kentsel dönüşüm bölgede yaşayan mülk sahiplerine yöneliktir. Operasyon yapan güvenlik güçlerimize yardım konusunda daha hassas davranılmasını istiyorum.
"KENDİ PAÇAVRALARINI BAYRAĞIMIZIN YERİNE DİKMEK İSTEYENLER..."
Biz bu coğrafyayı vatanımız olarak kabul ettiğimiz müddetçe bu mücadele bitmeyecektir. Birilerinin yaşayacakları başka toprakları olabilir ancak bizim gidecek başka yerimiz yok bu toprakları bırakmaya da niyetimiz yok bu böyle bilinmelidir. Milletimizin birliğini, beraberliği hedef alarak bizi köşeye sıkıştıracaklarını sananlar üzerine bastıkları toprağın bir de altına baksınlar. Orada aynı niyetle yola çıkmış ama her defasında hüsrana uğramış nice gafiller göreceklerdir. Bayrağımız rengini şehitlerimizin renginden almıştır. Kendi paçavralarını bayrağımızın yerine dikmek isteyenler ancak kefen olarak kullanabilirler.
"OYNANAN OYUNLARIN FARKINDAYIZ"
Basit bir terörle mücadele meselesi değil. Coğrafyamızdaki varlığımız bakımından bin yıllık mücadelenin son ve kritik aşamasıdır. Modern dünya düzeninin resterasyonu ve tahkimi çalışmasıdır. Suriye meselesi bir zalimin iktidarını sürdürme mücadelesi olarak görmek yanlıştır. Irak'ı sadece mezhep çekişmesi olarak görmek değildir. Karadeniz'in kuzeyinde yaşananlar, Kafkasya'da alevlenen çatışmalar birbirinden bağımsız değildir. Yaşanan sürecin, oynanan oyunların farkındayız.
"BUNLARI SÖYLEYİNCE 'DİKTATÖR ERDOĞAN' DİYORLAR"
Bunun için dünya beşten büyüktür diyorum. Uluslararası kuruluşların yeniden yapılandırılmasını istiyorum. BM'nin kaderi beş ülkenin ağızında. Biri hayır diyorsa karar çıkaramazsınız. Böyle daimi üye olur mu? İçlerinde bir tane Müslüman ülke yok. Hani dünyada inanç özgürlüğü. Olaya kıtalar olarak bakıyorsunuz. Sadece Avrupa, Asya ve Amerika var... Diğerleri yok. Böyle adil olmayan bir dünyadan biz nasıl bir karar bekleyeceğiz. Rusya, Suriye için tek başına hayır diyor iş bitiyor. 20 ülkeden mi oluşacak BM Güvenlik Konseyi, daimisi, geçicisi olmaz... Hem kıtaları temsil etmeli, hem de inançları temsil etmeli. Bunları söyleyince Tayyip Erdoğan için 'diktatör' diyorlar.