Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'den Venezuela yazısı: Yine Maduro'yu hedef aldı

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü yazısında, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu hedef alarak "Venezuela'yı bu hale getiren, Maduro zihniyetinin başarısız, beceriksiz, kafasız, cahil yönetimidir, gerçek budur" ifadelerini kullandı. Özdil, 20 Eylül 2018 tarihli 'Devl’et Mill’et Nusr’et' başlıklı yazısında da Maduro'yu hedef almıştı

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'den Venezuela yazısı: Yine Maduro'yu hedef aldı

Yılmaz Özdil'in yazısı şöyle:

Venezuela'yı ABD bu hale getirdi” diyenlerin şu sorulara mantıklı cevaplar vermesi lazım…

ABD'nin elinden geleni ardına koymamasına rağmen, İran ekonomisi neden Venezuela'daki gibi perişan değil?

Hatta, ABD'nin beş senedir içsavaş yaşatmasına rağmen, Esad'ın egemenlik alanındaki Suriye'de neden ekonomi hâlâ ayakta?

ABD'nin Maduro'yu devirmek için yaptıkları kötüyse, ki çok kötü, Türkiye'nin Esad'a yaptığı nedir?

Venezuela halkının yanındayız, hiç şüphesiz… Maduro'ya destek verenler Venezuela halkı, Maduro'ya karşı çıkanlar Venezuela halkı değil mi?

Devletlerarası ilişkilerde esas olan, romantizm değil, çıkarlardır.

Maduro'nun yanında saf tutan Türkiye'nin çıkarı nedir?

“Şerefsiz Trump, dik dur eğilme Maduro” filan demek gayet kolay ve konforlu ama, biz hadiseyi gerçekten öğrenmek isteyenler için zor olanı tercih edelim…

Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervine sahip.

Başka?

Başka hiçbir şey yok.

Başka hiçbir şey üretmiyorlar. Kaç paraysa veririz alırız diye düşündükleri için, iğneden ipliğe her şeyi ithal ediyorlar.

İleri zekalı Maduro'nun yönetim stratejisi bundan ibaretti.

Klasik anlatımla…

Ahaliye balık tutmayı öğreteceğine, avanta balık dağıttı.

2008 yılında petrol 140 doları geçmişti.

Bugün 60 dolar.

E ileri zekalı Maduro'nun yönetim stratejisi iflas etti tabii.

Paraya sıkışınca, ithalat yapamaz oldu.

İthalat yapamayınca, arz-talep dengesi allak bullak oldu, ithal edilen temel ihtiyaç maddelerinin fiyatı patladı.

Daha ileri zekalı bir karar aldı.

Para bastı.

Enflasyon uçtu.

Daha da ileri zekalı bir karar aldı.

Dövize sabit kur getirdi.

Döviz karaborsası oluştu, enflasyon yüzde 1 milyon 370 bin oldu!

Venezuela parası öylesine değersiz hale geldi ki, tartıyorsun, bir rulo tuvalet kağıdı almak için gerekli olan para, tuvalet kağıdından ağır geliyor. Asgari ücret iki dolara tekabül ediyor, günde sekiz saat çalışıyorsun, kazandığın parayla bir tek yumurta bile alamıyorsun.

Para işe yaramadığı için takasla alışveriş yapılıyor, mesela tıraş oluyorsun, berbere domates ödüyorsun. Maduro bizim Nusret'le bonfile yerken poz veriyor ama, halkın yüzde 35'i günde sadece bir öğün yemek yiyebiliyor. Hükümetin dağıttığı avanta gıda kolisinden alabilmen için, hükümete gidip “vatan kartı” alman lazım, vatan kartı almazsan vatan'daş değilsin, yaşamak istiyorsan hükümeti desteklemek zorundasın. İlaç bulunamıyor. Dört milyon kişi, yani nüfusun yüzde 12'si ülkeyi terketti, elalemin ülkesinde mülteci oldu. Suç patladı, gasp, soygun, her 21 dakikada cinayet işleniyor. Günde 15 saatten fazla elektrik kesildiği oluyor, her gün düzenli sekiz saat su kesintisi yapılıyor.

Bu hale düşen Venezuela, 1999 ile 2015 yılları arasında petrolden kaç para kazandı biliyor musunuz?

900 milyar dolar!

Tekrar yazayım.

900 milyar dolar!

Nerede bu para?

Trump mı çaldı?

Varlık fonu kurdular, bu devasa parayı o varlık fonunun içinde buhar ettiler… Yetmezmiş gibi, şu anda 140 milyar dolar borçları var.

Venezuela'yı bu hale getiren, Maduro zihniyetinin başarısız, beceriksiz, kafasız, cahil yönetimidir, gerçek budur.

(Mesela İran'ın ABD'ye rağmen vızır vızır ekonomiye sahip olmasının sebebi, İran'ın devlet ve ekonomi yönetimindeki kabiliyetidir.

Esad egemenliğindeki Suriye'nin her şeye rağmen üretim yapabilmesidir, Şam'da ticaret fuarı bile açılıyor, düşün, İngiltere katılıyor, Almanya katılıyor, Şam'dan tekstil ihracatı bile yapılıyor.)

Devletlerarası ilişkilerde esas olan, romantizm değil, çıkarlardır.

Trump'ın kötü adam olması, Maduro'yu iyi adam yapmaz.

Yapsa yapsa, bizi yanlış adamların kavgasında taraf yapar."

DAHA ÖNCE DE HEDEF ALMIŞTI

Özdil, 20 Eylül 2018 tarihli 'Devl’et Mill’et Nusr’et' başlıklı yazısında da Maduro'yu hedef almış, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Asrın liderimizin bir numaralı arkadaşı, sosyalist ayaklarına yatan Venezuela diktatörü Maduro, özel uçağıyla Çin'den dönerken iki saatliğine İstanbul'a uğradı, Nusret'te et ziyafeti çekti, pek keyiflendi, adının yazılı olduğu purolardan tüttürdü.

Bu arkadaşın ülkesinde enflasyon yüzde 83 bin.

Asgari ücret iki dolar etmiyor!

Günde sekiz saat çalışıyorsun, kazandığın parayla bir tek yumurta bile alamıyorsun.

Tartıyorsun, bir rulo tuvalet kağıdı almak için gerekli olan para, tuvalet kağıdından ağır geliyor.

Bir tek hamburger satın alabilmen için, başka hiçbir yere tek kuruş harcamadan, bir ay çalışman gerekiyor.

Bir tek tavuk satın alabilmen için üç ay çalışman gerekiyor.

Para işe yaramadığı için takasla alışveriş yapılıyor, mesela tıraş oluyorsun, berbere domates ödüyorsun.

İşçilere bir yıl için yüzde 150 zam yaptı, “dünyanın en yüksek zammını ben verdim” dedi, yandaş gazeteler “dünya lideriyiz” diye manşet attı, halbuki fiyatlar her hafta yüzde 200 zamlanıyor.

Ülkenin para birimi, kağıttan daha değersiz… Bu nedenle kağıt parayı katlayarak süs eşyası yapıyorlar, yelpaze yapıyorlar, sepet yapıyorlar, banknotun kendisinden daha pahalıya satılıyor!

Venezuela halkı geçen yıl kişi başına ortalama dokuz kilo zayıfladı, “Maduro diyeti” deniyor!

Halkın yüzde 35'i günde sadece bir öğün yemek yiyebiliyor.

Ahaliye açlıktan ölmesinler diye avanta gıda kolisi dağıtılıyor. Ama, bunlardan alabilmen için iktidar partisine gidip “kimlik” alman gerekiyor! Yaşamak istiyorsan hükümeti desteklemek zorundasın.

Dört milyon kişi, yani nüfusun yüzde 12'si ülkeyi terk etti, mülteci oldu.

Hırsızlık, gasp, yağma ve soygunda rekor kırılıyor, nakit para taşıyanı vuruyorlar, şu anda dünyanın en yüksek cinayet oranı Venezuela'da, her 21 dakikada bir cinayet işleniyor.

Sokakta dolaşın, cep telefonuyla konuşan kimseyi göremezsiniz, çünkü insanlar cep telefonuyla anca evlerinde konuşuyor, sokağa çıkarken öldürülmemek için yanına almıyor.

Apartmanlarda hapishanede yaşar gibi yaşanıyor, dairenin kapısına gelene kadar dört beş demir kapıdan geçiliyor.

Geçen yıl 18 bin adam kaçırma ve fidye olayı rapor edildi.

Fuhuş patladı.

Sosyal hayat durdu, sinema yok, tiyatro yok, konser yok, hava kararınca şehirler ıssızlaşıyor.

Maduro uyuşturucu baronunu başkan yardımcısı yaptı, başkan yardımcısının tertemiz bir insan olduğunu, “dış mihrakların” kendisine uyuşturucu baronu dediğini söyledi.

Maduro'nun eşinin iki yeğeni 800 kilo kokainle Haiti'de tutuklandı.

Marketlerde ağır silahlı polisler nöbet tutuyor. Markete girebilmen için kapıda kuyruğa giriyorsun, sadece beş kişiyi içeri alıyorlar, onlar alışveriş yapıp çıkıyor, sonraki beş kişi içeri alınıyor. Herhangi bir üründen iki adet alman yasak, sadece bir adet alabiliyorsun.

Temel ilaçların yüzde 85'i bulunamıyor, karaborsa, hastalandığında öl daha ucuza geliyor. Son bir yılda bebek ölümleri yüzde 40 arttı.

Suudi Arabistan'ın bile 265 milyar varil petrol rezervi varken, Venezuela'nın 296 milyar varil petrol rezervi var, böylesine enerji zenginliğiyle Kanada kadar refah olması gerekiyor ama… Günde dört saat elektrik kesintisiyle başladılar, şu anda günde 15 saatten fazla elektrik kesildiği oluyor. Her gün sekiz saat su kesintisi yapılıyor."

ulusal.com.tr

sözcü Venezuela yılmaz özdil